Karın zarı metastazlarında yeni umut: HIPEC ve PIPAC
Kanser tedavisinde son yıllarda geliştirilen yeni yöntemler, karın zarı (periton) metastazı olan hastalara umut oluyor. Medicana Sağlık Grubu Genel Cerrahi Bölümü’nden Prof. Dr. Koray Topgül, geçmişte tedavisi oldukça zor kabul edilen bu hastalıkta HIPEC ve PIPAC adı verilen modern uygulamalar sayesinde yaşam süresi ve yaşam kalitesinde önemli ilerlemeler sağlandığını söyledi.
Kanser tedavisinde tıbbi gelişmeler hızla ilerlerken, karın zarı (periton) metastazı yaşayan hastalar için yeni yöntemler gündeme geliyor. Medicana International İzmir Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Koray Topgül, HIPEC ve PIPAC gibi modern tedavi yaklaşımlarının, uygun hasta gruplarında yaşam süresini ve yaşam kalitesini artırmada önemli katkılar sağladığını belirtti. Bu yöntemlerin her hastaya uygulanamayacağını, yalnızca uzman hekimlerin değerlendirmesi ve yetkin merkezlerde yapılması gerektiğini vurguladı. Prof. Dr. Koray Topgül, peritonun karın içindeki organları saran ve karın duvarını örten ince bir zar olduğunu hatırlatarak bazı kanserlerde tümör hücrelerinin bu zara tutunabildiğini belirtti. Bu durumun periton metastazı olarak adlandırıldığını ifade eden Prof. Dr. Koray Topgül, "Periton metastazı en sık kolon, mide ve yumurtalık kanserlerinde görülür. Daha nadir olarak apendiks, pankreas, safra yolları ve meme kanserlerinde de karşımıza çıkabilir" dedi.
"Eskiden sağkalım 6 ayı geçmezdi"
Geçmişte periton metastazı gelişen hastalarda yalnızca sistemik kemoterapi ya da palyatif cerrahinin uygulandığını söyleyen Prof. Dr. Koray Topgül, bu nedenle sağkalımın çoğu zaman 6 ayı geçmediğini vurguladı. Ancak son yıllarda geliştirilen yöntemlerle bu tablonun değiştiğine dikkat çekti. Prof. Dr. Koray Topgül, HIPEC’in (Hipertermik İntraperitoneal Kemoterapi) cerrahiyle tümörlerin temizlenmesinden sonra karın boşluğuna 42-43 dereceye ısıtılmış kemoterapi ilaçlarının verilmesiyle uygulandığını anlattı. Prof. Dr. Koray Topgül, "Bu yöntemle kemoterapi doğrudan tümörün olduğu bölgeye veriliyor. Isı, kanser hücrelerini daha duyarlı hale getiriyor. Sistemik kemoterapiye göre yan etkisi daha az, etkinliği daha fazladır" dedi. Prof. Dr. Koray Topgül, uygun seçilmiş kolon ve over kanseri hastalarında HIPEC ile 5 yıllık sağkalım oranlarının yüzde 30-40’a kadar çıktığını söyledi.
PIPAC’ın (Basınçlı Aerosol Kemoterapisi) daha yeni bir yöntem olduğunu belirten Prof. Dr. Koray Topgül, laparoskopik yöntemle karın boşluğuna girildiğini ve kemoterapi ilaçlarının sis şeklinde basınçlı olarak püskürtüldüğünü ifade etti. Prof. Dr. Koray Topgül, "Bu yöntem daha az invazivdir, tekrarlanabilir ve ileri evre, cerrahi şansı olmayan hastalarda bile hastalığı kontrol altına almada etkilidir. Ayrıca karın içi sıvı birikiminin önlenmesinde de fayda sağlar" dedi.
"Her hasta için multidisipliner değerlendirme şart"
Başarı oranlarının kanser türüne ve evresine göre değiştiğini vurgulayan Prof. Dr. Koray Topgül, over kanserinde yaşam süresini anlamlı şekilde uzatan, mide kanserinde yaşam kalitesini artıran sonuçlar elde edildiğini aktardı. Prof. Dr. Koray Topgül, "Bu tedaviler mutlaka deneyimli merkezlerde, multidisipliner ekipler tarafından uygulanmalıdır" ifadelerini kaydederek, periton metastazı için artık umut verici seçenekler bulunduğunu sözlerine ekledi.