Anadolu’nun Petra’sı: ’Gümüşler Manastırı’

19.04.2025 13:40:33

Anadolu’nun Petra’sı: ’Gümüşler Manastırı’

Anadolu’nun Petra’sı olarak anılan Kapadokya’nın en iyi korunmuş manastırlarından birisi Gümüşler Manastırı, tarihi yapısı ve freskleri ile dikkat çekiyor.
Kapadokya bölgesinde "Gülümseyen Meryem Ana" freskiyle ünlenen Gümüşler Manastırı, Niğde’nin Gümüşler beldesinde bulunuyor. 8. yüzyıl ile 12. yüzyıl arasındaki dönemde yapıldığı tahmin edilen Gümüşler Manastırı, yaklaşık 1,5 kilometrelik alana uzanan kayadan oyma yerleşim yeri, tüf kaya kitlesinin içine oyulu kaya manastır kiliseyi bünyesinde barındırıyor.

Gümüşler Manastırı ’Minyatür Kapadokya’ olarak tanımlanıyor
Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nevzat Topal, Gümüşler Manastırı ve çevresinin tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yaptığını vurguladı. Bölgenin jeopolitik konumuna dikkat çeken Prof. Dr. Topal, "Orta Anadolu, Güney’i Akdeniz’e bağlayan Toros Sıra Dağları üzerinde yer alıyor ve bu dağlar sadece nadir geçitlere izin veriyor. Gülek Boğazı’ndan kuzeye bakıldığında Orta Anadolu’ya, güneyden bakıldığında ise Akdeniz’e ve Suriye’ye uzanan bir geçiş güzergahı üzerinde bulunuyoruz" dedi.
Bu stratejik konumun tarih boyunca bölgeyi önemli kıldığını belirten Topal, Hristiyanlığın erken dönemlerinde Kapadokya bölgesinde etkili olan figürlerin Andaval, Tyana, Gölcük ve Aksaray gibi yerlerde faaliyet gösterdiğini hatırlattı. Bu yerleşimlerin Hristiyanlığın yayılmasında önemli rol oynadığını kaydeden Topal, Gümüşler Manastırı’nın da bu tarihi süreçte özel bir yere sahip olduğunu ifade etti.
Dünyadaki önemli dini yapılarla kıyaslandığında Gümüşler Manastırı’nın da en az onlar kadar değerli olduğunu söyleyen Prof. Dr. Topal, "Trabzon’daki Sümela Manastırı, Çin’deki mabetler ya da İspanya’daki dini yapılar nasıl ki turizm açısından aktif şekilde değerlendiriliyorsa, Gümüşler Manastırı da hak ettiği değeri görmelidir. Pek çok araştırmacı bu yapıya ‘Minyatür Kapadokya’ adını veriyor. Bu tanım bile manastırın ne kadar önemli olduğunu göstermeye yetiyor" dedi.

Eryaman: "Anadolu’nun Petra’sı olarak anılıyor"
Kapadokya bölgesinin en iyi duvar resimlerine ev sahipliği yapan Gümüşler Manastırı’nın duvarlarını Hazreti İsa, annesi Hazreti Meryem ve Hristiyanlığın ilk dönemine ait önemli figürlerin fresklerinin süslediğini söyleyen Arkeolog Mustafa Eryaman, manastırın Anadolu’nun Petra’sı olarak da tanımlandığını belirtti.
Tarihi yapının sahip olduğu mimari detayların önemi de dikkati çeken Eryaman manastırda bulunan Meryem Ana freskinin hala gizemini koruduğunu belirtti.
Eryaman, "Gümüşler Manastırı Kapadokya bölgesinin en iyi duvar resimlerinin yer aldığı kiliselerden birisi. Duvarlarını Hazreti İsa, annesi Hazreti Meryem ile Hristiyanlığın başlangıç dönemi ileri gelenlerinin resimleri süslüyor. Anadolu’nun Petra’sı şeklinde de ifade edilen manastırın iki planı da Kapadokya bölgesindeki kiliselerde bulunan her iki planı da bünyesinde barındırıyor. Burada biz ilk süsleme çabalarını görüyoruz. Narteks bölümü 7. yüzyılda dönemin ustaları tarafından kalem işi süslemeleriyle şekillendirilmiş. Buradan tarihlendirme de çıkıyor. Kapadokya bölgesinde diğer yeraltı kiliselerine baktığımızda konusunu kutsal kitap İncil’den alan sahneleri görüyoruz. Yoğunluk olarak sahne ise müjde, doğum ve tapınağı takdim. Üçü yan yana şekilde veriliyor. Gümüşler Manastırı’nda da bu üç sahneyi biz görebiliyoruz. Öte yandan Meryem Ana’nın freskinde de hafif bir gülümsemeyi net olarak görebiliyoruz ve manastır bu yönüyle de öne çıkıyor. Bu gerçekten gülüyor muydu yoksa sonradan bir fırça darbesiyle mi bu hale getirildi tartışması ve gizemi günümüzde de devam etmekte" dedi.