Antalya'da 50 Yıldır Sahipsiz Mezarların Hüzünlü Bekleyişi

Antalya

1974'te Aksu'da bir çadırda karbonmonoksitten ölen iki tarım işçisi, ailelerine ulaşılamadığı için köy mezarlığında yatıyor. Köylüler, mezarları sahiplerine kavuşturmak için çağrı yapıyor.

Antalya'nın Aksu ilçesine bağlı Topallı Mahallesi'nde, yarım asırlık bir insanlık hikayesi sessizce devam ediyor. 1974 yılında, tarım işçisi olarak köye gelen iki adam, kaldıkları çadırda sobadan sızan karbonmonoksit gazından zehirlenerek hayatını kaybetti. Sivas nüfusuna kayıtlı Şükrü Demir ile Bolu'nun Düzce ilçesi nüfusuna kayıtlı Enver Tok, köye geldikleri ilk günün ilk gecesinde bu trajik kazaya kurban gittiler.

Bir Köyün Vicdanında Kalan İz

Olayın yaşandığı dönemde askerde olan 72 yaşındaki köy sakini Hüseyin Alkan, olayı amcasından dinlediği şekliyle anlatıyor: "Amcam onlara iş vermiş, yedirmiş içirmiş, çadırlarını kurdurmuş. Daha ilk gece sobayı çadırlarının içine almışlar. Odun tam yanmayınca gaz çıkmış ve sabah ölü bulunmuşlar." Jandarma ve savcının gelerek gerekli işlemleri yaptığını, ancak ailelere ulaşılamadığı için cenazelerin köylüler tarafından Topallı Mezarlığı'na defnedildiğini aktarıyor.

Yarım Asırlık Bir İnsanlık Görevi

Hüseyin Alkan ve oğlu Mustafa Alkan, aradan geçen 50 yıla rağmen bu mezarların sahiplerini bulmak için çaba gösteriyor. Alkan, "Bu mezarları ve olayı anlatırsak belki sahiplerine ulaşırız diye düşündük. O dönem kimseye ulaşılamadı" diyor. Resmi kayıtlar üzerinden ailelere ulaşılması için ilgili kurumlara çağrıda bulunuyorlar. Hüseyin Alkan'ın ifadesiyle bu, bir vatandaşlık görevi: "Bir vatandaşlık görevi yapabilirsek ne mutlu bize. Aileleri bilsin, gelsinler, mezarlarını görsünler."

Cuma Günleri Okunan Fatihalar

Mezarların asla sahipsiz kalmadığını vurgulayan Alkan, köylüler olarak her Cuma günü mezarları temizleyip Fatiha okuduklarını söylüyor. Ancak içlerindeki asıl arzu, gerçek sahiplerinin gelmesi: "Ama insan ister ki çoluğu çocuğu bilsin. Belki eşleri, evlatları hâlâ bu adamların yaşadığını sanıyordur. Bu bilinmeli." İki isimsiz mezar taşı, bir köyün kolektif hafızasında ve vicdanında, ait oldukları yerlere dair bir haberin gelmesini bekliyor.