HIV/AIDS, Ülkemizde 1985’ten beri bildirimi zorunlu hastalık listesinde

HIV/AIDS, Ülkemizde 1985’ten beri bildirimi zorunlu hastalık listesinde

HIV/AIDS, Ülkemizde 1985’ten beri bildirimi zorunlu hastalık listesinde

DÜZCE(İHA) – Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Nevin İnce, 2024 yılında 45 bin 835 kişinin HIV pozitif birey olduğunu ifade ederek AIDS ile ilgili sosyal medyada yayılan yanlış bilgilere inanılmaması gerektiğini söyledi.
Toplum sağlığını korumak, geliştirmek ve farkındalık oluşturmak amacıyla açıklamalarda bulunan Doç. Dr. İnce, her yıl düzenli olarak gerçekleştirilen programlarla ülkemizde HIV/AIDS ile mücadele ederek, bu hastalığa karşı yapılan mücadelede yol haritası oluşturmak olduğunu söyledi.

Türkiye HIV/AIDS Kontrol Programı’nın 3 temel amacının olduğunu vurgulayan İnce, bunları; “HIV/AIDS yeni vaka sayısı ve enfeksiyonuna bağlı ölümleri azaltmak, HIV/AIDS’e yönelik sağlık hizmetlerinin kapasitesini geliştirmek, HIV ile yaşayan bireylere yönelik ayrımcılığı ve mahremiyet ihlallerini önlemektir” şeklinde sıraladı.

“Bireylere yönelik ayrımcılık ve mahremiyet ihlalleri önlenmeli”
Tanı ve tedaviye erişimin sağlanması ve vakaların doğru yönlendirilmesinin önemine değinen Doç. Dr. Nevin İnce, “Başarılı bir HIV/AIDS kontrol programı için en önemli bileşenlerden biri HIV ile yaşayan bireylere yönelik ayrımcılığı ve mahremiyet ihlallerini önlemektir. Toplumda HIV enfeksiyonunun ve HIV enfeksiyonu ile ilgili riskli davranışların konuşulabilir olduğunun anlatılması, var olan yanlış, eksik bilgilerin ve ön yargıların giderilmesi, HIV ile enfekte veya HIV enfeksiyonu şüphesi bulunan kişilerin tanıya ulaşma ve sağlık hizmetlerinden yararlanmalarını kolaylaştıracak, enfeksiyonun yayılımının önlenmesine katkıda bulunacak ve HIV ile yaşayan bireylerin yaşam kalitesini yükseltecektir” dedi.

Bulaş yolları
AIDS’in bulaş yolları arasında cinsel yolla bulaşmanın ilk sırada olduğunu ifade eden İnce, bunu kan yolu ile bulaşma takip ettiğini dile getirdi. Kan yolu ile bulaşmaya neden olan durumları ise; “Kullanılmış enjektör, iğne ve cerrahi aletler, diş hekimliği aletleri, dövme malzemeleri, akupunktur iğneleri, jilet, makas gibi tüm delici aletler, HIV’li doku organ ve sperm nakli” şeklinde sıraladı.

Bulaşmadığı durumlar
HIV günlük yaşamdaki olağan davranışlarla; el sıkışma, deriye dokunma, hastanın kullandığı; çatal, bıçak, bardak, telefon kulaklığı, tuvalet, duş, sauna, yüzme havuzu, besinler, giyişiler, hava yolu, ter, gözyaşı ile bulaşma olmayacağının altını çizen Doç. Dr. Nevin İnce, sosyal medyada yayılan yanlış bilgilere inanılmaması gerektiğini, bunların insanlar arasında paniğe yol açtığını vurguladı. HIV virüsünün dış ortamda 30 dakika yaşayabileceğinin bilgisini de paylaşan İnce, dış ortamlardan sağlam deriye bulaş riskinin olmadığının altını çizdi.
HIV virüsünün bulaş sonrası 2-8 hafta içerisinde ateş halsizlik boğaz ağrısı eklem ağrısı döküntü lenf bezi şişliği gibi belirti görülebileceğini söyleyen Doç. Dr. Nevin İnce, pozitif bir hastadan kesici delici alet ve riskli bir temas sonrasında mümkünse ilk bir saat içinde en geç 72 saat içinde maruz kalan kişiye profilaktik antiviral tedavi başlanması gerektiğini vurguladı.

Belirtiler
HIV belirtileri arasında; “Ateş, farenjit, lap, baş ağrısı, artralji/miyalji, letarji, iştahsızlık, kilo kaybı, bulantı, kusma, ishal, makulopüler döküntü” gibi birçok tablo ile karşılaşabileceğini söyleyen İnce, tedavi edilmezse hastanın HIV taşıyıcısı durumuna geçtiğini ve bu durumun 7 ila 10 yıl sürdürdüğünü ifade etti.

“Sağlık Bakanlığı destekliyor”
Ülkemizde HIV/AIDS ile mücadele amacıyla oluşturulmuş olan Türkiye HIV/AIDS Kontrol Programı’nı hatırlatan Doç. Dr. İnce, “Bu programın amacının insan haklarını gözeterek, HIV/AIDS yayılımı için risk oluşturan faktörlerle mücadele etmek, her bireyin tanı ve tedavi, bakım ve desteğe eşit ulaşımını sağlayarak, toplumun sağlığını korumak ve geliştirmek misyonu altında ülkemizdeki 2019-2024 yıllarına yönelik HIV/AIDS çalışmalarına yol haritası oluşturmak, ölçülebilir değerlendirmelerle faaliyet planlarını yürütmek amacıyla hazırlanmış bir plandır. Bu programın gerçekleştirilmesinde başta T.C. Sağlık Bakanlığı olmak üzere; gerek kamu, gerek özel tüm kuruluşlara ilaveten tüm bireylerin de sorumlu olduğu unutulmamalıdır” dedi.

“Tedavisi mümkün”
AIDS’in ilk kez 1982 yılında tanımının yapıldığını söyleyen Doç. Dr. İnce, hastalığın tanımlandığı ilk zamanlarda hastaların bilinç düzeyi düşük olmasından ve tedavi imkanlarının gelişmemiş olmasından dolayı ölümle sonuçlanmaların olduğunu ifade etti. Günümüzde ise AIDS hastalığına yakalanmış bir kişinin tedavi ile sağlığına kavuşabileceğini vurgulayan Doç. Dr. Nevin İnce, bu kişilerin evlenebileceğini ve sağlıklı çocuk dünyaya getirebileceğini vurguladı. Tedaviye başlama sürecinde erken başlamanın önemine vurgu yapan Nevin İnce, “Kişi HIV ile enfekte olduktan 2-3 hafta sonra virüs replikasyona başlar ve ilk ayda çok yüksek seviyelere çıkarak CD4 hücrelerin sayısı hızla azalır. Bu dönemde tedaviye başlanması hasta için oldukça yararlı olur. Tedavi edilmez ve riskli davranışlar devam ederse bulaştırıcılık çok yüksek olur” dedi.

“Bilinçli hareket edilmeli”
HIV/AIDS’in ülkemizde 1985’ten beri bildirimi zorunlu hastalık listesinde olduğunu söyleyen İnce, dünyada 39 milyon kişinin HIV/AIDS olduğunu, bunların 25.6 milyonunun Afrika’da yaşadığını açıkladı. Türkiye’de 2017 yılında 15 bin 480 kişiye, 2020’de 27 bin, 2023 yılında ise 41 bin 732 kişiye HIV pozitif tanısı konulmuşken, 2024 yılında ise 45 bin 835 kişinin HIV pozitif birey olduğunu ifade eden İnce, bu vakaların yüzde 81,5’nin erkek, yüzde 18,5’inin kadın, yüzde 16,1’inin ise yabancı uyruklu kişilerden oluştuğunu dile getirdi.
HIV/AIDS hastalığının tedavisinin mümkün olduğunun altını tekrar çizen Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nevin İnce, tedavi sonrasında hastalık belirtilerinin de kaybolduğunu, bulaş tehdidin ortadan kalktığını ve sağlıklı bireyler olarak hayatını sürdürdüğünü vurguladı.