Karadeniz kadınının zorlu mesaisi başladı

4.05.2025 11:16:02

Karadeniz kadınının zorlu mesaisi başladı

Karadeniz’de baharın gelişiyle birlikte köy yaşamı yeniden canlanmaya başladı. Bölge kadınları, zorlu coğrafi şartlara rağmen her yıl olduğu gibi bu yıl da tarla mesaisine kaldıkları yerden devam ediyor. Sırtlarında sepetler, ellerinde kazmalarla sabahın ilk ışıklarıyla başlayan mesai, akşam ezanına dek sürüyor.
Doğu Karadeniz’in sarp yamaçlarında, sisle örtülü dağ köylerinde her sabah gün doğmadan başlayan bir emek hikayesi. Fındık dallarından mısır tarlalarına, çay bahçelerinden patates ocaklarına uzanan bu hikayenin başkahramanları ise Karadeniz’in cefakar kadınları. Yağmura, rüzgara, engebeye aldırmadan çalışan Karadeniz kadınları, hem aile bütçesine katkı sağlıyor hem de bölgenin tarımsal üretiminde belirleyici rol oynuyor.

"Severek yaptığımız için yorgunluğu düşünmüyoruz"
60 yaşındaki Emine Yıldırım, küçük yaşlardan beri hem hayvancılıkla hem de tarım işleriyle uğraştığını belirterek, "Çocuklarımız okudu, şehirde yaşıyor. Bize ’çalışmayın’ diyorlar ama biz alıştık, yapamayız. Sabah namazıyla kalkar, inekleri yedirir, kahvaltı sonrası bahçeye geçerim. Tereyağ, süt, yoğurt gibi ürünlerimizi kendimiz yapıyoruz. Doğal yaşıyoruz, komşularımızla dayanışma içindeyiz. Bu yaşıma kadar hiç sıkıntı yaşamadım, Karadeniz kadını olmak gurur verici" diye konuştu.

"Hayatım tarlada geçti"
Bir başka üretici Zehra Karpuz da havaların ısınmasıyla birlikte doğanın canlandığını ve mesainin başladığını dile getirerek, "Çiçekler açtı, yaylalar şenlendi. Mısır, fasulye, lahana ekiyoruz. Komşularla birlikte tarlaya giriyoruz. Hayatım bu topraklarda geçti, burada doğduk, büyüdük, mutluyuz" dedi.

"Şehirde duramayız, burayı seviyoruz"
Ayşe Yıldırım ise mesainin yaz boyunca sürdüğünü anlatarak, "Şu anda mısır, fasulye ve patates ekiyoruz. Sonrasında inekler için çayır biçeceğiz. Yayla zamanı geliyor, 3-4 ay orada kalıyoruz. Coğrafi şartlar zor ama biz alıştık. Şehir hayatı bize göre değil" ifadelerini kullandı.