Hac ve Umre Hizmetleri Genel Müdürü Bircan: "Arafat hazırlığına 6 ay önceden başladık"
Diyanet İşleri Başkanlığı Hac ve Umre Hizmetleri Genel Müdürü Remzi Bircan, Arafat Vakfesi için hazırlıkların 6 ay öncesinden başlatıldığını söyledi.
Diyanet İşleri Başkanlığı Hac ve Umre Hizmetleri Genel Müdürü Remzi Bircan, yapılan hazırlıkları ve Arafat’a intikal süreci hakkında bilgi verdi. Bircan, Arafat Vakfesi için hazırlıkların 6 ay öncesinden başlatıldığını söyledi. Bircan, Diyanet’e ait 425 seyahat acentesine ait ise yaklaşık 260 çadırın bulunduğunu belirterek, "Her bir çadırın şöyle bir özelliği var, yan duvar dediğimiz kısımları fiberglas özelliğinde. Dışarıdaki sıcak havayı içeri iletmiyor. İçerideki soğuk akımı da dışarı iletmeyecek şekilde bir özelliğe sahip. Yine üst tavan kısmında da iki katmandan oluşan bir çadır var. O da aynı sıcaklığı içeri geçirmiyor. İçerideki soğuk havayı da dışarı geçirmeyen bir özellik" dedi. Her bir çadırda sanayi tipi bir klima kullanıldığını dile getiren Bircan, "Bugün yaklaşık 50 derecenin üzerinde bir sıcaklık bekleniyor. Dolayısıyla hacılarımızın saat 10 ile 16 arasında kendilerine tahsis edilen çadırlardan çıkmamalarını istiyoruz" dedi.
700 otobüsle intikal
Bircan, Arafat’a intikallerin yaklaşık 700 otobüsle yapıldığını dile getirerek, "Diyanet İşleri Başkanlığımıza ait 408, şirketlere ait yaklaşık 280 otobüsle intikaller yapıldı. Her bir otobüs üç tur yaptı. Hacılarımızı otellerinden aldılar, içlerinde bir rehber eşliğinde Arafat’a getirdiler. Arafat’ta hacısını indirdikten sonra o otobüs boş bir şekilde tekrar Mekke-i Mükerreme’ye döndü. İkinci turda başka hacı adaylarımızı daha aldı ve bu şekilde üç tur hâlinde intikallerimizi gerçekleştirdik" diye konuştu.
Yol güvenliğine dair de konuşan Bircan, önemli kavşak noktalarında yönlendirme ekiplerinin görev aldığını belirtti.
Dört sağlık çadırı
Bircan, Arafat bölgesinde 4 ayrı sağlık çadırı ve bir sahra hastanesi oluşturulduğunu aktararak, "Mekke-i Mükerreme’de nasıl sağlık hizmeti veriyorsak Arafat’ta da bir sahra hastanemiz bulunmaktadır. Dört çadırda kadın, erkek, acil, normal poliklinik şeklinde. Çadırlarımızın içerisinde tıbbi medikal malzemeler hazırlandı. Doktorlarımız günler öncesinde hazırlık yaptılar ve burada ambulanslarımızın eşliğinde hacı adaylarımız, Allah korusun herhangi bir rahatsızlık geçirmesi durumunda hemen Arafat’ın altıncı mektep dediğimiz altıncı kısma geldiklerinde orada dört tane sağlık çadırımız vatandaşlarımızın hizmetinde olacaklar" açıklamasını yaptı.
Diyetisyenlerden özel menü
Her hacı adayına önceden hazırlanmış kumanyalar verileceğini ifade eden Bircan, "Her misafirimize daha öncesinde hazırladığımız kumanyalarımızı takdim ettik. Diyetisyenlerimizin hazırlamış olduğu menü şeklinde onlara üç-dört kumanya verdik" şeklinde konuştu.
Erbaş: "Bayramları tatil olarak değil, sıla-i rahimle değerlendirelim"
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş ise Mekke’de katıldığı bir canlı yayında "Bayram, sıla-i rahim vazifelerimizi yerine getirebilmek için önemli bir fırsattır" dedi. Ramazan ve Kurban Bayramı günlerinin, Müslümanlar için en mutlu ve en hayırlı günler olduğunu ifade eden Başkan Erbaş, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
"Tabii Kurban Bayramı günlerinin biraz daha farklı olduğunu düşünüyorum. Çünkü kurbanlarımızı eda edeceğiz. Kurbanlarını eğer kendileri evlerinde eda etme imkânları olan kardeşlerimiz mutlaka evlerinde, bahçelerinde ya da uygun yerlerde eda etsinler. Çocukluğumda bayram namazından geldikten sonra rahmetli babam kurbanımızı eda ederdi, üçe bölerdik kurbanımızı. Üçte biri evimize, üçte biri akrabalarımıza, üçte biri de komşularımıza şekilde babam parçalardı. Bana verirdi, bir sepetin içerisinde gün boyu kurban etini komşulara, akrabalara dağıtarak geçirirdim. Bu, yetişme çağındaki bir çocukta öyle güzel ruhi bir gelişime vesile oluyor ki, burada dayanışma, yardımlaşma var, kurbanın hikmetinin ortaya çıkması var. Bunlara dikkat etmemiz lazım. Bir de, özellikle bayram, sıla-i rahim vazifelerimizi yerine getirebilmek için önemli bir fırsattır. Bayramları tatil olarak değil, sıla-i rahim, akraba, komşu ziyareti, hele ana-baba ziyareti, bunlar için bir fırsat olarak değerlendirelim."