Cumhurbaşkanı Erdoğan: "5 farklı kanser hastalığının tedavisinde kullanılan 5 akıllı kanser ilacını SGK geri ödeme kapsamına alıyoruz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan:

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "5 farklı kanser hastalığının tedavisinde kullanılan 5 akıllı kanser ilacını SGK geri ödeme kapsamına alıyoruz."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "5 farklı kanser hastalığının tedavisinde kullanılan 5 akıllı kanser ilacını SGK geri ödeme kapsamına alıyoruz. Böylelikle 48 bin kanser hastamız ve aileleri için oldukça anlamlı bir adım atmış oluyoruz." dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi sonrası millete sesleniş konuşmasını gerçekleştirdi.
Tüm Müslümanların Muharrem ayıyla 1477. Hicri Yılbaşını tebrik ederek sözlerine başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan," İki haftalık aradan sonra yaptığımız Kabine toplantımızda gündemimizde yine ülkemizin güvenliğine, huzuruna ve refahına ilişkin meseleler vardı. Sağlıktan dış politikaya, çevreden sanayi ve teknolojiye, çalışma hayatından ticarete kritik noktaları toplantımızda ele aldık. Burada öncelikle bir hususa dikkat çekmek istiyorum. 16 Nisan 2017 halkoylamasıyla milletimiz tarafından kabul edilen, 24 Haziran 2018 seçimleriyle birlikte fiilen hayata geçirilen cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde geçen hafta 7. yılı geride bıraktık." dedi.

Türkiye’nin iki asra yaklaşan yönetim sistemi tartışmalarına noktayı koyan cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin, salgından savaşlara, depremlere sellere kadar son 7 yıldaki birçok imtihanı anlının akıyla verdiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan," Özellikle kriz dönemlerinde yeni hükümet sistemimizin stratejik değerini ve devletimize sağladığı avantajları çok daha net görüyoruz. Hızı, etkin karar alma ve uygulama mekanizmalarıyla devlette koordinasyonu en üst seviyede tutan mimarisiyle, siyasi ve toplumsal istikrarı güçlendiren tasarımıyla, vesayet odaklarının müdahalesine kapalı yapısıyla cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi Türkiye’nin karşılaştığı tehdit ve sınamaları suhuletle yönetmesini kolaylaştırıyor. Sistem oturdukça eski alışkanlıklar da değişmeye başladı. Yeni yönetim modeline karşı ilk etapta şahit olduğumuz kimi bilgisizlikten, kimi art niyetten kaynaklı direnç önemli ölçüde kırıldı, yerini güvene bıraktı. Allah’ın izniyle bundan sapma veya geriye dönüş olmayacak.14-28 Mayıs seçimlerinde milletimiz tavrını bir kez daha ortaya koymuştur. Şahsımız ve ittifakımızla birlikte cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi de sandıkta güven tazelemiştir. Parti içi kavgalardan başını kaldıramayan muhalefetin gündem saptırma amacıyla sık sık başvurduğu eski sistem tartışmaları, eski Türkiye’nin tozlu raflarında kalmış acı birer hatıradır." İfadelerini kullandı.
"Eski hal muhaldir, Türkiye’yi kelebek ömürlü koalisyonların sembolü olduğu eski istikrarsız günlerine bir daha kimse geri götüremeyecek. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi kökleştikçe Türkiye yüzyılının inşası inşallah daha da hızlanacak. "diyen Erdoğan, "Şunu da altını çizerek ifade etmek isterim: Yönetim sistemimizdeki bu tarihi kazanımın geliştirilerek muhafazasını Türkiye’nin istikbal yolculuğu bakımından çok önemsiyoruz. Yedi yıllık tecrübeler ışığında gayet doğal olarak biz de değerlendirmelerimizi çok kapsamlı bir şekilde yapıyoruz. Devletin millete daha iyi hizmet etmesini sağlayacak fikirlere her zaman açığız. Yeni sistemini altını oymayı değil de iyileştirmeyi, etkinliğini artırmayı, sorun çözme kapasitesini güçlendirmeyi hedefleyen her türlü öneriyi kimden gelirse gelsin hayırhahlıkla değerlendiririz.
Türkiye’ye cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi gibi büyük bir reformu kazandırmaktan onur ve memnuniyet duyuyoruz. Sandıkta verdikleri güçlü destekle sistem değişikliğini mümkün kılan aziz milletimize bir kez daha teşekkür ediyorum. Rabbim bizi ülkemize ve milletimize hizmetkarlık yapmaktan alıkoymasın diyorum" şeklinde konuştu.
Hükümet olarak milletin sandıkta namuslarına emanet ettiği iradesine tam bir adanmışlık içinde sahip çıktıklarını kaydeden Erdoğan, "Çevremizde hangi sıkıntılar yaşanırsa yaşansın bizim tek bir gündemimiz vardır, o da millete ve memlekete şükran borcumuzu hizmet siyasetimizle layıkıyla ödemektir. Muhalefetin içinde debelendiği süfli ve sahte tartışmalar hep söylediğim gibi iktidarımızın sorumluluğunu daha da artırmaktadır. Sadece bize oy veren yaklaşık 29 milyon kardeşimizin değil, siyasi tercihi farklı vatandaşlarımızın da devlete, sistem, demokrasiye yönelik inancını korumanın gayretindeyiz. " dedi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bilhassa son 2-3 haftadır dozu giderek artan, hatta aleni hakaret ve tehdit seviyesine varan zehirli söylemler, bu söylemlerin muhataplarından öte demokrasimize ve siyaset kurumuna zarar vermektedir. Ortada seviyeli bir tartışma değil, demokrasinin standardını dibe çeken bir hakaret teatisi söz konusudur. Bu iç savaşın tek müspet yanı, kirli çamaşırların ortaya dökülmesidir. Meselenin Alevi canlarımızı rencide edecek boyuta ulaşmasını özellikle Muharrem ayının manevi ikliminde fevkalade yanlış buluyoruz. Bakınız, daha da önce de ifade ettim, Türkiye’nin iç cephesinde gedik açacak hiçbir eyleme tahammülümüz yok. Ülkemizi onbinlerce canına ve 2 trilyon dolarlık ekonomik kaynağına mal olan yarım asırlık bir musibetten kurtarmaya çalışırken yeni sorun alanları oluşturulmasına kesinlikle müsaade edemeyiz." diye konuştu.
86 milyonun birliği, dirliği, huzuru ile demokrasinin sıhhat ve selametinin bir siyasi partinin koltuk kavgasından çok daha mühim olduğunu söyleyen Erdoğan," Milli birliğimizi zafiyete uğratan nefret dili bir an önce terk edilmelidir. Kendi iç meselelerini çözemeyenler milletin ve memleketin sorunlarına çözüm üretemezler. Dünya sisteminde tarihi kırılmalar yaşanırken siyaset kurumunun da buna uygun olarak Türkiye merkezli hareket etmesi gerekiyor.
Burada şu gerçeği de üzerine basa basa mecburiyetindeyim: Cumhur İttifakı olarak başlatıp ilgili birimlerimizin koordinasyonunda bir devlet projesi olarak titizlikle yürüttüğümüz terörsüz Türkiye çalışmalarının kısa sürede kat ettiği mesafeden memnunuz. Siyasi aktörlerin genel olarak sorumlu ve yapıcı açıklamalarını takdirle karşılıyor, sürecin başarısı açısından çok kıymetli buluyoruz. Bunun devamı ilerleyen dönemde daha kritik hale gelecektir. " değerlendirmesini yaptı.
Bölgede son dönemde vuku bulan hadiselerin bu sürecin ne kadar isabetli ve stratejik bir adım olduğunu teyit ettiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan," Meyve veren ağaç taşlanır misali bu hayırlı süreci de akamete uğratmak isteyenlerin olduğunu biliyoruz. Sadece ülkemiz içinde değil, örgüt içerisinde de kimi unsurların çabaları dinamitlemeyi amaçlayan çeşitli sabotajlar peşinde oldukları anlaşılıyor. Devletimiz elbette bu tuzaklara düşmeyecek kadar tecrübeye sahiptir, ama bu provokasyonlara rıza göstereceğimiz anlamına asla gelmez. Milletimizin huzuruna kastedildiğinde veya milli güvenliğimize yönelik mütecaviz bir hamle olduğunda şurası bilinmelidir ki: Kimsenin gözünün yaşına bakmayız, saldırganların başlarını tek tek ezeriz. Sabrımızı, sükûnetimizi ve soğukkanlılığımızı kimse yanlış anlamasın, kimse yanlış yorumlamasın. Biz camımıza taş atana gülle atmasını çok ama çok iyi biliriz. Gerektiğinde bunu yapacak kudrete ve iradeye de ziyadesiyle sahibiz" dedi.
Muhalefet ne yaparsa yapsın asli gündemlerinden kopmadıklarını belirten Erdoğan,". Sadece son iki haftada gerçekleştirdiğimiz iç ve dış programlarımızın özeti bile ne demek istediğimi anlamak için kafidir. 18 Haziran’da Süper Lige yükselen takımlarımızı ve Türkiye Futbol Federasyonumuzun yöneticilerini Külliye’mizde misafir ettik. Fair play ikliminin hakim olduğu, heyecan ve rekabet düzeyi yüksek bir sezonu başarıyla tamamlayarak bir üst lige çıkan kulüplerimizi ve sporcularımızı biz kez daha tebrik ediyorum. "diye konuştu.
6 Şubat depremlerinin yaralarını sarmaya hız kesmeden devam ettiklerini belirten Erdoğan, yapımı tamamlanan 49 bin 56 yeni konut ve iş yerini hak sahiplerine teslim etmek üzere 19 Haziran’da Kahramanmaraş’ta olduklarıı hatırlattı.
Erdoğan, "Seferberlik ruhuyla yürüttüğümüz inşa çalışmalarını Kahramanmaraş’ta teslim ettiğimiz 250 bininci afet konutuyla yeni bir aşamaya taşıdık. Yılsonuna kadar 203 bin ilave bağımsız bölümü de tamamlayarak toplam 453 bin konut ve iş yerinin anahtarlarını teslim edeceğiz. Maraş ziyaretimizin bir başka anlamlı yönü Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in de heyecanımıza ortak olmasıydı. İlham kardeşimle beraber Azerbaycan Mahallemizin açılışını yaptık. Başta Cenap İlham Aliyev olmak üzere depremin ilk gününden itibaren kardeş kömeği başlatarak ülkemizin yardımına koşan Azerbaycan halkına bir kez daha teşekkür ediyorum" açıklamasını yaptı.
Bu yıl 6’ncısı düzenlenen Eğitim Teknolojileri Zirvesinde uzman isimlerin katılımıyla yapay zeka ve inovasyonun eğitimdeki rolünü dijital teknolojilerin ihtiva ettiği yeni imkan ve tehditleri farklı yönleriyle ele aldıklarını bildiren Erdoğan," 2024-2025 eğitim-öğretim yılının sona erdiği 20 Haziran’da tertip edilen zirvede ayrıca karne sevinci yaşayan evlatlarımıza tebriklerimizi ilettik. Aydınlık yarınlarımızın teminatı, Türkiye Yüzyılının mihmandarı olan tüm evlatlarımızın gözlerinden öpüyor, ailelerini, öğretmenlerimizi ve maarif ordumuzun tüm neferlerini bir kez daha kutluyorum. "ifadelerini kullandı.
Aynı gün gönül ve kültür coğrafyamızın farklı köşelerinden İstanbul’u teşrif eden misafirlerle İslam İşbirliği Gençlik Forumunda bir araya geldiklerini ifade eden Erdoğan," Ertesi gün İstanbul’da ev sahipliği yaptığımız İslam İşbirliği Teşkilatı 51’inci Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısında başarılı bir organizasyonu gerçekleştirdik. Toplam nüfusu 2 milyarı bulan İslam aleminin mevcut sorunlar karşısında vahdet ve uhuvvet bilinciyle hareket etmesinin önemini vurguladık. 23 Haziran’da ise 30’uncu Yıl Vefa Buluşması münasebetiyle MEMUR-SEN Konfederasyonumuzun üye ve yöneticileriyle biraraya geldik. Yerli ve milli duruşuyla en zorlu dönemlerde dahi demokrasi ve milli irade çizgisinden ayrılmayan MEMUR-SEN’e çalışmalarında başarılar diliyorum" değerlendirmesini yaptı.
24-25 Haziran tarihlerinde Lahey’de gerçekleştirilen NATO Liderler Zirvesine katıldığını, zirvede müttefikler olarak savunma harcamalarını2035’e kadar gayri safi yurt içi hasılalarımızın yüzde 5’i düzeyine eriştirme kararı aldıklarını hatırlatarak,," Savunma sanayi ürünleri ticaretine yönelik engellerin kaldırılmasına matuf irademizi ittifak belgelerine de yansıttık. Aralarında Amerika Başkanı Sayın Trump’ın da olduğu pek çok liderle bir araya gelerek ikili ilişkilerimizi ve gündemdeki meseleleri ele aldık. Hem kapalı toplantıda hem de liderlerle olan görüşmelerimizde Gazze’de 21 aydır devam eden zulme dikkat çektik. Lahey Zirvesinin bizim açımızdan ehemmiyeti bir sonraki zirve adresinin ülkemiz olarak belirlenmesiydi" dedi.
2026 NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesine Temmuz ayında Türkiye’nin ev sahipliği yapacağını, NATO liderlerini Başkent Ankara’da ağırlayacaklarını duyuran Erdoğan,"Çok mühim kararların alınmasına zemin hazırlayacağız. Ülkemize ve Başkentimize hayırlı, uğurlu olsun diyorum. Ülkemiz için milli güvenlik meselesi olarak gördüğümüz kentsel dönüşüm çalışmalarımıza hız vermiş durumdayız. 26 Haziran’da 768’i konut, 30’u iş yeri olmak üzere yapımı biten 798 bağımsız bölümün anahtarlarını Güngörenli kardeşlerimize teslim ettik. Ayrıca Güngören Millet Bahçemizin İlçe Emniyet Müdürlüğü Binamızın ve Ay Yıldız İlköğretim Okulumuzun açılışını gerçekleştirdik. Bin 77’si konut, 55’i iş yeri olmak üzere bin132 bağımsız bölümü ihtiva eden Tozkoparan 4. Etap 1. ve 2. kısımların temellerini attık. Böylece 2027’nin yaz aylarında ev ve iş yerlerinden oluşan toplam 1930 bağımsız bölümü hak sahibi kardeşlerimizle buluşturacak, dirençli İstanbul hedefimize inşallah bir adım daha yaklaşmış olacağız" diye konuştu.
27 Haziran’da dünyanın 70 ülkesinden temsilcinin buluştuğu Küresel Ulaştırma Koridorları Forumunun açılış töreninde olduklarını anımsatan Erdoğan, Forum kapsamında ulaştırma vizyonumuzu, yaptığımız yatırımları ve hayata geçirdiğimiz projeleri misafirlerimizle paylaşma imkanı bulduk. 28 Haziran Cumartesi günü tarım sektörümüzle bir aradaydık. Ziraat Bankası Tarım Ekosistemi Buluşmasının 4’üncüsünde çiftçilerimiz ve üreticilerimizle hasbihal ettik. Burada uygun koşullu yeni kredi müjdelerini kamuoyumuzla paylaştık. Muhalefet aksini iddia etse de, tarım alanında çok iyi bir ivme yakaladık. Bunda çiftçimize verdiğimiz destek ve teşviklerin çok büyük payı var. Sadece Ziraat Bankamızın kullandırdığı tarım kredilerinin toplamı 700 milyar liranın üzerinde. Bu kredilerin yüzde 90’ından fazlası, yani 653 milyar liralık bölümü devletimizin faiz desteği verdiği sübvansiyonlu kredilerden oluşuyor. Bankadan indirimli tarım kredisi kullanan çiftçilerimizin faizlerinin ortalama yüzde 70’lik kısmını kamu üstleniyor. Nisan ayında yaşanan zirai don olayından olumsuz etkilenen çiftçilerimize de destek oluyoruz. TARSİM kapsamında hasar tazminatlarını ödemeye başladık. Sigortalı olmayan üreticilerin de zararlarını telafi ediyoruz. Kasım’a kadar çiftçilerimizin zararlarını karşılamayı hedefliyoruz" açıklamasında bulundu.
Yaz mevsiminin gelmesiyle birlikte orman yangınlarında artış yaşanmaya başladığını,1 Haziran’dan bu yana bin 516 yangın çıktığını kaydeden Erdoğan," Bu yangınların 1.507’si kontrol altına alındı. Uçak ve helikopterlerimiz toplam 10 bin 260 sortide 33 bin 200 ton su attı. Yangınlarda sorumluluğu olduğu tespit edilen 31 kişi gözaltına alındı, bunların 10’u tutuklanırken 10 kişi adli tedbir şartıyla serbest bırakıldı. Halihazırda 9 yangınla yoğun mücadele halindeyiz. İzmir-Menderes ve Seferihisar, Manisa-Akhisar, Hatay-Antakya, Aysın-Sultanhisar ile Muğla-Bodrum’daki yangınların kontrol altına alınması için çalışmalar devam ediyor. Sakarya, Bilecik, Balıkesir-Bigadiç, Mersin-Bozyazı’daki yangınlar kısmen kontrol altına alındı. Soğutma çalışmaları sürüyor. Yangınlardan etkilenen ve zarar gören tüm vatandaşlarıma geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Çıkan yangınlara 27 uçak, 105 helikopter ve 14 İHA’dan oluşan hava filomuz, 6 bine yakın arazöz ve ilk müdahale araçlarımız ile 25 bin orman kahramanımızla müdahale ediyoruz. Bakanlıklarımız, AFAD’ımız ve itfaiyemiz yakın iş birliği içinde çalışıyor." dedi.
Temmuz ve Ağustos aylarında sıcaklıkların yükselmesi ve havanın da iyice kurumasıyla yangın riskinin daha da artacağına dikkat çeken Erdoğan, Orman yangınlarının neredeyse tamamının insan kaynaklı olduğunu söyledi.
Erdoğan," En küçük bir ihmal çok büyük felaketlere yol açabiliyor. Devletimiz elbette tüm tedbirleri alıyor. Ama asıl önemli olanın yangına sebebiyet vermemek olduğunu hatırlatmak istiyorum. Önümüzdeki 2 ay boyunca tüm vatandaşlarımdan yeşil vatanımızı koruma noktasında azami dikkat bekliyorum. "ifadelerini kullandı.
2002 yılında göreve geldiklerinde sorunlar yumağında kaybolmuş alanların en başında sağlığın geldiğini söyleyen Erdoğan şunları kaydetti;
" Nüfusumuzun yalnızca yüzde 70’i sosyal güvenlik şemsiyesi altındaydı. Genel sağlık sigortası devrimimizle hamdolsun nüfusumuzun neredeyse tamamını sosyal güvenlik şemsiyesi içine aldık. Toplam 8,2 milyon genel sağlık sigortalı vatandaşımızın 6,1 milyonunun primi devletimiz tarafından karşılanıyor. 2002’de Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sağlık bütçesi 7,6 milyar lirayken, 2024 itibariyle bu rakam 980 milyar liraya ulaştı. Bir başka çarpıcı rakam şudur: 2024 yılı içinde Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından 504 milyon reçete karşılanmıştır. Bu reçetelerde kullanılan ilaçların maliyeti ise 305 milyar liradır. Şunu da altını çizerek ifade etmek isterim: 2000’li yıllarda geri ödeme kapsamında sadece 3 bin 986 ilaç varken, bugün bu sayı 8 bin 522’ye yükseldi. Geri ödeme listesindeki ilaçların yerlilik oranı ise yüzde 80’in üzerindedir. Bugün geldiğimiz noktada sağlık hizmetine erişim artık bir imtiyaz değil, zengin-fakir ayrımı olmadan tüm vatandaşlarımızın faydalandığı bir haktır. Şehir ve devlet hastanelerimizle sayısı 1 milyon 425 bini aşan nitelikli sağlık ordumuzla, modern altyapımızla, kapsayıcı genel sağlık sigortamızla ve daha birçok yenilikle biz bu temel hakkı ülkemizde güvence altına almış bulunuyoruz."
Yakın zamanda TİP-1 diyabet hastalığı olan 18 yaş altındaki çocuklarımızın kan şekeri takibini kolaylaştırmak için sürekli cilt altı glikoz izlem sistemini geri ödeme kapsamına aldıklarını hatırlatan Erdoğan," Yine hemofili A hastalarında evde kolaylıkla deri altına uygulanabilen kanama önleyici ilacı da geri ödeme listemize eklemiştik. SMA hastası çocuklarımızın tedavisinde de benzer adımlar attık." Açıklamasında bulundu.
25 farklı kanser hastalığının tedavisinde kullanılan 5 farklı akıllı kanser ilacını Sosyal Güvenlik Kurumu geri ödeme kapsamına aldıklarının müjdesini paylaşan Erdoğan," Daha önce hastalarımız bu kanser ilaçlarını kendi imkanlarıyla temin edip Sosyal Güvenlik Kurumu’na dava açıyorlardı. Bu süreçte hem hastaneler mağdur oluyordu, hem de yüksek ilaç fiyatları ve mahkeme masrafları, Sosyal Güvenlik Kurumu bütçesine ciddi bir maliyet oluşturuyordu. 48 bin kanser hastamız ve aileleri için oldukça anlamlı bir adımı böylelikle atmış oluyoruz. Hayırlı olsun diyor, Cenab-ı Allah’tan hastalarımıza acil şifalar diliyorum." değerlendirmesini yaptı.
Kabine toplantısında yapay zeka alanında yürüttükleri çalışmaları da değerlendirdiklerini bildiren Erdoğan," Halihazırda 250 megavat düzeyinde olan veri merkezi yatırımlarını 2030 yılına kadar 1 gigavat seviyesine çıkarmayı hedefliyoruz. 10 milyar doları aşan yatırımların hayata geçeceği güvenli ve sürekli enerji altyapısına sahip veri merkezi bölgeleri kuracağız. Yapay zeka alanında uzmanlık eğitimlerini yaygınlaştıracağız. Yapay zekâ fonuyla bu alandaki girişimleri büyüteceğiz. Ulusal Yapay Zeka Kurulu ile kamunun sahip olduğu büyük veriyi değere dönüştürerek milletimizin faydasına yönelik projeleri hızlandıracağız. Yapay zekanın beraberinde getirdiği riskleri minimize etmek üzere gerekli tedbirleri almaya devam edeceğiz. Koltukları, ikballeri ve çıkarları dışında hiçbir şeyi gözü görmeyenlere inat, biz gelecek nesiller için canla, başla çalışmayı sürdüreceğiz. " diyerek sözlerini tamamladı.