Baki Coşkun, ''Erbakan Hoca ölene kadar AK Partiyi yıkmak için cephe almıştı''

Baki Coşkun,

Saadet Partisi İl Başkanı Avukat Baki Coşkun'a sorduk oda bizim için cevapladı.

Sizce saadet partisi ittifakta olmalı mı yoksa tek mi görüşlerini savunmalı nitekim birliktelik yapılanlarla zaman zaman ayrı düşülüyor?
‘’Bir ittifakın içerisinde bulunmak aslında zorunluluk haline getirildi. Bu bir ittifak değil seçim işbirliğidir. Hukukta şöyle bir kaide vardır. Bir yönetimde istikrar iki temsilde adalet, istikrar derken elbette bir kişi geldi devamlı orada kalacak anlamında söylemiyoruz bunu, yönetimde istikrar dediğin yönetimin devamlılığıdır. Oylardan sonra hükümet kurulamadı derdini ortadan kalkmasından bahsediyoruz. Cumhurbaşkanını seçiyorsun Cumhurbaşkanı seçtikten sonra hükümet kurulmuş demektir. İstikrarsızlık sorunu bu şekilde çözülmüştür. Ancak temsilde adalet dediğimiz zaman, 1 milyon oy alsak bile, kendimizi temsil edemiyoruz. Çünkü baraj sistemi buna izin vermiyor. Elbette büyük bir kitleden bahsediyoruz. İttifakta aslında tam olarak bu temsil etme isteğimizden doğdu. Biz diyoruz ki 1 milyon oy alanda kendi kitlesini mecliste temsil edebilsin.  Saadet Partisi olarak özgül bir ağırlığımız var. Ancak bir de bunun oya yansıması var. Saadet Partisi bunu oya yansıtmakta zorlanıyor. Dolayısıyla bir ittifakın içine girme kararı aldık. Cumhur ittifakı veya millet ittifakı olabilirdi, görüşmeler sonucunda İlkeler doğrultusunda karar verdik. Ardından millet ittifakı ile birlikte seçime girmiş olduk. Buradaki iltifatta dikkat edilmesi gereken bir husus var; Vatandaş ittifak deyince AK Parti ile MHP ittifakı gibi olduğumuzu zannediyor. Hayır biz farklı fikirden insanlarız fakat aynı ittifakın içerisindeyiz.’’
Güçlendirilmiş parlamenter sistemi destekliyor musunuz?
‘’Erbakan hoca 80'li yıllarda başkanlık sisteminden de bahsediyor ve başkanlık sisteminin olması gerektiğini söylemekte, Biz başkanlık sistemine karşı değiliz. Biz başkan veya Cumhurbaşkanı kim olursa olsun şeffaf ve hesap verebilir olması gerektiğini savunuyoruz. Sistemin bir fren sistemi olması gerektiğinden bahsediyoruz. Yasama yürütme ve rargının bağımsız olduğundan bahsediliyor ama baktığımız zaman hiç birinin diğerinden bağımsız olmadığını görüyoruz. Şimdi siz yürütmenin başını seçiyorsunuz cumhurbaşkanı olarak fakat Cumhurbaşkanı bir partili olduğu için kendi partilileri de yasamanın içerisinde oluyor. Bağımsız değil çünkü Cumhurbaşkanı hem bir partinin genel başkanı hem de bu parti mecliste oy çoğunluğuna sahip. Biz bu bağımsız olmayacak tek elde birleşen sistemi reddediyoruz. 2018’de bir damat atandı hazinenin başına sonra bir gece alalade bir mektupla istifa etti. Hiç devlet tahammülünde olmayan bir şekilde sosyal medya hesabı üzerinden istifa etti. Burada 128 milyar dolardan bahsediyoruz peki hesap sorabiliyor muyuz? Soramıyoruz, çünkü sistem hesap sormaya uygun değil. Şayet yargı bağımsız olsaydı bu duruma müdahale edilebilirdi.’’
Yerel seçimlerde Kayseri’yi Saadet Partisi alırsa neler farklı olacak?
‘’Önce konuşulması gereken Kayserinin sorunlarıdır. Burada yerel yönetimler konusunda milli görüş 90’lar Türkiye’ye bir ufuk kazandırdı aslında ve Türkiye’ye nasıl belediyecilik yapılacağını gösterdik. Bir kere rüşvete son verdik. Kapılara ‘rüşvet alanda verende melundur’ cümlesi asıldı. Bu gün Kayseri'nin en büyük sorunu her yerin beton oluşudur. Kentsel dönüşüm adı altında bir betonlaştırma faaliyeti var. Yakın zamanda yapılan Sahabiye Mahallesi hala da devam ediyor. Oradaki gece kondular yıkıldı ve bu insanlara 4 duvarın arasına girin dendi. Halbuki şunu söyleyebilirdik. İnsanların toprağa da ihtiyacı var. Bu gün hepimiz toprağa ihtiyacımız olduğunu pandemi döneminde çok net bir şekilde hissettik. Müstakil arsaları alan vatandaş sayısı arttı bunun sebebi insanın toprağa ihtiyacı olmasıdır. Ancak görüyoruz ki ısrarla apartman yapılıyor. Dikey yapılaşma yapıyorsun. Cumhurbaşkanı da bunu devamlı eleştiriyor. Yatay yapılaşmayı tavsiye eden Cumhurbaşkanının dikey yapılaşmaya sevdalı belediyeleri dedik. Aynı zamanda Tramvay hattı kurulup merkezin trafiği felç edildi zaten bir gelişme söz konusu araç sayısı artıyor. Bu veriler artarken siz bunu öngörmeyip her yerde metro diye bir sisteme geçilmişken 100 yıl öncenin teknolojisi olan tramvay hatları döşendi. Bakıyoruz ki İstanbul'un 4 bir tarafı metrolarla çevrili.  İşin enterasan tarafı ne? Oranın belediyesiyle buranın belediyesi aynı partiye aitti orada metro yapan belediye burada tramway yaptı. 
                                                  
Şimdi yapılan şeyi tekrar sökmek olmaz ama yenisi yapılacaksa doğru yoldan yapılmalıdır. Özellikle Hürriyet bölgesinin hava kirliliği ciddi bir sorun bunun çözülmesi gerekmekte. Yani aslında belediyecilik nedir diye soracak olursak? Belediyecilik kim daha iyi çöp toplayacak bunun seçilmesidir. Biz iddia ediyoruz daha iyi çöp toplayacağız.’’

 

SP için özeleştiri yapsaydınız ne söylerdiniz?
‘’Refah partisi kapatıldığında Erbakan Hoca bir basın açıklaması yaptı. Anayasa mahkemesi bir karar vermiştir ve anayasa mahkemesi Türkiye’nin en üst mahkemesidir. Karar hoşumuza gider veya gitmez. Biz bu karara uymak zorundayız çünkü Anayasa Mahkemesi Türkiye’nin en üst mahkemesidir. Ama bu gün ne deniyor. Anayasa mahkemesi kapatılsın! Yani 25 yıl önce ne dediysen bu günde aynısını demen lazım. Özeleştiri noktasında Saadet Partisi vatandaşa kendimizi tam manasıyla aktaramıyor olabiliriz. Elbette Erbakan Hoca AK Parti'nin kurucuları ile bir mesai geçirdiği için daha sert söylemlerde bulunabiliyordu. Ancak bizim sert söylemlerimiz belki bundan tedirgin olmuş olabilir. Ama biz bu sert söylemin farkındayız yine doğruyu söyledik ama daha güzel ifade edebilirdik kendimizi. Birde vatandaşa AK Parti'yle aynı görüşte olmadığımızı anlatamıyoruz. Milli Görüşün söylediği her şeyin AK Parti tarafından yapıldığı düşünülüyor. Ama milli görüşün yapacak çok işi var. Biz o dönem sorun neyse mağdur olan kimse onun yanındaydık. Bu günde farklı mağduriyetlerin yanındayız.’’

Hem avukatlık hem aile babalığı hem de Saadet Partisi İl Başkanlığı yoğun bir temponuz var. Sorumluluklarını yerine getirebiliyor musunuz?
‘’Elbette yoğunuz keşke gün 48 saat olsaydı. Bu biraz da fedakarlık meselesi benim iş yerinde birlikte çalıştığım ortağımda fedakarlık yapıyor. Benim iş yükümü azaltıyor.  Benim eşimde fedakarlık yapıyor. Yine hakeza partimizin mensuplarıda fedakarlık yapıyor. Ama bu bir dava ve biz buna inandık bunu inandığımız için yapıyoruz. Ancak bu durum sadece benim için geçerli değil. teşkilatımızın bütün mensupları hiç bir menfaatimiz olmadan gönüllü olarak milletimiz için çalışıyoruz. Örneğin genel merkezimiz yapıldı. Ankara'ya bütün parti teşkilatlarımızdan insanlar gerek bileziklerini sattılar gerek ceplerindeki parayı gönderip parti binasını imar ettiler. Bu fedakarlığı kim kabul eder? Bu bir inanç meselesidir.’’

Kayseri'nin ve Türkiye'nin nabzına göre beklediğiniz oy oranı nedir?
‘’Biz oyların sayıldığı değil tartıldığı günün hesabını yapıyoruz. Bizim için yüzde 50 oy almakla yüzde 1 oy almak arasında hiçbir fark yok. Hatta yüzde 50 oy aldığımız zaman üzerimizde yükün ağırlığı belki bizi biraz daha zorlayacak. Çünkü geldiğin zaman devletin bir kademesine birçok belgeye imza atacaksın, kimin hakkına giriyorum acaba bunu yerken yetimin hakkına giriyor muyum diye bir mesuliyet altına gireceksin. Bunu yaparken inandığımız için yapıyoruz.’’ 

Erbakan hoca yaşasaydı bu günkü saadet partisinin yönü neresi olurdu tek başına devam mı derdi yoksa ittifak içinde mi olurdu?
‘’Şimdi herkes kendine göre yorumluyor bize karşı Erbakan hocanın kemiklerini sızlatıyorsunuz gibi ithamlarda bulunuluyor. Şöyle bir göz ucuyla dahi araştırsanız Erbakan hocanın hiçbir kesimi ötelemediğini görürsünüz yeri gelmiş Süleyman Demirel'le oturmuş yeri gelmiş Bülent Ecevit'le oturmuş Kıbrıs’ın fethinde Cumhurbaşkanı yardımcılığı yapmıştır. Kimisi Kıbrıs fatihi olarak adlandırır. Kimisi Ecevite Kıbrıs Fatihi der önemli değil. Önemli olan fethedilmesiydi. Ama bu gün İYİ Parti ve Cumhuriyet Halk Partisi ile kurulan ittifaka karşı çıkanlar oldu. Özellikle eski seçmenlerimizin gözünde, bu konuya gelecek olursak Erbakan Hoca bir konuşmasında diyor ki "Biz bugün göğsümüzü açtık Demokratik Sol Parti'yle de ittifak yaparız. CHP’ylede koalisyon kurar bu ülkeye en hayırlı hizmetleri yaparız. Mesele ittifak yaptığın zaman senin nasıl şekil aldığın veya karşı tarafa nasıl şekil verdiğin Erbakan Hoca Ölene kadar AK Partiyi yıkmak için cephe almıştı. Bu gün yine burada olsaydı aynı politikanın içersin de yer alacaktık.’’

Röportaj: F. Taha Çerçiler