HPV aşısı olduktan sonra da düzenli kontroller aksatılmamalı

HPV aşısı olduktan sonra da düzenli kontroller aksatılmamalı

HPV aşısı olduktan sonra da düzenli kontroller aksatılmamalı

HPV aşısının kansere karşı son derece etkili bir koruma sağladığını ancak kontrollerin ihmal edilmemesi gerektiğini belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Damla Sönmez Yalçınkaya, "Aşı, bilinen en yaygın ve riskli HPV tiplerine karşı yüksek oranda koruma sağlasa da virüsün tüm tiplerine karşı yüzde 100 koruma sağlamaz ve hâlihazırda var olan bir enfeksiyonu tedavi etmez. Bu yüzden rahim ağzı kanserini erken evrede tespit etmek için yapılan Smear testleri ve HPV taramaları, aşıdan bağımsız olarak her kadının yaşamının bir parçası olmaya devam etmelidir" dedi.
Medical Park İzmir Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Damla Sönmez Yalçınkaya, HPV aşısının kansere karşı en güçlü koruyucu adımlardan biri olduğunu, ancak düzenli Smear ve HPV testlerinin mutlaka devam etmesi gerektiğini söyledi.

"HPV kansere yol açabilir"
Human Papillomavirus’un (HPV) dünyada hem kadın hem de erkeklerde en yaygın cinsel yolla bulaşan viral enfeksiyonlardan biri olduğunu dile getiren Op. Dr. Yalçınkaya, "Çoğu zaman herhangi bir belirti göstermese de, bazı HPV tipleri yalnızca genital siğillere sebep olurken bazı HPV tipleri rahim ağzı, anüs, ağız ve gırtlak gibi bölgelerde de kansere yol açabilir. Bu noktada HPV aşısının sunduğu koruma büyük önem kazanır" dedi.
Aşının bağışıklık sistemini virüs proteini ile tanıştırarak gerçek bir enfeksiyon durumunda savunmaya hazır hale getirdiğini söyleyen Op. Dr. Yalçınkaya, "İçerdiği proteinler sayesinde bağışıklık sistemimiz HPV’yi bir tehdit olarak algılar ve ona karşı antikorlar üretir. Böylece virüse maruz kalındığında vücut onu etkisiz hale getirebilir ve enfeksiyonun ilerlemesini, dolayısıyla da kanser veya siğil gibi ciddi sağlık sorunlarının ortaya çıkmasını engelleyebilir" diye konuştu.

"Aşı düzenli kontrollerin yerine geçmez"
HPV aşısının kansere karşı son derece etkili bir koruma sağladığını ancak kontrollerin ihmal edilmemesi gerektiğini vurgulayan Op. Dr. Yalçınkaya, "Aşı, bilinen en yaygın ve riskli HPV tiplerine karşı yüksek oranda koruma sağlasa da, virüsün tüm tiplerine karşı yüzde 100 koruma sağlamaz, hâlihazırda var olan bir enfeksiyonu tedavi etmez. Bu yüzden rahim ağzı kanserini erken evrede tespit etmek için yapılan Smear testleri ve HPV taramaları, aşıdan bağımsız olarak her kadının yaşamının bir parçası olmaya devam etmelidir" ifadelerini kullandı.

"Erken teşhis hayat kurtarır"
Smear testinin rahim ağzı hücrelerindeki anormal değişiklikleri ortaya çıkardığını aktaran Op. Dr. Yalçınkaya, "Bu hücreler henüz kanser aşamasına gelmeden yıllar önce tespit edilebilir ve tedavi edilebilir. HPV taraması ise yüksek riskli HPV tiplerinin varlığını doğrudan belirler. Bu iki testin kombinasyonu, potansiyel bir problemi henüz kanserleşme aşamasına gelmeden çok önce saptama ve müdahale etme imkânı sunar" şeklinde konuştu.
Rahim ağzı kanserinin tedavi edilebilir bir hastalık olduğunun altını çizen Op. Dr. Yalçınkaya, "Erken teşhis, tedavinin başarısında kritik bir rol oynar. HPV aşısı geleceğinizi koruyan güçlü bir kalkan görevi görürken, düzenli Smear ve HPV taramaları bu kalkanı tamamlayan hayati bir adımdır. Her iki koruma yöntemini de ihmal etmeyerek kendinize ve geleceğinize yatırım yapın" diyerek sözlerini tamamladı.