Alicin Manastırı, Sümela Manastırı ile olan benzerliğiyle dikkat çekiyor

23.05.2025 11:02:37

Alicin Manastırı, Sümela Manastırı ile olan benzerliğiyle dikkat çekiyor

Ankara’daki Alicin Manastırı, Trabzon’da bulunan Sümela Manastırı’na benzerliğiyle görenlerin ilgisini çekiyor.
Ankara’nın Kızılcahamam ilçesinde bulunan Alicin Manastırı, Sümela Manastırı’na benzerliğiyle dikkat çekiyor. Ankara’ya 90 kilometre uzaklıkta ve dağın yamacında kalan manastırın Sümela Manastırı’ndan da eski bir yapı olduğu düşünülüyor. Dağların arasına gizlenen mekanın tüm arkeolojik bulgulara rağmen halen kim tarafından yapıldığı net olarak bilinmezken, "Ankara’nın Sümelası" olarak da adlandırılıyor. Alicin Deresi’nin yukarısında bulunan manastır, adını ise Ali isimli bir eşkıyadan alıyor.
Ankara tarihçisi Araştırmacı Abdülkerim Erdoğan, İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine yaptığı açıklamada, "Alicin Manastırı denilmesinin sebebi Celali isyanlarından sonra Ankara civarında şakiler, yani eşkıyalar barınıyor. Celali isyanlarında Anadolu’nun her yerinde bir eşkıya hareketi var. Ali isminde bir eşkıya reisi orada barındığından dolayı Ali Cin Mağarası da derler" diye konuştu.
Erdoğan, manastırda Bizans dönemi zamanında Hristiyanların ve rahiplerin barındığını belirterek, aşağısında bulunan vadiden manastıra ulaşmanın zor olduğunu dile getirdi. Manastırın içinde odalar olmadığını, günümüze yalnızca sur bakiyesinin ulaştığını aktaran Erdoğan, papazların ve rahiplerin ibadet ettiği bir mekan işlevi gördüğünü söyledi.

"Sanat tarih uzmanları tarafından bu yerin bir manastır olduğu konusunda fikir birliği var"
Konumu dolayısıyla yapının Trabzon’daki Sümela Manastırı’na benzediğini dile getiren Erdoğan, "Manastıra ulaşmak da oldukça zor. Ancak dron çekimlerle, tele çekimlerle bilgi verebiliyorum. Bizzat içine girmiş değilim. İçine tabii girildi, araştırma yapıldı. Konum itibarıyla ve dış mevcut sorular itibarıyla bir manastır olduğu kesin. Bu konuda herhangi bir tereddüt yok. Sanat tarih uzmanları tarafından bu yerin bir manastır olduğu konusunda fikir birliği var" ifadelerini kullandı.

"Yerinde görmediğim bir yapıyla ilgili herhangi bir şey yazmadım"
Erdoğan, Ankara tarihiyle alakalı çok fazla araştırma yaptığını aktararak, "Ankara’nın mevcut bütün köylerini, bin küsur köyü var, bu köyleri tek tek dolaştım. Tabii dolaşmadan önce de kaynak araştırması yaptım. Bağımsız olarak araştırma yapan arkeologlarımız var, sanat tarihçilerimiz var. O yayınları araştırıyorum. Ondan
sonra bizzat yerine gidip mümkün olduğu kadar yerinde görüyorum. Yerinde görmediğim bir yapıyla ilgili herhangi bir şey yazmadım. Onun için de Ankara’da ne kadar antik yerleşme var, ne kadar türbe var, çeşme var, cami var. Hatta terk edilmiş köylere dahi, viran olan köylere dahi gittim. Halen daha çalışmalarım devam ediyor" diye konuştu.
Erdoğan, Ankara’daki bu yapıların turizme kazandırılması gerektiğini sözlerine ekledi.