Şeffaflık ve Hesap Verebilirlik Vurgusu
Eski Devlet Bakanı ve AK Parti Artvin Milletvekili Faruk Çelik, Bursa İTÜ Evi'nde düzenlediği basın toplantısında, son dönemde sosyal medya ve bazı basın organlarında kendisine yönelik iddialara yanıt verdi. Çelik, siyasetin bir makamdan ziyade sorumluluk alanı olduğunu belirterek, hesap vermenin demokrasinin vazgeçilmez unsurlarından biri olduğunu ifade etti. Kamuoyunun doğru bilgilendirilmesinin önemine dikkat çeken Çelik, siyasi hayatı boyunca şeffaflık ilkesinden taviz vermediğini dile getirdi.
30 Yıllık Hizmetler ve Somut Gerçekler
Geçmişte birçok önemli hizmetin altında imzası olduğunu belirten Çelik, "Benim 30 yılım hızlı hızlı anlattığım eserlerle geçti" dedi. Kolay ulaşılabilen ve binlerce taleple karşı karşıya kalan bir milletvekili olarak, ne yaptığı sorulduğunda ayna gibi karşısına koyacakları hizmetleri olduğunu vurguladı. Çelik, eleştirilerin somut veriler ve gerçekler üzerinden yapılması gerektiğinin altını çizdi.
Üç Tür İftiracıya Sert Tepki
Faruk Çelik, kendisine yönelik iddiaları ortaya atanları üç kategoriye ayırarak sert bir dille eleştirdi. İlk olarak "kadrolu iftiracılar"dan bahseden Çelik, "Böyle bir insanlık olabilir mi, bu insanlar yerin altını hiç hesap etmiyorlar mı?" diye sordu. İkinci kesim olarak nitelendirdiği "mevsimlik iftiracılar"ın, bakanlar kurulu değişecek diyerek kendisine sürekli görev uydurduğunu söyledi. Üçüncü grup olarak ise "ithal iftiracılar"ı işaret eden Çelik, "Baktılar ki içeride malzeme bitti, dışarıdan getiriyor 5 aydır konuşuyor" ifadelerini kullandı.
'Taş Atan Taşı Görür' Uyarısı
Çelik, kamuoyunda oluşturulmak istenen algı operasyonlarına karşı sessiz kalmayacağını belirterek, hukuki ve siyasi zeminde her türlü hesabı vermeye hazır olduğunu kaydetti. "Birilerinin iftiralarına cevap vermeyelim zarar görür dedim. Muhatap olsam partim zarar görecek dedim. Taş atanlara hep gül attık" diyen Çelik, sözlerini "Bu günden sonra taş atan taşı görür, gül atan gülü görür. Herkes cevabını alır" şeklinde tamamlayarak net bir mesaj verdi.
