Kanser tedavisinde önemli silah: “Mantar”

Kanser tedavisinde önemli silah: “Mantar”

Kanser tedavisinde önemli silah: “Mantar”

İstanbul Arel Üniversitesi’nde “İnsan Yaşamının ve Doğanın Süper Besini Mantarlar” konulu seminer düzenlendi. Güzel Sanatlar Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü tarafından düzenlenen seminerde konuşan Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Coşkun Usta, mantarların kanser tedavisinde önemli bir silah olduğunu ve birçok hastalığın tedavisinde ilaç olarak kullanılabileceğini ifade etti.
Kanser, anksiyete, Alzheimer ve depresyon gibi birçok rahatsızlığın tedavisinde kullanılan ve sofralarımızın vazgeçilmez lezzetlerinden olan mantarlarla ilgili düzenlenen seminerde, mantarların bilinmeyen yönleri uzmanları tarafından gastronomi öğrencileri ile paylaşıldı.
Güzel Sanatlar Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Özlem Çayır’ın moderatörlüğünü yaptığı etkinlik Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı.
Etkinlikte açılış konuşması yapan Prof. Dr. Hüseyin Gün; mantarların Türk mutfağında önemli bir yeri olduğunu ifade ederek “Bütün amacımız İstanbul Arel Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları bölümü olarak öğrencilerimizin özellikle mantar ve mantarla ilgili bilgileri almasını istedik” şeklinde konuştu.
Seminerde konuşan İstanbul Arel Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nalan Büker mantarların Türk kültüründe önemli bir yeri olduğunu ifade ederek etkinlikte emeği geçen herkese teşekkür etti.
“Üniversite olarak toplumsal katkı faaliyetlerine önem veriyoruz”
Mantarların bir sürü yararı olduğunu vurgulayan İstanbul Arel Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ergül Berber üniversite olarak toplumsal katkı faaliyetlerine önem verdiğini vurguladı.
Prof. Dr. Ergül Berber, “Üniversite olarak toplumsal katkı faaliyetlerine önem veriyoruz. Toplumla iç içe olmak, sektörle iç içe olmak, toplumda belli konularda farkındalık oluşturmak bizim için çok önemli. O nedenle bu etkinlik emeği geçen tüm hocalarıma ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Etkinliği heyecanla bekliyorum. Mantarlar ilginç organizmalar. Ayrıca bir sürü de yararı var” ifadelerini kullandı.
“Mantarlar, kanserle mücadelede önemli bir silah olabilir”
Mantarların sağlık alanında ve ilaç yapımında kullanılması gerektiğinin altını çizen Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Coşkun Usta, mantarların kanserle mücadele de önemli bir silah olduğunu vurguladı.
Prof. Dr. Coşkun Usta; “Ben bir farmakoloji profesörü olarak, bir hekim olarak, şunu görüyorum. Biz yediğimiz şeylerden ilaç üretmeliyiz. Kimyasallardan ilaç ürettiğimizde vücuda çok ters olduğu için. Bakın ilaçlar faydalıdır diyoruz değil mi? Ama bak vücuda alıyoruz vücut onu atmaya çalışıyor. Karaciğer hemen onu detoksifiye ediyor. Hemen yok etmeye. Ne yapıyor yok ederken? Suda evrilir hale getirip idrarlandırmaya çalışıyor. Ama gıdadan elde ettiğin molekülü veriyorsun, gidiyor beyinde reseptörlere bağlanıyor. Demek ki vücudun içerisinde bunu tanıyan yabancı değil vücuda yani bitkiler kendilerini korumak için ya da mantarlar kendilerini korumak için öyle moleküller üretiyorlar ki, bir bakıyoruz bunlar bizim vücudumuzda da bazı reseptörlerle yani bazı sistemlerle etkileşebiliyor.
Bakın dünya çalışıyor. Depresyon ve anksiyetede çok çalışılıyor şu anda. Bakın şu anda Türkiye’den dünyada kanser tedavisinde kullanılan takson olayı bir ilacımız var. Yıllardır ilaç firmaları taxol üretir. Taxol dediğimiz şey zaten mantarın bir ürünü. Yani demek ki kanserle de savaşabilirken çok ciddi moleküler üreten mantarları kullanabiliriz” şeklinde konuştu.
“Neden mantar tüketmeliyiz?”
Mantarın halsizlik ve yorgunluğa iyi geldiğini belirten Prof. Dr. Coşkun Usta, bağışıklık sistemi için mantar tüketilmesi gerektiğini vurguladı.
Prof. Dr. Coşkun Usta, “Biz niye mantar tüketmeliyiz, ne faydaları var? Bir kere yani bağışıklık sistemimizi çok iyi destekliyor. Çok iyi düzenliyor. Bağışıklığınız için mutlaka mantar tüketmelisiniz. Kesinlikle halsizlik, yorgunluğa çok iyi geliyor. Çağımızın hastalığını rahatlatan anksiyete bozuklukları, kaygı bozuklukları, obsesif kompulsif durumlar. Biz D vitamini hep güneşten elde ediyoruz, ama bitkilerden bir tek mantarlarda D vitamini var. O kadar güçlü. Nöronlarımızın da çalışabilmesi için, Alzheimer olmamak için, parkinson olmamak için, unutkan olmamak için mantar tüketmeliyiz” dedi.
“Her derde deva aslan yelesi”
Usta, doğada birçok mantar türünün yetiştiğini ve birçok hastalığın tedavisinde kullanılabileceğini belirtti.
Prof. Dr. Coşkun Usta sözlerine şu şekilde devam etti:
“Bu mantarlardan bir tanesi aslan yelesi. Tıptaki çalışmalarda gösterilmiştir ki aslan yelesi, demansta çok etkili. Yani nörolojik semptomlar gösteriliyorsa, yaşlılarımızda Alzheimer parkinsonda, epilepsilerde, depresyonda, şizofreni dahil birçok durumda beyni çok destekleyen, koruyabilen moleküller salgılıyorlar ve gerçekten ciddi bir destekleyici. Bakın kan şekerini düzenlediğine dair çok özel çalışmalar var. Yani eğer siz aslan yelesi kullanmak istiyorsanız beyninizdeki performansı artırmak, buralardan korunmak ya da kan şekeriniz için kullanabilirsiniz. Ama bazı noktalarda da faydalı olduğunu söyleyebiliriz. Sağlık açısından da çok değerli bir mantar. Çok güçlü bir anti-stres özelliği var.”
“Mantar tüketiminde çok dikkatli olun”
Yalova Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Semra Erol ise yapmış olduğu araştırmalardan yola çıkarak mantarların tıp alanında kullanımı hakkında önemli bilgiler verdi. İnsanoğlunun mantarla olan ilgisinin tarih öncesi çağlara kadar uzandığını ifade eden Dr. Öğretim Üyesi Semra Erol, “Çin Mısır, Roma ve Yunan uygarlıklarında mantarların gerek besin olarak gerekse ilaç yapımında kullanıldıkları bilinmektedir. Maya, Aztek, İnka, Orta Asya Şaman kültürlerinde mantarlar hem hem tıbbi amaçlar ile hem de dini ayinlerde kullanılmıştır” dedi.
Konuşmasının devamında mantarları tüketirken çok dikkatli olunması ve güvenilir kaynakların onayının ardından tüketilmesi gerektiğini belirten Erol, mantarların yanlış kullanımında can kayıplarının yaşanabileceğini ifade etti. Doğada çeşitli mantarların var olduğunu ve insan yaşamına önemli katkılar sağladığına değinen Erol, bazı mantar kültürlerinin üretilerek ekonomiye önemli katkılar sağlanabileceğine değindi.
Etkinlikte mantar toplamanın püf noktaları anlatıldı
Aynı zamanda Mantar Dede olarak bilinen Mantar Toplama ve Tanımlama Uzmanı Süleyman Yıldırım ise mantar toplamanın püf noktalarını öğrencilerle paylaştı. Mantar toplarken kullanılması gereken ekipmanları tek tek öğrencilere sunan Yıldırım, öğrencilere mantarla ilgili önemli kaynaklar önerdi. Topladığı mantarları katılımcılara tanıtan Süleyman Yıldırım, özellikle gastronomi bölümü öğrencilerinin mantarlar hakkında bilgi sahibi olmalarının kendilerine ekonomi ve kariyer açısından önemli bir fırsat sunacağını vurguladı. Mantar toplarken öğrencilerin sepet kullanmasını isteyen Süleyman Yıldırım, mantar kültürlerinin bu sayede doğaya salındığını ve daha çok alanda yetişebilmesine imkân sağlayacağını belirtti. Mantarın doğaya ve insana çok yararı olduğunun altını çizen Yıldırım, uzmanından eğitim almadan mantar toplanmaması gerektiğini belirtti.
Etkinlikte katılımcılar mantara doydu
Mush Mantar tarafından konserve ve sos olarak üretilen mantarlar katılımcılar tarafından test edildi. Aynı zamanda mantar kokoreçin ikram edildiği etkinlikte katılımcılar mantara doydu. Etkinliğin devamında Nizolive zeytinyağları Üretim Direktörü Berna Küçükkaya tarafından katılımcılara tanıtıldı. Avrupa’da birçok sektörde ödül almayı başaran Nizolive Zeytinyağları katılımcılardan ve öğrencilerden tam not aldı.
İstanbul Arel Üniversitesi Tepekent Kemal Gözükara Yerleşkesi’nde düzenlenen seminere Üniversitemiz Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ergül Berber, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hüseyin Gün, Emiritus Prof. Dr. Güler Ertan, Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nalan Büker, Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Coşkun Usta, Yalova Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Semra Erol, Üniversitemiz Genel Sekreteri Mustafa Kılıçaslan, Mantar Toplama ve Tanımlama Uzmanı Süleyman Yıldırım, Nizolive Zeytinyağları Üretim Direktörü Berna Küçükkaya, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı.