Astronot Alper Gezeravcı, seyir defterini Kıbrıs’la paylaştı
Türkiye’nin ilk astronotları Alper Gezeravcı ve Tuva Cihangir Atasever ile Türkiye Cumhuriyeti Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Yakın Doğu Üniversitesi ve Yakın Doğu Koleji öğrencileri ile buluştu.
Uzay yolculuklarıyla tarihe geçen Türkiye’nin ilk astronotları Alper Gezeravcı ve Tuva Cihangir Atasever ile Türkiye Cumhuriyeti Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Yakın Doğu Üniversitesi Atatürk Kültür ve Kongre Merkezi’nde gençlerle buluştu.
Yoğun katılımla gerçekleşen etkinliğe; Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Zekeriya Coştu, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Orhan Aydın, Milli Teknoloji Genel Müdürü Sadullah Uzun ile Bilişim Vadisi Genel Müdürü Erkam Tüzgen’in yanı sıra çok sayıda rektör, dekan, akademisyen, öğrenci ve halk katıldı.
Etkinliğin açılış konuşmalarını; Türkiye Cumhuriyeti Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ve Yakın Doğu Oluşumu Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. İrfan Suat Günsel ve yaptı. Konuşmaların ardından tarihe Türkiye’nin ilk astronotu olarak geçen Alper Gezeravcı, gerçekleştirdikleri uzay yolculuğuna hazırlık ve eğitim aşamaları, yolculuk esnasında yaşadığı deneyimleri, Uluslararası Uzay İstasyonu’ndaki yaşam ve gerçekleştirdikleri deneyler ile dünyaya dönüş süreci ile ilgili geniş bir sunum yaptı. Deneyimlerini fotoğraf ve videolarla zenginleştirdiği sunumu ile aktaran Alper Gezeravcı’yı salonu dolduran binin üzerindeki katılımcı büyük bir dikkatle dinledi. Etkinliğin sonunda özellikle çocuklar ve gençler, Alper Gezeravcı ve Tuva Cihangir Atasever’e yoğun ilgi gösterdi; salonda imza almak, selfie çekmek ve hatıra fotoğrafı çektirmek isteyenler uzun kuyruklar oluşturdu. Sunumun ardından Yakın Doğu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ, Alper Gezeravcı ve Tuva Cihangir Atasever’e Kıbrıs’a özgü "Lefkara İşi" hediye etti.
Mehmet Fatih Kacır: "TEKNOFEST Kıbrıs’ın ‘Bilişim Adası’ olma yolculuğunda önemli bir dönüm noktası olacaktır"
Etkinliğin düzenleneceği Atatürk Kültür ve Kongre Merkezi’ne girerken öğrencilerle bir süre sohbet eden Türkiye Cumhuriyeti Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Yakın Doğu Üniversitesi’ne en son Ocak 2024’te Dr. Suat Günsel Camii’nin açılışı için geldiğini hatırlattı. Bakan Kacır, öğrencilerle sohbetinde "O ziyaretimde kampüsün içerisini gezme fırsatım olmamıştı. Ancak bugün kampüsünüzün ne kadar güzel olduğunu ve sizlerin de ne kadar şanslı olduğunu görmüş oldum" ifadelerini kullandı.
Programın başlamasının ardından salona da seslenen Türkiye Cumhuriyeti Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, konuşmasına KKTC’de devam eden TEKNOFEST 2025 etkinliklerine değinerek başladı. Bakan Mehmet Fatih Kacır, "2018’den bu yana düzenlediğimiz TEKNOFEST’lerle bilim ve teknoloji alanındaki yolculuğumuzu, Türk milletiyle ve dünyayla buluşturuyoruz. Bu yıl TEKNOFEST’in Kuzey Kıbrıs’ta yapılması ise Kıbrıs’ın ‘Bilişim Adası’ olma yolculuğunda önemli bir dönüm noktası olacak" dedi.
Bakan Kacır, ayrıca Üniversite’de Türkiye’nin ilk insanlı uzay misyonunun hikayesini anlatmaktan büyük mutluluk duyduklarını belirterek, TEKNOFEST’in binlerce kişiye ulaştıklarını ve gençleri teknoloji yolculuğuna katılmaya teşvik ettiklerini vurguladı. Gençlere ilham vermek amacıyla çeşitli etkinlikler düzenlediklerini ifade eden Bakan Kacır, "Milli teknoloji hamlesinin kalbinde Türk gençliği, yani TEKNOFEST kuşağı bulunuyor. Dünyayı yenilikçi teknolojiler değiştiriyor ve biz de bu anlayışla TEKNOFEST’te milyonlarca genci bir araya getiriyoruz. Türkiye’nin dört bir yanında ve Kuzey Kıbrıs’ta bilim merkezleri ve teknoloji atölyeleri kurarak, gençlerimizin teknolojiyle erken yaşlardan itibaren tanışmalarını sağlıyoruz" dedi.
"Gençlerimiz önleri açıldığında ve engeller kalktığında neler başarabileceklerini tüm dünyaya gösterdiler. Bugün Türkiye’nin havacılık alanındaki başarısı tüm dünyanın dikkatini çekiyor" ifadelerini kullanan Bakan Mehmet Fatih Kacır "Dostlarımız bu başarılarla gurur duyuyor; düşmanlarımız ise endişeyle izliyor. Bugün Türkiye’nin savunma sanayisindeki başarılarından söz edebiliyorsak, bu başarı TEKNOFEST kuşağının eseridir" dedi.
Prof. Dr. İrfan Suat Günsel: "Aramızda bulunmanız Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne ve gençliğine verilen değerin en somut göstergesidir"
"Bilimsel ilhamı ve hayalleri aynı salonda buluşturan bu etkinlik, kuşkusuz yeni nesiller için yeni ufukların açılmasına vesile olacak" ifadeleri ile konuşmasına başlayan Yakın Doğu Oluşumu Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. İrfan Suat Günsel, "Bu değerli buluşmayı mümkün kılan, Türkiye’nin Milli Uzay Programı çerçevesinde atılan kararlı adımlardır. Bugün aramızda bulunmanız ise Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne ve gençliğine verilen değerin en somut göstergesidir" dedi.
KKTC TEKNOFEST 2025’in resmi akademik paydaşı olmaktan gurur duyduklarını da belirten Prof. Dr. İrfan Suat Günsel, "Üniversite olarak TEKNOFEST’e, Kuzey Kıbrıs’tan en fazla proje sunan kurum olduk. Final aşamasına kalan 5 projemiz ile de Kıbrıs’ı en güçlü temsil eden üniversiteyiz. Geçen hafta sonu, kampüsümüzü TEKNOFEST Drone Şampiyonası’nın ilk etabına açarak, ülkemizdeki festival coşkusunun ilk kıvılcımına da ev sahipliği yapmanın gururunu yaşadık. Bugün burada yaşadığımız bu tarihi buluşmanın da gençlerimizin bilimsel merakını beslemesini ve onları daha ileri hedefler koymaya teşvik edeceğine inanıyorum" dedi.
Alper Gezeravcı: "Uzayda karşılaşacağınız her türlü zorluğa karşı, her adımı önceden bilmek hayati önem taşıyor"
Etkinlikte deneyimlerini paylaşan Alper Gezeravcı, ilk olarak uzay yolculuğu öncesinde geçtikleri zorlu ve yoğun eğitim süreçlerinden bahsetti. "Astronot olabilmek için sadece teorik bilgi değil, fiziksel olarak da hazırlıklı olmak gerekiyor" ifadelerini kullanan Alper Gezeravcı, "Alçak basınç simülasyonları, bizi gerçek uzay ortamına mümkün olduğunca yakın bir şekilde hazırladı. Bu süreçte, santrifüj (G-Lab) eğitimleri de çok zorlu geçti. Yerçekiminin tam dokuz katı kadar bir basınca maruz kaldık. Bu, vücudu gerçekten zorlayan bir deneyimdi ama uzayda karşılaşacağımız şartlara hazırlıklı olmak için bunlar gerekliydi" dedi. Aldıkları eğitimlerin sadece uzaydaki çalışmalar için değil aynı zamanda orada hayatta kalmak için de çok önemli olduğunu vurgulayan Alper Gezeravcı, "Uzayda karşılaşacağınız her türlü zorluğa karşı, her adımı önceden bilmek hayati önem taşıyor" dedi.
Avrupa Uzay Ajansı (ESA) tarafından sağlanan ve astronotların uzayda görev yaparken karşılaşabilecekleri çeşitli zorluklara karşı hazırlıklı olmalarını sağlamak amacıyla verilen "COLUMBUS" eğitimini aldıklarını belirten Alper Gezeravcı, "Özellikle ilkyardım prosedürleri de çok önemliydi. Bir kaza ya da acil durum anında, uzayda doktor yok. Dolayısıyla, her astronotun en temel sağlık bilgilerine sahip olması gerekiyor. Bu eğitimler sayesinde, uzayda kendimizi ve arkadaşlarımızı güvenli bir şekilde koruyabilmeyi öğrendik" dedi.
Uzayda her şeyi sabitlemek zorundasınız
Gezeravcı, uzay yolculuğunun detaylarını paylaşırken ilginç deneyimlerine de değindi. Uzaydaki yaşamın zorluklarına değinirken yeme içme düzeni ve uzay çöpleri konularına da dikkat çeken Gezeravcı, uzayda her şeyin mikro yerçekimine uygun şekilde tasarlandığını belirtti. Uzay çöplerinin büyük bir sorun olduğunu ifade eden Gezeravcı, "Dünyaya dönerken bu çöplerle ilgili ciddi riskler var. Çünkü çok yüksek hızlarla hareket ediyorlar ve gerçekten tehlikeli olabiliyorlar" dedi. Uzayda yemek yemenin dünyadakinden oldukça farklı olduğunu söyleyerek, "Serbest bırakırsanız pirinç tanesi de çatal bıçak da havada süzülür. Bu yüzden her şeyi sabitlemek zorundasınız. Yemeğin ardından kullanılan tüm malzemeler ya masa üzerine ya da istasyonun uygun bir yerine sabitlenmeli. Aksi halde bulunduğunuz alanda her şey havada dolaşır" sözleriyle ortamın şartlarını aktardı. Uzaya 36 saatte ulaştıklarını, dönüşün ise yaklaşık 48 saat sürdüğünü belirten Gezeravcı, "Yer aldığım ekibinin bu yolculuğu, Dragon uzay aracının bugüne kadarki en uzun transfer süresi olarak rekor kırdı" dedi.
En zoru hijyen, en kolayı uykuydu
Hijyenin uzaydaki en zorlu konulardan biri olduğunu vurgulayan Gezeravcı, beş dakikalık yüz yıkama işleminin yaklaşık 35 dakika sürdüğünü anlattı. Bu süredeki hijyeni özel paketlenmiş şampuanlar ve havlularla sağladıklarını söyledi. Uçma hissi ve uykuya geçişin ise en kolay adapte olunan durumlar olduğunu dile getiren Gezeravcı, uyurken uyku tulumlarının sabitlenmesinin şart olduğunu, aksi halde bir yerde uyuyup başka bir yerde uyanmanın mümkün olabileceğini söyledi. Gezeravcı, yerçekimsiz ortamda kas erimesini önlemek için her gün iki saat egzersiz yaptıklarını da sözlerine ekledi.