Diş hekiminden aşırı korkan çocuklar için uygulanan anestezi yöntemleri kaygıyı azaltıyor
Acıbadem Eskişehir Hastanesi Pedodonti Uzmanı Diş Hekimi Kevser Danıştı, diş hekimi korkusu olan çocuklarda sedasyon ve genel anestezi ile yapılan tedavilerin, korku ve kaygı düzeyini azaltarak ilerideki klinik süreçleri kolaylaştırdığını ifade etti.
Pedodonti Uzmanı Diş Hekimi Kevser Danıştı, çocuk diş hekimliğinde tedavi başarısının en önemli göstergelerinden birinin "Çocuğun klinikten mutlu ayrılması" olduğunu vurguladı. Diş Hekimi Danıştı, pedodonti (çocuk diş hekimliği) branşının "Süt dişlerinin tedavisi, diş travmaları, çürük önleme uygulamaları, ortodontik yönlendirme ve ağız hijyeni eğitimi" gibi birçok alanda çocuğun ağız sağlığını korumak, gelişimini takip etmek ve travmasız bir klinik deneyimi sağlamak amacıyla 0-13 yaş grubu çocuklara hizmet verdiğini dile getirdi. Ayrıca, çocuklara özel koruyucu uygulamalar (fissür örtücü, flor uygulaması) ve ağız hijyeni eğitiminin de pedodontinin kapsamı içinde olduğunu söyledi.
"Diş kontrollerine ilk dişle başlanmalı"
Çocukların ilk diş muayenesinin ilk dişinin çıktığı 6. ay itibarıyla yapılmasını tavsiye eden Diş Hekimi Danıştı, "Bu erken dönemde yapılan kontroller, çürük gelişimini önleyici bilgi aktarımı ve bakım alışkanlıklarının kazandırılması açısından büyük önem taşıyor. Daha sonra ise 6 ayda bir düzenli diş hekimi kontrolleri ile çürükler ve diğer ağız içi sorunlar erken aşamada tespit edilebiliyor. Bu da hem daha kısa hem de konforlu tedavi süreçlerini mümkün kılıyor" diye konuştu.
"Sedasyon ve genel anestezi uygulanabiliyor"
Diş hekimi korkusu, bulantı refleksi, özel bakım ihtiyacı veya sistemik hastalıklar gibi durumların, çocuk hastaların tedavisini zorlaştırabildiğini belirten Diş Hekimi Danıştı, bu gibi durumlarda ileri davranış yönlendirme yöntemleri olan sedasyon ve genel anestezinin devreye girdiğini ifade etti. Sedasyon ya da genel anesteziye karar verilmeden önce, hastanın tıbbi geçmişi, yapılacak tedavi planı, kan tahlilleri ve röntgen sonuçları uzman hekimlerce değerlendirildiğini aktaran Danıştı, kısa süreli ve su gerektirmeyen işlemlerde sedasyon yeterli olurken, uzun ve su kullanılan tedavilerde havayolu güvenliği açısından genel anestezi tercih edildiğini anlattı. Her iki yöntemin de ameliyathane şartlarında, temel ve ileri yaşam desteği ekipmanlarıyla uygulandığını söyleyen Danıştı, "İşlem sırasında çocuğun durumu anestezi uzmanı tarafından takip edilirken, planlanan tüm tedaviler çocuk diş hekimi tarafından gerçekleştirilir. Tedavi sonrası çocuk güvenle uyandırılır, gözlem odasında takip edilir ve taburcu edilmeden önce ağrı kontrolü sağlanır. Anestezi etkisi geçene kadar beslenmeye dikkat edilmesi, uyuşukluk nedeniyle dudak ısırmalarının önlenmesi ve yapılan dolgu ya da çekimlere alışma sürecine zaman tanınması gerekmektedir" ifadelerini kullandı.
"Çocuklar diş ağrısıyla yaşamayı öğreniyor"
Diş tedavisinin başarısının yalnızca işlemle sınırlı olmadığının altını çizen Diş Hekimi Danıştı, tedavi sonrası ağız hijyenine dikkat edilmesi, sağlıklı beslenme alışkanlıklarının kazandırılması ve düzenli diş hekimi kontrollerinin uzun vadede ağız sağlığını korumada büyük önem taşıdığını dile getirdi. Araştırmalara göre, diş hekimi korkusu olan çocuklarda sedasyon ve genel anestezi ile yapılan tedavilerin, kaygı düzeyini azaltarak ilerideki klinik süreçleri kolaylaştırdığını vurgulayarak "Ne yazık ki, halen bu yöntemlere ulaşamayan ve diş ağrısıyla yaşamayı öğrenen çocuklar var. Oysa toplumda bu alandaki farkındalığın artması, erken dönemde müdahale ve sağlıklı bireylerin yetişmesi açısından kritik önemde" dedi.