Cumhurbaşkanı Erdoğan: "8 Aralık devrimi ile 14 yıllık zulmün sona erdiği Suriye’de mezhep temelli yeni bir fitne ateşi yakılmak isteniyor" (1)
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "8 Aralık devrimi ile 14 yıllık zulmün sona erdiği Suriye’de mezhep temelli yeni bir fitne ateşi yakılmak isteniyor" (1)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "8 Aralık devrimi ile 14 yıllık zulmün sona erdiği Suriye’de mezhep temelli yeni bir fitne ateşi yakılmak isteniyor" dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda konuştu. Erdoğan, 23 Şubat’ta Ankara’da yapılan kongreyi demokrasi bayramına çeviren teşkilatlarına şükranlarını sunduğunu belirterek, kongrede görev alan ve görevi devreden partililere hizmetlerinden ötürü teşekkür etti. Gerek bölgede gerekse dünyanın farklı köşelerinde gerilimlerin, savaşların, kardeş kavgalarının yaşandığı zorlu bir süreçten geçtiklerini belirten Erdoğan, "Sudanlı kardeşlerimiz uzun süredir istikrarsızlık girdabında boğuşuyor. Somali’nin, Libya’nın, Yemen’in, Afganistan’ın çok ciddi sınamalarla karşı karşıya olduğunu görüyoruz. Gazze’de çok uzun müzakereler neticesinde sağlanan ateşkes, siyonist rejimin tüm şımarıklıklarına, tüm ihlallerine rağmen güçlükle de olsa devam ediyor" ifadelerini kullandı.
8 Aralık devrimiyle 14 yıllık zulmün sona erdiği Suriye’de mezhep temelli yeni bir fitne ateşi yakılmak istendiğine dikkat çeken Erdoğan, "Yaşanan tüm olumsuzluklar karşısında ülke, millet ve AK Parti olarak umudumuzu diri tutuyor, kararlılığımızı en güçlü şekilde muhafaza ediyoruz. Zorluklara aldırmadan, engellere takılmadan, kurulan tuzaklara düşmeden kardeşliğimizden, tarihimizden, binlerce yıllık köklü tecrübemizden güç ve cesaret alarak merhum Erbakan hocamızın ifadesiyle ‘Hayra motor şerre filan olmak için gece gündüz demeden koşturuyoruz’" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yazar Mustafa Kutlu’nun sözlerine yer verdiği konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
"Duygu ve hikmet dolu cümlelerinden ilhamla söyleyecek olursak ’Bir şey yap. Güzel olsun. Huzura vesile olsun. Rikkate yol açsın, şevk etsin. Hakikate işaret etsin. Bir şey yap doğru olsun. İnsanları yalanın ve yanlışın bataklığına düşmekten korusun. Bir şey yap iyi olsun. Hizmetten, hürmetten, merhametten müteşekkül olsun. Kalpleri yumuşatsın. Hadi at. Garibin, yolcunun, zayıfın derdine derman olsun. Bir şey yap. Adil olsun. Haktan, hukuktan ayrılmasın. Zalime haddini bildirsin. Mazlumun payını versin.’ Evet, biz de işte böyle ulvi bir çabanın içindeyiz. Yakın çevremizden başlayarak ülkemiz içinde ve dışında barışa, iyiliğe, huzura, adalete katkı verebilmenin gayretindeyiz."
Mart ayının ilk günü itibarıyla müşerref olunan Ramazan-ı Şerif boyunca genel başkanından mahalle temsilcisine kadar AK Parti teşkilatları olarak iyilik, kardeşlik seferberliğine hız verdiklerini ifade eden Erdoğan, "Teşkilat başkanlığımız teşkilatımızın her kademesi için oldukça kapsamlı bir program hazırladılar. Kadın ve gençlik kollarımız aynı şekilde bu mübarek günleri en iyi şekilde değerlendirmek için adeta seferber oldular. Belediyelerimiz iftar ve sahur programlarının yanı sıra ihtiyaç sahiplerinin elinden tutarak, fakir fukaranın derdine derman olarak örnek faaliyetlere imza atıyorlar. Sadece partimizin organları ve belediyeleri değil, Kızılay’ımız, AFAD’ımız, vakıflarımız, derneklerimiz, hayırseverlerimiz de seferber olmuş durumda. Bu kurumlarımız Türkiye yanında Balkanlar’dan Kafkasya’ya, Afrika’dan Türkistan’a kadar gönül ve kültür coğrafyamızın her köşesinde gerçekleştirdikleri hizmetlerle milletimizi en güzel şekilde temsil ediyorlar" şeklinde konuştu.
Şehit aileleri, güvenlik güçleri, esnaf ve sanatkarlar, kadınlar, Filistinli muhacirler, büyükelçiler, çok farklı kesimlerle iftar sofrasını paylaşarak bu mübarek günleri ihya ettiklerini aktaran Erdoğan, "Külliye’de Ramazan programımıza Ankara halkının, özellikle de çocuklarımızın yoğun teveccühü ile milletin evinde devam ediyoruz. Yani hep beraber on bir ayın sultanı Ramazan-ı Şerif’i ruhuna, manasına ve muhtevasına uygun tarzda layıkıyla idrak etmeye çalışıyoruz. Kalan günleri de en güzel şekilde değerlendirecek, ihtiyaç sahiplerine ulaşacak, halkımızla da kucaklaşacak, iftarlarda hemşehrilerimizle, vatandaşlarımızla birlikte olacak, aynı sofrada hasbihal edeceğiz" dedi.
Ramazan’da etkinlikler yaparken başkaları gibi şov peşinde olmayacaklarını söyleyen Erdoğan, "Üç liralık hizmetin reklamına beş lira harcamayacağız. Vatandaşın sıkıntısını, derdini, ihtiyacını, mağduriyetini şov aracı, muhalefetin yaptığı gibi siyasi rant malzemesi haline kesinlikle getirmeyeceğiz. Biz reklam ve şov yapmanın değil, gönüller yapmanın, gönüller kazanmanın, gönüllere girmenin peşindeyiz. Biz bir yarayı sarmak, bir derde şifa olmak, bir ihtiyacı giderme gayesiyle hareket eden bir kadroyuz. Böyle bir siyasi kültürden geliyoruz. Yaptıklarımızı elbette anlatacağız. Hizmetlerimizin halkımıza ulaşmasını elbette temin edeceğiz. Ama bunları yaparken birileri gibi hoyratça davranmayacak, insanımızı rencide etmeyeceğiz. Tüm faaliyetlerimizi vakarla yürüteceğiz. Tevazudan, samimiyetten asla sapmayacağız. AK Partili kadrolara yakışan işte böyle bir asalettir, işte böyle bir izzetli duruştur. Bu harekete yakışan 85 milyonun tamamını bağrına basan kuşatıcı bir yaklaşımdır. Bir kez daha siz kıymetli milletvekillerimizin şahsında tüm yol ve dava arkadaşlarımın Ramazan-ı Şerif’ini tebrik ediyorum. Ailenizle, sevdiklerinizle, aziz milletimizle Ramazan’ın rahmet, merhamet ve bereket atmosferini doyasıya teneffüs etmenizi yürekten temenni ediyorum. Gönülden kopan yakarışların geri çevrilmediği bu rahmet mevsiminde merhum Mehmet Akif’in şu duasına tüm kalbimizle biz de amin diyoruz; ‘Ya Rabbim şu muazzam Ramazan hürmetine kaldır aradan vahdete hail ne ise. Yâ Râbbim şu asırlarca süren tefrikadan artık ezilip düşmesin ümmet yeise.’" diye konuştu.
Ramazan’ın Türkiye’ye, millete, İslam alemi ve tüm insanlık için refaha, selamete, barış ve dayanışmaya vesile olmasını niyaz eden Erdoğan, "Burada şunun da bilinmesinde fayda görüyorum. Türkiye olarak sadece iyilik sancağını değil, barışın güven ve huzur veren iklimini baştan mazlum coğrafyalar olmak üzere dünyanın dört bir yanına ulaştırıyoruz. Daha adil bir dünya mümkün şiarıyla yürüttüğümüz çabaların semerelerini toplamaya başladık. Türkiye’yi bölgesinin istikrar kaynağı olmanın da ötesine geçirerek, barış diplomasisinin merkez üstlerinden biri haline getiriyoruz" ifadelerini kullandı.