İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Bekayi: "UAEA Başkan Yardımcısı’nın Tahran ziyareti gündemde"
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın (UAEA) üst düzey bir yetkilisinin İran’a yapması planlanan ziyarete ilişkin, "UAEA Başkan Yardımcısı’nın Tahran’a yapacağı ziyaret gündemde ve büyük ihtimalle önümüzdeki birkaç hafta içinde gerçekleşecek" ifadelerini kullandı.
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, İran ile nükleer anlaşmaya taraf üç Avrupa ülkesi İngiltere, Fransa ve Almanya arasında bugün İstanbul’da gerçekleştirilen toplantıya ilişkin açıklamalarda bulundu. Bekayi, söz konusu ülkelerin daha önce sergilediği yapıcı olmayan tutumların, Avrupa’nın müzakere sürecindeki itibarını zedelediğini ve onu etkisiz bir aktöre dönüştürdüğünü belirterek bu sürecin Avrupa için İran’ın nükleer dosyasına yönelik tutumunu gözden geçirip düzeltmesi adına önemli bir fırsat olduğunu vurguladı.
"Tepkimizi açık şekilde ileteceğiz"
Bekayi, İsrail ve ABD’nin İran’a yönelik askeri saldırılarına karşı Avrupa ülkelerinin taraflı tutum sergilemesinden üzüntü duyduklarını ifade etti. Bekayi, bu ülkelerin uluslararası kamuoyunda hukuksuzluğu ve saldırıları meşrulaştıran aktörler olarak görüldüğünü söyledi. İran’ın daha önce de bu tutumlara itiraz ettiğini hatırlatan Bekayi, bugünkü toplantıda da tepkilerinin Avrupalı taraflara açık şekilde iletileceğini ve kendilerinden açıklama talep edileceğini vurguladı.
"Anlaşmanın ihlalcileri snapback hakkına sahip olamaz"
Avrupa ülkelerinin sık sık tetik mekanizmasını (snapback) devreye sokma tehdidine ilişkin değerlendirmede bulunan Bekayi, "Bu ülkeler hem anlaşmadaki yükümlülüklerini sürekli ihlal etmiş hem de ABD ve İsrail’in İran’ın barışçıl nükleer tesislerine yönelik saldırılarını destekleyerek 2231 sayılı Birleşmiş Milletler (BM) kararını ve kararın özü olan ’İran’ın barışçıl nükleer programı ve zenginleştirme hakkını’ ihlal etmiştir. Bu nedenle artık ’anlaşmanın tarafı’ olma niteliklerini yitirmiş ve ihlal ettikleri bir anlaşmanın mekanizmalarını kullanma ya da uzatma konusunda hukuken yetkili sayılmazlar" dedi.
"Avrupa İsrail’in hedeflerine ne kadar boyun eğecek?"
İsrail’in 3 Avrupa ülkesi üzerinde baskı kurduğunu belirten Bekayi, "Bölgede nükleer silaha sahip tek rejim olan ve nükleer anlaşmanın en büyük düşmanı olan, ayrıca ABD’nin bu anlaşmadan tek taraflı çekilmesinin başlıca sorumlusu sayılan İsrail’in şimdi de Avrupa’ya yön vermeye çalışması ve süreci daha da karmaşık hale getirmesi şaşırtıcı değil. Asıl soru, bu 3 ülke itibarlarını Siyonist rejimin kötü niyetli hedeflerine daha ne kadar feda etmeye hazır?" ifadelerini kullandı.
"İş birliğinin durdurulması saldırıların sonucudur"
İran’ın Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ile iş birliğini durdurmasının İsrail ve ABD’nin yasa dışı ve saldırgan eylemlerinin doğrudan bir sonucu olduğunu vurgulayan Bekayi, "Bu eylemler, Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması’na (NPT) ağır bir darbe vurmuş, barışçıl nükleer tesislerimizin güvenlik ve emniyetini de ciddi şekilde riske atmıştır. Uluslararası toplum bu saldırıları açıkça kınamalı ve sorumluları hesap vermeye çağırmalıdır" dedi.
"İş birliği artık yasal çerçevede yürüyor"
İran’ın hala NPT’ye taraf olduğunu hatırlatan Bekayi, "Ancak İsrail ve ABD’nin İran’ın barışçıl nükleer tesislerine yönelik yasa dışı saldırılarının ardından Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’yla (UAEA) iş birliğimizin temelini, Meclis tarafından kabul edilen son yasa oluşturuyor. Bu yasaya göre UAEA ile yapılacak her türlü iş birliği, Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi’nden gerekli izin ve koordinasyonun sağlanmasına bağlıdır" dedi.
Ajans yetkilisinin ziyareti gündemde
UAEA’nın üst düzey bir yetkilisinin İran’a yapacağı muhtemel ziyarete ilişkin çıkan haberlere de değinen Bekayi, "UAEA Başkan Yardımcısı’nın Tahran’a yapacağı ziyaret gündemde ve muhtemelen önümüzdeki birkaç hafta içinde gerçekleşecek. Bu ziyaretin amacı, İran ile Ajans arasındaki iş birliğine yönelik yeni bir çalışma biçimi belirlemek için istişarelerde bulunmak. Ancak, ABD ve Siyonist rejimin yasa dışı saldırıları sonucu zarar gören nükleer tesisleri ziyaret etmek gibi bir plan söz konusu değil" dedi.