Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş: "Soykırımcı siyonistler Müslümanlar için en büyük tehdittir"

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş:

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş: "Soykırımcı siyonistler Müslümanlar için en büyük tehdittir"

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş soykırımcı siyonistlerin müslümanlar için en büyük tehdit olduğunu söyledi.
Dünya Müslüman Alemler Birliği ve İslam Âlimleri Vakfı işbirliğinde, Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nda "İslami ve İnsani Sorumluluk: Gazze" temalı Müslüman Alimler Buluşması gerçekleştirdi. Programda konuşan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, "Bugün soykırımcı siyonistler Müslümanlar için en büyük tehdittir. İnsanlık için en büyük musibettir. Evrensel değerleri yok eden inatçı bir mikroptur" dedi.
Programa, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Dünya Müslüman Alimler Birliği Başkanı Prof. Dr. Ali Muhyiddin el-Karadaği, Türkiye Müslüman Alimler Vakfı Başkanı Prof. Dr. Nasrallah Hacımüftüoğlu, Uluslararası Müslüman Alimler Birliği Kudüs Komitesi Başkanı Şeyh Mervan Ebu Ras, Dünya Müslüman Alimler Birliği Genel Sekreteri Şeyh Ali Muhammed El Sallabi, Dünya Müslüman Alimler Birliği Başkan Yardımcısı Şeyh Muhammed el-Hasan el-Daddo ve dünyanın dört bir yanından 50’den fazla ülkeden 100’ün üzerinde ilim heyeti temsilcisi ve çok sayıda tanınmış İslam alimi katıldı. Program, Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Açılışta ayrıca Gazze’de gerçekleştirilen soykırıma karşı dünya genelinde gösterilen tepkileri anlatan kısa bir film izletildi. Dünyanın birçok noktasından gelen temsilciler ve alimler, sırasıyla yaptıkları konuşmalarda İsrail’in Gazze’deki zulmüne karşı tepkilerini dile getirdi. Konuşmalarda ayrıca Gazze ve Filistin meselesi ele alındı, İslam dünyasının ortak sorumlulukları münazara edildi.

"İslam ümmetini ve tüm dünyayı zulme karşı seferber etmek için buradayız"
Programda konuşan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, "İslam ümmetini ve tüm dünyayı zulme karşı seferber etmek için buradayız. Mazlumların sesi olmak için buradayız. Bu önemli buluşmaya vesile olan Dünya Müslüman Alimler Birliği ile İslam Alimleri Vakfı’na teşekkür ediyorum. Öncülük eden değerli kardeşim, kıymetli dostum, Muhyiddin Ali Karadaği Beyefendiye çok teşekkür ediyorum. Yüce Allah’tan bu çalışmamızı hayırlara vesile kılsın. Gazze, Kudüs, sadece Filistinlilerin bir meselesi değildir. Mü’minler için bir iman ve izzet meselesidir. İnsanlık için bir ahlak ve vicdan meselesidir. Bugün soykırımcı siyonistler Müslümanlar için en büyük tehdittir. İnsanlık için en büyük musibettir. Evrensel değerleri yok eden inatçı bir mikroptur. Filistin topraklarını bu mikroptan temizlemek zorundayız" dedi.

"İşgalci zalimler, Müslümanların dağınıklığından istifade ediyor. Parçalanmışlığından cesaret buluyor "
Alemi İslam’a seslendiğini söyleyen Erbaş, "İşgalci zalimler, Müslümanların dağınıklığından istifade ediyor. Parçalanmışlığından cesaret buluyor. Gafletinden faydalanıyor. Biliyoruz ki işgalci siyonistler korkaktır. Ama Müslüman ülkeler gerekli tepkiyi gösteremediği için cesurmuş gibi davranıyorlar. Bu zulmün sebebi zalimlerin gücü değil Müslümanların dağınıklığıdır. Bu dağınıklık ve gaflet sebebiyle âlem-i İslam büyük bir vebal ve günah içerisindedir. Bunun için diyorum ki; Ey Müslümanlar; Birleşelim. Uyanık olalım. Fitne ve tefrikadan kurtulalım. Tüm gücümüzle zalimlerden hesap soralım. Zira Filistin’i işgalden kurtarmanın yolu; İslam ümmetinin somut ve kararlı adımlar atmasıdır. Ortak tavır almasıdır. Caydırıcı tepkiler ortaya koymasıdır. Açıkça ifade etmek isterim ki; Yegane çözüm, ümmetin bir araya gelerek zulme ve işgale engel olmasıdır" şeklinde konuştu.

"Filistin’e barış gelinceye kadar mücadeleye devam edeceğiz. Filistin özgür oluncaya kadar hiçbir çalışma yeterli değildir"
Bugün tüm dünyada sivil toplum örgütleri, farklı inanç mensupları, akademisyenler, sanatçılar, sporcular, vicdan sahibi insanlar terör devletine tepki gösterdiğini dile getiren Başkan Erbaş, "İnanıyorum ki bu küresel duruşun karşısında zalimler yenilecektir. Dolayısıyla hep beraber dünyanın her yerinde adaletin yanında ve zulmün karşısında olan yürekleri birleştirmek ve güçlendirmek için çalışmalar yapacağız. Filistin’e barış gelinceye kadar mücadeleye devam edeceğiz. Filistin özgür oluncaya kadar hiçbir çalışma yeterli değildir. İşgalcilere karşı daha güçlü ve planlı şekilde mücadele etmek zorundayız. Zira konuşarak, kınayarak geçirdiğimiz her dakika, Gazzeli bir masum daha hayata veda ediyor. Caydırıcı ve gerçekçi olmayan her tepki, zalimlere yeni katliamlar için cesaret veriyor. İnanıyorum ki İslam ümmeti olarak birbirimize kenetlendiğimiz gün, başta Gazze ve tüm Filistin olmak üzere ümmet coğrafyamız huzura kavuşacaktır. Kudüs, Gazze, Filistin kurtulduğunda, bölgemizde ve tüm dünyada yıllardır özlemle beklenen barış ve huzur egemen olacaktır. Sonsuz bir ümitle inanıyorum ki bu zor günler elbette sona erecektir. Zalimlerin zulmü mutlaka bitecek, mazlumların yüzü gülecektir. Nihayetinde zafer inananların olacaktır" diye konuştu.
Sekiz gün sürecek buluşmada çalıştaylar, paneller ve basın toplantılarıyla Gazze’ye yönelik insani yardımın güçlendirilmesi, ümmetin birliği ve uluslararası sorumlulukların hatırlatılması hedefleniyor. Program, 29 Ağustos Cuma günü Ayasofya Camii’nde kılınacak cuma namazının ardından açıklanacak sonuç beyannamesi ile tamamlanacak. Bu bildirge, alınan kararların uluslararası kamuoyuna ve insanlığa duyurulmasını sağlayacak.