Bakan Işıkhan: "23 yılda kamuda sendikalaşma oranı yüzde 75’e ulaştı"

Bakan Işıkhan:

Bakan Işıkhan: "23 yılda kamuda sendikalaşma oranı yüzde 75’e ulaştı"

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, "Son 23 yılda kamuda sendikalaşma oranı yüzde 47’lerden yüzde 75’e ulaşmıştır. Sendikalı kamu personeli sayısı 650 binden 2,3 milyona ulaşmıştır" dedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Türkiye Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonu’nun (Kamu-Sen) 33’üncü yıl dönümü programına katıldı.
Burada konuşan Işıkhan, Türkiye’de kamu sendikacılığı alanında önemli bir kilometre taşı olduğunu belirttiği Türkiye Kamu-Sen Konfederasyonu’nun 33’üncü yıl dönümü vesilesiyle mensuplarıyla bir arada olmaktan mutluluk duyduğunu ifade etti.
Işıkhan, gerek devlet yönetiminde ve gerekse sosyal hayatta toplumsal vicdanı temsil eden sendikaları ve sivil toplum kuruluşlarını, görev başında oldukları her dönemde desteklediklerini belirtti.

"23 yılda kamuda sendikalaşma oranı yüzde 75’e ulaştı"
Hükümet olarak, göreve geldikleri günden itibaren her zaman ilgili taraflarla istişareyi önceleyen, sosyal diyalog mekanizmalarını hassasiyetle işleten bir yönetim anlayışını benimsediklerini kaydeden Işıkhan, "Bildiğiniz gibi; kamu çalışanlarımıza sendika kurma hakkı 1995 yılında Anayasa değişikliği ile tanınmış ve kanunun 2001 yılında yürürlüğe girmesiyle memur sendikacılığı yasal bir zemine oturmuştur. Bu tarihten itibaren özellikle hükümetlerimiz döneminde kamu görevlileri sendikacılığında sendikalaşma oranı hep artan bir seyir izlemiştir. Son 23 yılda kamuda sendikalaşma oranı yüzde 47’lerden yüzde 75’e ulaşmıştır. Sendikalı kamu personeli sayısı 650 binden 2,3 milyona ulaşmıştır. Elbette bu sayıların çok daha yüksek seviyelere çıkarmayı hedefliyoruz" açıklamasında bulundu.

"Memurumuzu, işçimizi, emeklimizi, öğrencimizi destekledik ve kimseyi asla geride bırakmadık"
Türkiye’nin, kamu sendikacılığı başta olmak üzere, sivil inisiyatiflerin çalışma hayatında özgürce temsil edilemediği karanlık dönemlerden geçtiğini dile getiren Işıkhan, "Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde; işçimizin, emekçimizin, emeklimizin ve devlet memurumuzun sendikal özgürlüğünün dahi sağlanmadığı acziyet halinden; sosyal paydaşlarımızla birlikte kamu personel yönetiminde, geçmişin çözülemez denilen, kangren olmuş bütün sorunlarını bir bir çözüme kavuşturduğumuz bugünlere geldik. İktidara geldiğimiz günden beri bir taraftan sorun çözerken bir taraftan da milli gelir artışıyla birlikte bütçeden kamu görevlilerine ayırdığımız payı da yıldan yıla artırdık. Biz iş başına geldiğimiz de 392 Lira olan en düşük devlet memuru aylığını; 2025 yılı itibariyle 43 bin 26 liraya çıkardık. Memurumuzu da, işçimizi de, emeklimizi de, öğrencimizi de destekledik ve kimseyi asla geride bırakmadık; daha iyi imkanlara kavuşturduk" diye konuştu.
Geçmişten bugüne hem mali ve sosyal haklarda hem de sendikal hak ve özgürlükler noktasında birçok devrimi hayata geçirdiklerini sözlerine ekleyen Işıkhan, 2002 ile 2010 yılları arasında disiplin cezalarının affedilmesi, disiplin kurullarında sendika temsilcisine yer verilmesi, Aile ve çocuk yardımlarının arttırılması, engelli yakını olan memura tayin kolaylığı getirilmesi gibi birçok düzenlemenin getirildiğini hatırlattı.

"CHP’nin AYM’ye götürüp iptal ettirdiği Toplu Sözleşme İkramiyesini yeniden ödenmesini sağladık"
Işıkhan, 2010’dan sonra da var olan kazanımlara yenilerini eklediklerinin söyleyerek, "Anayasa değişikliğiyle Toplu Sözleşme Hakkı’nı kamu görevlilerine kazandırdık. Toplu sözleşme primini, ikramiyeye dönüştürdük. Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na başvuru hakkı getirerek sürece denge kattık. Emekli memurlarımızın maaş ve ikramiyelerinde ciddi iyileştirmeler sağladık. Sağlık çalışanlarımızın ek ödemelerini, öğretmenlerimizin tazminatlarını artırdık. 2011 ve 2013 yıllarında toplam 280 bin, 2023’te ise 460 bin sözleşmeli personele kadro verdik. Hacca gitmek isteyen memurlarımıza ücretsiz izin hakkı sunduk. Cuma namazı saatine yönelik izin düzenlemesini kararlılıkla sürdürdük. Ayrıca; Gelir vergisinden asgari ücret kadar olan gelire, muafiyet sağladık. 5 milyon 300 bin kamu görevlisini kapsayan ek gösterge reformunu gerçekleştirdik. CHP’nin Anayasa Mahkemesi’ne götürüp iptal ettirdiği Toplu Sözleşme İkramiyesini yeniden düzenleyerek, sendika üyesi kamu görevlilerine, yeniden ödenmesini sağladık" diye konuştu.

"Terörsüz Türkiye sürecinin ne kadar önemli olduğunu biliyoruz"
Kamu-Sen’nin çalışma hayatındaki varlığının önemine dikkati çeken Işıkhan, "Kamu-Sen, ülkemizin içerisinde bulunduğu en kritik dönemlerde maruz kaldığı antidemokratik saldırılara karşı, sadece sendikal mücadele vermemiş, aynı zamanda dayanışma, milli birlik ve beraberlik anlayışımızın da muhafazası adına da önemli bir rol üstlenmiştir. Özellikle son dönemde Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Sayın Devlet Bahçeli Beyefendinin liderliği ile Türkiye’nin birlik, dirlik ve gücü için yürütülen Terörsüz Türkiye sürecinin ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Bu noktada da Saygıdeğer liderlerimizin yolunda, vatanımız ve milletimiz tarafında, Türkiye’yi hedef alanların karşısında saf tutmaya devam edeceğimize inanıyorum" ifadelerini kullandı.
Işıkhan, Kamu-Sen’in Türkiye Yüzyılı vizyonunun temelini oluşturan yerli ve milli kalkınma hamlesine gösterdiği hassasiyeti çok kıymetli bulduğunu söyleyerek, bu duruşun milli mutabakat ruhuyla, Türkiye’nin geleceğinin söz konusu olduğu her mecrada süreceğine inandığını aktardı.
Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci ise enflasyonun artmasıyla alım gücünün azaldığını ve bu nedenle memurların geçim zorluğu çektiğini belirterek, bu çerçevede Türkiye Kamu-Sen olarak, 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri öncesinde taleplerini kamuoyuna sunacaklarını dile getirdi. Kahveci, açıklamasında şu taleplere yer verdi.
"Kamu görevlilerine ve emeklilere hedeflenen enflasyona göre zam yapılması uygulaması kaldırılmalıdır.
Maaşlara refah payı uygulaması kalıcı olmalıdır.
Enflasyon farkı aylık olarak maaşlara yansıtılmalıdır.
Gelir vergisi yüzde 15’te sabitlenmelidir.
Sosyal yardımlar, hayat şartlarına uygun olarak, ekonomik anlamda aile bütçesine katkı sağlayacak şekilde yükseltilmelidir.
Kira, yemek ve yol yardımı başta olmak üzere ortaya çıkan ihtiyaçlara paralel yeni sosyal yardım kalemleri oluşturulmalı, kamu çalışanlarının özel durumlarına uygun yardımlardan faydalanması sağlanmalıdır.
Ek gösterge sisteminde adalet sağlanmalı, birinci dereceye gelen bütün kamu çalışanlarına 3600 ek gösterge verilmelidir.
Yardımcı hizmetler sınıfı kaldırılmalı, yardımcı hizmetlilerimiz bir defaya mahsus genel idare hizmetleri sınıfına geçirilmelidir."
Programa Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın yanı sıra MHP Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Yıldırım ve Konfederasyon üyeleri katılım sağladı. Program, Bakan Işıkhan’a yapılan hediye takdiminin ardından son buldu.