Müzeler şehri Gaziantep’te bulunan Oyun ve Oyuncak Müzesi, 1700-1800’lü yılların dönemine ait el yapımı 700’e yakın oyuncakla kültür turizmine katkı sunuyor. Müzede, Türk kültürüne ait oyuncakların yanı sıra Almanya, Japonya, Arjantin, İngiltere, Fransa, İran, Çin, ABD ve Azerbaycan gibi birçok ülkeye ait oyuncaklar tarihe ışık tutuyor.
Dünyada nadir sergilenen Laterna Magica, Mickey Mouse, Pinokyo, Pamuk Prenses ve 7 Cüceler’in ilk seri üretim oyuncakları burada. Geleneksel oyun ve oyuncaklardan çömçe gelin, topaç, bilye, aşık, peçiç ve 1700-1800’lü yılların dönemini yansıtan bebek evleri de koleksiyonun parçası. El yapımı oyuncakların yanı sıra, serilerinin ilk üretimi olan çizgi film, sinema filmi ve masal karakterlerinin de bulunduğu yüzlerce çeşit oyuncak ziyaretçilerini bekliyor.
Ziyaretçilerini adeta masalsı bir yolculuğa çıkaran müzenin daimi ziyaretçileri daha çok çocuk ve gençler oluyor. Gaziantep’in tarihi Bey Mahallesinde bulunan müze, çocukların severek ve eğlenerek gezdiği mekanlar arasında öne çıkıyor.
Türkiye’deki dört oyuncak müzesinden biri olan bu müzedeki asırlık oyuncaklar, çocukların yanı sıra yetişkinlerin de ilgisini çekiyor. Dünyada sadece Gaziantep’te bulunan ve 24 ülkenin oyuncaklarla tanıtıldığı müzedeki mağara, ziyaretçilerin en beğendiği galeri olma özelliğini taşıyor. Mağara galerisinde, dünya çocukları temasıyla 24 ülkeden çocuk maketleri, ülkelerine ait yöresel kıyafetleri ve mimari kültürü ile beraber sergileniyor. Türk oyuncakları galerisinde ise Gaziantep yöresine has el yapımı oyuncaklar yer alıyor.
Çocukların ilgi gösterdiği müzelerin başında gelen ve birçok ülkeye ait oyuncaklarıyla ziyaretçilerini kültürlerarası yolculuğa çıkaran müzede, farklı tarihlere ait yüzlerce çeşit oyuncak dikkat çekiyor. Yıl boyunca ağırladığı çocuk ziyaretçiler, geçmişten günümüze uzanan oyuncakları ve maketleri büyük bir heyecanla inceliyor ve yüzlerce oyuncağın sergilendiği müzeye hayran kalıyor.
Çocuklarını müzeye getiren Mustafa Artaş, "Çocukların geçmişe yönelik oyuncakları görmesi, en azından bilgilenmesi ve bizim de onlarla beraber güzel vakit geçirmemiz için buradayız. Bir nevi çocukları bilinçlendirmek ve geçmişe yönelik bilgiler edinmelerini sağlamak istedik. Bu müzede çocuklarla beraber yetişkinler de aslında çocukluğunu yaşıyor" dedi.
Şanlıurfa’dan gelen Nezire Coşkunpınar Öz ise duygularını şöyle paylaştı: "Oğlum Ediz, her çocuk gibi oyuncaklara çok düşkün. Ama eskilerin nelerle oynadığını, nasıl zaman geçirdiğini görmesi bence çok güzeldi. Güzel bir müze ve çok beğendik."
Müzedeki oyuncakları inceleyen Muhammed Hüseyin Koçyiğit de, "Müzede annelerimizin, babalarımızın oynadığı oyuncaklardan, kardeşlerimizin oynadığı oyuncaklara kadar her şey var. Eskiden yeniye tüm oyuncakları burada görüyoruz. Küçükken oynadığımız oyuncaklar da var. Güzel bir müze ve bu müzeyi sevdim. Bir daha gelmek isterim" ifadelerini kullandı.