Tarih: 14.05.2025 09:53

Birleşik TÜRSAB Platformu: ‘‘Bu bir seçim değil, bir yol ayrımıdır’’

Facebook Twitter Linked-in

TÜRSAB seçim süreci öncesinde Birleşik TÜRSAB Platformu manifestosunu açıkladı. Grubun sözcüsü Emin Çakmak, kurumun köklü bir dönüşüme ihtiyaç duyduğunu ifade etti.

TÜRSAB’ın Olağan Genel Kurul kararı üzerine Birleşik TÜRSAB Platformu harekete geçti. Grubu temsilen açıklamalarda bulunan basın sözcüsü Emin Çakmak seçim manifestosunu kamuoyuyla paylaştı. Çakmak, ‘‘Bu bir seçim değil, bir yol ayrımıdır. TÜRSAB ya eski alışkanlıklarla tükenmeye devam edecek ya da birlikte yeniden inşa edilecek. Bugün artık değişim yeterli değildir. Bu kurumun kökten bir dönüşüme ihtiyacı vardır" dedi.
İstanbul Taksim’de bir otelde düzenlenen basın toplantısına 100’ü aşkın seyahat acentesi katıldı. Toplantıda açıklamalarda bulunan basın sözcüsü Emin Çakmak, TÜRSAB’ta değişime ihtiyaç olduğunu ifade ederek mevcut yönetim ile sektöre hiçbir katkı sunulmadığını belirtti.
Toplantıda Birleşik TÜRSAB Platformu’nun seçim manifestosu kamuoyuyla paylaşıldı. Manifestoda şu ifadelere yer verildi: ‘‘Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB), 50 yılı aşkın tarihiyle sektörümüzün en köklü yapısı; seyahat acentalarının ortak aklı, ortak sesi ve ortak çatısıdır. Ancak ne yazık ki bugün, bu büyük kurum vizyonsuz bir yönetim anlayışının eliyle tarihsel misyonundan uzaklaştırılmış, dar bir çevrenin etkisiz ve içe kapanık vitrini hâline gelmiştir. Bugün TÜRSAB’ın başında bulunan anlayış, 23 yıldır bu yapının içindedir. Son 8 yıldır ise başkanlık görevini yürütmektedir. Defalarca ‘Bu son dönemim’ demesine rağmen geri çekilmemiştir. Bugün yaptığı çalışmalar, yeniden aday olduğunu açıkça göstermektedir. Ancak hep birlikte gördük ki; 23 yılda yapılamayanlar, 8 yılda hayata geçirilemeyenler bundan sonra da gerçekleşmeyecektir. Aynı yöntemlerle farklı sonuçlar beklemenin artık bir hayal olduğu herkes tarafından bilinen bir gerçektir. TÜRSAB, yıllardır aynı çevrelerce yönetilen; sorunları halının altına süpüren, eleştiriye kapalı, üyeye mesafeli bir anlayışın kıskacındadır. Umutsuzluk, ilgisizlik ve dağınıklık... Bugün birçok meslektaşımızın bu kuruma dair hiçbir beklentisinin kalmamış olması tesadüf değildir. Oysa TÜRSAB; turizmin mutfağında, sahasında, dağında, taşında çalışan binlerce acentanın alın teridir. Otobüs koltuğundan havalimanı kontuarına, çağrı merkezinden yurtdışı operasyonlarına kadar bu meslek nefes alıyorsa, bu birlik yaşamaya devam etmelidir. Ve bu yaşam, yeni bir nefese, yeni bir zihniyete muhtaçtır. İşte bu nedenle; bizler, sahadan gelen, mesleğini aktif olarak sürdüren, TÜRSAB’ı bir temsil alanı değil bir meslek örgütü olarak gören profesyoneller olarak, Birleşik TÜRSAB Platformu çatısı altında güç birliği yapıyoruz’’
Seçim manifestosu açıklayan Emin Çakmak, ‘‘Bu bir seçim değil, bir yol ayrımıdır. TÜRSAB ya eski alışkanlıklarla tükenmeye devam edecek ya da birlikte yeniden inşa edilecek. Bugün artık değişim yeterli değildir. Bu kurumun kökten bir dönüşüme ihtiyacı vardır. Bizim vizyonumuz; tek adam yönetiminden kurtulmuş, üyeye hesap veren, katılımcı ve şeffaf bir TÜRSAB’dır. Bizim yönetim anlayışımız; yukarıdan aşağıya değil, tabandan tavana yürüyen bir akıl birliğidir. Bizim hedefimiz, yetkinin merkezde değil, sahada, bölgede, ihtisas komitelerinde ve temsilciliklerde güçlenmesidir. Birleşik TÜRSAB olarak söz vermiyoruz; Taahhüt ediyoruz: TÜRSAB’ın teşkilat yapısı, merkezden bölgeye yetki devriyle yeniden yapılandırılacak. Mali kaynaklar, sadece belli çevrelerin değil tüm acentaların yararına, şeffaf ve denetlenebilir biçimde kullanılacak. Eğitim ve mesleki gelişim, TÜRSAB’ın asli görevi olacak. Dijitalleşme, acentanın işine yarayan, günlük hayatını kolaylaştıran somut projelere dönüşecek. Devletle ilişkiler, kavga değil çözüm temelli, eşit ve saygın bir iş birliği çerçevesinde yürütülecek. Tanıtım faaliyetleri, şov değil stratejik sonuçlar doğuracak biçimde, üyelerin katkısıyla ve faydasına planlanacak. TÜRSAB, kendi içine kapanan değil; ülke turizmine yön veren, tüm paydaşlarla güçlü ilişkiler kuran bir sektör öncüsü olacaktır. Gelin, hep beraber TÜRSAB’ı ezilen değil izlenen, konuşan değil çalışan, "ben" değil "biz" diyen; ama her şeyden önemlisi bir kişinin kısıtlı vizyonundan kurtarıp el ele vererek omuz omuza güçlü bir birlik haline getirelim’’ ifadelerine yer verdi.



Orjinal Habere Git
— HABER SONU —
G-F0G61HQYBB