Acılı aile dava için Bolu’da ev kiraladı: "Sonuna kadar bekleyeceğiz"
Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otel yangınında ablası Gülçin Akişli, yeğeni Şenol Akişli ve yeğeninin 11 yaşındaki kızı Mina Akişli’yi kaybeden Turan Sağsöz, davanın peşini bırakmayacaklarını, Bolu’da ev kiraladıklarını ve adalet yerini bulana kadar sonuna kadar bekleyeceklerini söyledi.
Grand Kartal Otel yangınında 78 kişi hayatını kaybetmiş, 133 kişi ise yaralanmıştı. Yangınla ilgili görülen davada 19’u tutuklu 32 sanığın yargılanmasına ikinci günde devam edilirken, hayatını kaybedenlerin ailelerinin adalet nöbeti de sürüyor.
Almanya’da yaşayan Şenol Akişli, İstanbul’daki 11 yaşındaki kızı Mina Akişli’yi ve Antalya’da yaşayan annesi Gülçin Akişli’yi 21 Ocak’ta Grand Kartal Otel’e tatile götürdü. Ancak bu tatil, yangın faciasıyla son buldu ve 3’ü de hayatını kaybetti. Faciadan 78 gün sonra, yangında eşi Gülçin Akişli’yi kaybeden Cevat Akişli (72), yaşadığı acıya dayanamayarak kalp krizi geçirdi ve hayatını kaybetti.
"78 gün sonra da eniştem bu acılara dayanamayarak kalp krizinden rahmetli oldu"
Gülçin Akişli’nin Erzurum’da yaşayan kardeşi Turan Sağsöz ve iki oğlu Bolu’ya gelerek dava sürecini yakından takip etmeye başladı. İHA’ya açıklamalarda Sağsöz, "Ablamı, yeğenimi ve yeğenimin kızını kaybettim. Bunların akabinde 78 gün sonra da eniştem bu acılara dayanamayarak kalp krizinden rahmetli oldu. Biz hepimiz de aynı stresi yaşıyoruz şu anda. Eniştem de ancak 78 gün dayanabildi. Bizim şu anda Orhanlı’da 4 mezarımız var, gidip geliyoruz. Onlara baktıkça içimiz sızlıyor. Yani bir insan ne kadar dayanabilir bilmiyorum. Acımız büyük. Şu andaki burada gördüğümüz insanların hepsi aynı. Şu kapıdan ablam gelir, yeğenim gelir diye bekliyoruz, hasretiz. Yeğenim Almanya’daydı, kızı İstanbul’daydı, onu tatile götürmek için gelmişti. Ablamı da Alanya’dan çağırdı. Geldiler ortak noktada, birleştiler. Gittiler o gece Kartalkaya’ya, ertesi günün sabahına bize cenazelerini verdiler" dedi.
"Onların yargılanmasını istiyoruz ama kabullenmiyorlar"
Duruşma salonunda sanıkların suçu üstlenmediğini söyleyen Sağsöz, "Almanya’da bir şirkette çalışıyordu. Orada zaten görevliydi. Eşi de oradaydı. Bir oğlu var, o da oradaydı. Şu anda onlar Almanya’dalar. Adaletin tecelli edeceği günü bekliyoruz. Onların yargılanmasını istiyoruz. Ama onlar da kendilerini hiç kabullenmiyorlar, ‘Ben değildim diyor, ben yoktum.’ Başka biri diyor, ‘o sorumluydu.’ Hiç kimse sorumluluğunu kabullenmiyor. Kabullenmediği gibi bizim tepkilerimiz de yüksek oluyor. Ses yükselince de Hakim Bey, ‘size söz hakkı vereceğim’ diyor. Verecek ama ne zaman verecek? Artık hangi günü tecelli eder? Artık hangi gün adalet yerini bulur? Onu Allah bilir" diye konuştu.
"Burada ev kiraladık"
Son güne kadar davanın takipçisi olacaklarını bildiren Sağsöz, "Biz burada ev kiraladık. Ben, yeğenlerimle birlikte, ablamın iki oğlu daha var. Onlar şu anda içerideler. Onlarla birlikte ev kiraladık. Sonuna kadar bekleyeceğiz mecbur. Ablamı uzun zamandır görmemiştim, Alanya’daydı. Yeğenim de zaten Almanya’daydı. Birbirimize de hasrettik. Birbirimizi görmüyorduk. Belki telefonlarla görüşüyorduk o kadar, hasrettik yani. Zaten bir bacı, bir kardeştik. Bir ablam vardı, şimdi ablam da yok. Bir dalım da yok. İnsan bir kardeşinin olmasını istemez mi? Her şeyin derdine deva. Şu anda ben yalnızım. Sağ olsun yeğenlerim var. Yeğenlerimle artık avunuyorum. Onlarla birlikte artık bu mücadelemizi devam ettiriyoruz. Nereye kadar gidebilirsek" ifadelerini kullandı.