Bakan Ersoy, Yunus Emre Enstitüsü Yaz Okulları Kapanış Programı’na katıldı

Bakan Ersoy, Yunus Emre Enstitüsü Yaz Okulları Kapanış Programı’na katıldı

Bakan Ersoy, Yunus Emre Enstitüsü Yaz Okulları Kapanış Programı’na katıldı

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Yunus Emre Enstitüsü 2025 Yaz Okulları Kapanış Programı’na katıldı.
Türkçe, Türkoloji ve Tematik Okullar programıyla birçok coğrafi bölge arasında kültür köprüleri kuran Yunus Emre Enstitüsü’nün (YEE) yaz okulunun kapanışı, düzenlenen törenle gerçekleşti. Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde düzenlenen törene Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Gençlik ve spor Bakan Yardımcısı Enes Eminoğlu, İstanbul Vali Yardımcısı Elif Canan Tuncer, Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Abdurrahman Aliy’in yanı sıra 69 ülkeden 735 öğrenci ve çok sayıda davetli katıldı. 7 Temmuz’da başlayıp 30 Temmuz’da tamamlanan projede 29 üniversite ile iş birliği yapıldı. Öğrencilerden 463’ü Türkçe, 192’si ise Türkoloji yaz okullarına katıldı. Törende Türk yöresine ait yöresel danslar ve video gösterileri sahne aldı.

"Türkiye’nin kültürel mirasını, entelektüel birikimini, dilimizin zenginliğini ve evrensel değerlerini sizlerle paylaşma imkânı bulduk"
Törende konuşan Bakan Ersoy, "Bugün burada, yalnızca bir yaz okulu programının tamamlanmasına değil, aynı zamanda sizlerin heyecanı ve coşkusu ile çok uluslu, çok dilli ve kültürel açıdan zengin bir etkileşim sürecinin önemli ve anlamlı bir finaline tanıklık ediyoruz. Bir ay boyunca ülkemizin dört bir yanında, siz değerli misafirlerimizi ağırladığımız Türkçe Yaz Okulu, Türkoloji Yaz Okulu ve Türk Arkeolojisi, Çağdaş Türk Sanatı, Türk Mutfağı ve Türk Modası Tematik Yaz Okullarımız ile Türkiye’nin kültürel mirasını, entelektüel birikimini, dilimizin zenginliğini ve evrensel değerlerini sizlerle paylaşma imkânı bulduk. Türkçemiz, sadece bir iletişim dili değil, aynı zamanda kültürel bir hafızayı yansıtması açısından da derin bir anlama sahiptir. Tarihiyle, edebiyatıyla, deyimleriyle, şarkılarıyla, duyguların ve düşüncelerin yüzyıllar boyunca harmanlandığı bir gönül dilidir. Bu programlar sayesinde, sizlerle sadece bilgilerimizi değil; soframızı, geleneğimizi, türkümüzü, sevincimizi ve misafirperverliğimizi paylaştık. Sizler de bu kültürel mirasa açık yüreklilikle yaklaştınız, sorular sordunuz, deneyimlediniz, benimsediniz. Bunun, bizim için de son derece kıymetli olduğunu ifade etmek isterim. Bizler, kültürün, sadece geçmişi korumak değil; geleceği birlikte inşa etmek olduğuna inanıyoruz. Bu nedenle, sizlerin burada edindiği her bilgi, her dostluk, ülkelerimiz arasındaki karşılıklı anlayışa, barışa ve iş birliğine katkı sağlayacak değerli birer tohumdur" dedi.

"Türkçe, yalnızca bir dil değil, kültürel bir hafızadır"
Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Abdurrahman Aliy ise, enstitü olarak Türkiye’nin kadim birikimini, kültürel zenginliğini ve evrensel değerlerle kurduğu özgün ilişkiyi dünya ile paylaşmanın kendileri için çok önemli olduğunu söyledi. Aliy, "Çünkü biz inanıyoruz ki Türkçe, yalnızca bir dil değil, misafirperverliğin, ortak hatıranın, duygu ve düşüncenin zarafetle ifade bulduğu kültürel bir hafızadır. İşte bu nedenle her karşılaşmayı, her programı, her katılımı; yalnızca bir etkinlik değil, kalıcı dostluklara, barışa ve karşılıklı saygıya uzanan bir kültür yolculuğu olarak görüyoruz" diye konuştu.