Anahtar Parti Denizli İl Başkanlığı’nı kazandı, ancak Genel Merkez göreve başlatmadı
Anahtar Parti Denizli İl Teşkilatında kongreyi kazanan Zafer Kaplan, daha göreve başlamadan genel merkez tarafından yerine başkası atandı. Yönetimiyle birlikte partiden istifa eden Kaplan, parti yönetimini sert bir dille eleştirdi.
Anahtar Parti Denizli İl Teşkilatınida geçtiğimiz hafta sonu gerçekleştirilen gergin genel kurulun ardından başlayan tartışmalar farklı bir boyuta taşındı. Yavuz Ağıralioğlu’nun Genel Başkanı olduğu Anahtar Parti Genel merkezi mevcut başkan Demet Değirmenci’nin tek aday olarak seçime girmesi yönünde tavsiye kararı almasına rağmen, Mustafa Altıkulaç ve Zafer Kaplan da adaylıklarını açıkladı. Tartışmaların yaşandığı genel kurulda iki rakibini geride bırakarak Anahtar Parti İl Başkanı seçilen Zafer Kaplan, mazbatasını aldıktan sonra daha göreve başlamadan genel merkez tarafından yerine Fatih Aslan Kazancı atandı.
Parti binasında İl Başkanı unvanını kullanarak bir açıklama yapan Zafer Kaplan, yönetim kurulu üyeleriyle birlikte Anahtar Parti’den istifa ettiğini duyurdu. Kaplan ile birlikte il ve ilçe yönetimlerindeki 200 kişinin partiden istifa ettiği belirtildi.
"Milliyetçi duruş sessizce tasfiye edildi"
Partiye büyük bir inançla katıldıklarını hatırlatan Zafer Kaplan, yaptığı açıklamada; "Biz bu davaya yalnızca ismimizle değil; ömür verdiğimiz birikimimizle, alın terimizle, inancımızla girdik. Ama çok geçmeden anladık ki, bu partiyi yönetenlerin derdi ne teşkilattır, ne emek, ne de millettir. Denizli yapılanmasında, arkadaşlarımızla birlikte çok büyük emekler verdik. Lakin ortak akıl prensibiyle yürütüleceği ilan edilen bu yapıda; Genel Merkez tarafından atanan kurucu il başkanı ve çevresindeki birkaç kişi, istişareyi yok saymış, karar alma süreçlerini tekeline almıştır. Zamanla parti içinde milliyetçi duruş hedef alınmış, kadrolarımız sessizce tasfiye edilmiş. ‘Siyasette itibar, itirazdandır’ diyenlerin, itiraz eden herkesi susturduğuna; Genel Merkez’e sunulan sayfalarca raporun, dilekçenin, belge ve şikâyetin bilinçli bir şekilde görmezden gelindiğine şahit olduk. Adını Alparslan’dan, Anadolu’dan, Atatürk’ten aldığı söylenen bu parti; aslında yalnızca bir soyadına yaslanan, biat kültürüne esir olmuş, fikre değil, sadakate göre şekillenen, şahıs merkezli bir yapıya dönüşmüştür. Bundan sonra da aynı inanç ve kararlılıkla, aynı değerleri savunmaya; nerede adalet varsa onun yanında, nerede haksızlık varsa onun karşısında olmaya devam edeceğiz. Seçimle gelen seçimle gider sözünü de Ankara’ya hatırlatıyorum" şeklinde konuştu.