Çalışan kadın aile geçimine destek olmazsa boşanma davalarında tam kusurlu sayılabiliyor
Kayseri Barosu avukatlarından Mustafa Erkulu, kadının çalıştığı halde ekonomik olarak ailenin geçimine ve müşterek çocuklara yardımda bulunmadığı taktirde boşanma davalarında tam kusurlu sayılabileceğini söyledi.
Avukat Mustafa Erkulu, evlilikte eşlerin birbirine sorumluluklarının bulunduğunu, çalışan kadının aile geçimine ekonomik olarak katkıda bulunmayarak kendi ukdesinde birikim yaptığı taktirde tam kusurlu sayılabileceğini kaydetti. Avukat Erkulu, "Evlilik durumunda eşlerin birbirine tabii ki sorumlulukları mevcut. Bu konuda da özellikle Türk Medeni Kanunu’nda da bu yükümlülükler tek tek sıralanmak yerine genel bir çerçeve çizilmiş durumda. Somut durumda da eşlerin ekonomik anlamda birbirlerine yardım etme yükümlülüğü mevcut. Evin geçimi, çocukların giderleri, evin giderleri gibi konularda da yardımlaşmak zorundalar. Günümüzde eşlerin her ikisinin de çalıştığı, ev hanımlarının sayısının azaldığı görülüyor. Özellikle bu tür boşanma davalarında kadınların da evlilik birliğine ekonomik olarak yardımda bulunma zorunluluğu öngörülüyor. Mahkeme kararları da bu yönde. Eğer çalışan kadının evin ekonomik giderlerine bir katkısı olmayıp, aksine sadece kendi ukdesinde tutup bir birikim oluşturması bir kusur olarak atfediliyor. Özellikle bunun çok ileri boyuta ulaşması, ekonomik giderlerin sadece erkek üzerinde bırakılması, kadının herhangi bir şekilde bu giderlere katılmaması durumunda bunun ağır bir kusur olacağı, hatta boşanma davalarında diğer durumlar da gözetilerek kadının tam kusurlu sayılabileceği bile bahsedilebilir" dedi.
"Sadece erkeğin ekonomik olarak tek yükümlü olduğunun kabulü aile düzenini bozacaktır"
Eşlerin sadece evin giderleri değil araba veya gayrimenkul alımlarında da destek olma yükümlülüklerinin olduğunun altını çizen Erkulu, "Bu yükümlülük çerçevesinde sadece evin giderleri değil, müşterek çocuklarla ilgilenme, yeni bir gayrimenkul, araba alımıyla alakalı çalışan kadının destekte bulunma yükümlülüğü mevcut. Bu katkının net bir sınırı veya çizgisi çizilmemiş olmakla beraber önemli olan elde edilen ekonomik gelir orantısında bir katkıda bulunmasının olduğu varsayılabilir. Bu tür mahkeme kararları aslında tali yoldan toplum düzenini, toplumdaki genel çerçeveyi ve adaleti sağlama konusunda katkıda bulunduğunu söyleyebiliriz. Çünkü aksi kabulde erkeğin sadece ekonomik olarak tek yükümlü olduğunun kabulü aile düzenini bozacaktır. Genel anlamda da çalışan kadınların yardımda bulunmaması adaletli de sayılmayacaktır. Bahsettiğimiz gibi diğer durumlara da bakıldığında ağır kusur sayılabilir. Özellikle kadın kendi ukdesinde tuttuğu parayla birikimler yaptığı, herhangi bir şekilde ekonomik olarak yardımda bulunmadığı, ailenin geçimine yardımda bulunmadığı, müşterek çocuklara yardımda bulunmadığı durumda tam kusurlu sayılabilecektir" ifadelerini kullandı.