Kasıktan girilerek yapılan operasyonla beynindeki ‘anevrizma baloncuklarından’ kurtuldu

Kasıktan girilerek yapılan operasyonla beynindeki ‘anevrizma baloncuklarından’ kurtuldu

Kasıktan girilerek yapılan operasyonla beynindeki ‘anevrizma baloncuklarından’ kurtuldu

Cağ kebabı yerken rahatsızlanan ve hastaneye kaldırılan Adalet Koşak, yapılan tetkikler sonucu beyninde anevrizma baloncuklarının olduğunu öğrendi. Radyolojik yöntemlerle kasıktan girilerek yapılan operasyonla sağlığına kavuşan Han, “Hemen toparladım, çok mutluyum. Fakat artık cağ kebabı yiyemiyorum” dedi.
İzmir’in Bayraklı ilçesinde yaşayan 67 yaşındaki Adalet Koşak, cağ kebabı yediği sırada rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldı. Bir süre çeşitli hastanelere görünen ve rahatsızlığının teşhisi konulamayan Koşak, baş ağrısı ve baş dönmesi şikayetleriyle son olarak İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesine başvurdu. Burada yapılan tetkikler sonucu Koşak’a, beyninde 10 adet ‘anevrizma baloncuğu’ olduğu teşhisi koyuldu. Daha sonra kasıktan girilerek, Prof. Dr. Kutsi Köseoğlu ve ekibinin gerçekleştirdiği radyolojik yöntemlerle yapılan operasyon sonucunda Koşak, tekrar eski sağlığına kavuştu.

“Baloncukların patlamasını engellemek için şah damara uzanan stentler yerleştirdik”
Hastanın geçirdiği operasyon sürecine dair bilgi veren Radyoloji Uzmanı Prof. Dr. Kutsi Köseoğlu, “Hastamızın baş ağrısı, baş dönmesi ve 1 sene önce geçirilen bir inme, bayılma öyküsü vardı. Hasta geçen sene inme geçirdiğinde yapılan tetkiklerde, hastanın beyin damarlarında yaklaşık 8-10 adet baloncuk tespit edildi. Biz bu baloncukların patlamasını engellemek için beyinden başlayarak, şah damarına uzanan stentler yerleştirdik. Bu stentlerle baloncukların patlamasını ve hastanın tedavi olmasını hedefledik” diye konuştu.

“Ameliyatla müdahale etmek uygun olmayabilirdi”
Açık ameliyat yapılsaydı, hastayı kaybetme ve hastanın zarar görme riskinin çok daha fazla olacağının altını çizen Prof. Dr. Köseoğlu, “Bu kadar uzun bir damar segmentine ameliyatla müdahale etmek çok uygun bir yöntem olmayabilirdi. Yaklaşık 8-10 yıldır gelişen teknolojiyle birlikte artık damarların içine bu şekilde stentler koyarak baloncukları engellemeye çalışıyoruz” ifadelerine yer verdi.

İşlemden bir gün sonra ayağa kalktı
Yapılan tedavi yönteminin hastaları çok kısa sürede iyileştirdiğini vurgulayan Köseoğlu, genellikle stent konulan hastaların, ertesi gün ayağa kalkarak her türlü işini halledebildiklerini, yapılan tüm işlemlerin hastaların bir an önce ayağa kalkmasını sağlamaya yönelik olduğunu söyledi.

Hastalara uyarı
Benzer şikayetleri olan hastalara uyarılarda bulunan Köseoğlu, şunları kaydetti:
“Öncelikle bir tanı amaçlı beyin anjiyografisi, tomografik anjiyografi ya da MR anjiyografi çekilip, eğer gerçekten böyle bir baloncuk veya anevrizma varsa ondan sonra tedavi planlanabilir.”

“İşlem, kasık damarına ufak bir iğneyle girilerek gerçekleştiriliyor”
Gerçekleştirilen tedavinin özelliğinden bahseden Prof. Dr. Köseoğlu, sözlerine şunları da ekledi:
“Halk arasında anjiyo olarak bilinen, kasık damarından girilip kalp, beyin gibi her türlü yere uygulanabilen benzer sistemler veya organlara kasık damarından girip beyin damarlarına ulaşıyoruz. Oralara işlemlerimizi yapıyoruz. Tamamen kasık damarına ufak bir iğneyle girerek yapıyoruz. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte işlemler genellikle, halledilebilme ihtimali varsa anjiyografik yöntemlere doğru kaymaya başladı.”

“Hemen toparladım, çok mutluyum”
Ameliyat sonrası durumunun iyi olduğunu söyleyen Adalet Koşak, şunları aktardı:
“Ben cağ kebabın yarısını yedim, geri kalanını yiyemedim. Tansiyonum yükseldi. Daha sonra ben fenalaşınca ambulans çağırdılar. Ambulansta benim tansiyonuma baktılar ve sonra beni hemen hastaneye götürdüler. Beni bir süre gözetim altında tuttular. Teşhisim konulamadı. Farklı hastanelere gidip geldim. 7-8 aydır bu rahatsızlığı çekiyordum. Daha sonra Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne geldim. Burada tedavim yapıldı. Çok mutluyum. Doktor bana ‘seni bayıltmayacaklar, kasıktan girerek ameliyat yapılacak’ dedi. 4 buçuk saat yoğun bakımda kaldım. Daha sonra hemen toparladım. Beni soranlara ‘çok iyiyim’ dedim.”
Cağ kebabını fazla yediğini ifade eden Koşak, rahatsızlığı sebebiyle artık cağ kebabını yiyemediğini belirtti.