Tarih: 12.07.2025 00:13

ABD’nin Ankara Büyükelçisi Barrack: "ABD’nin YPG’ye devlet borcu yoktur"

Facebook Twitter Linked-in

ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Thomas J. Barrack, terör örgütü YPG’nin Suriye’deki varlığına ilişkin, "YPG, PKK’nın bir parçası ve uzantısıdır. Biz YPG ile birlikte DEAŞ’a karşı savaştık. Bu nedenle bir vefa borcumuz var ama bu, YPG’nin bir devlet kurmasını destekleyeceğimiz anlamına gelmez. ABD’nin böyle bir borcu yoktur" dedi.
ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Thomas J. Barrack, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın New York Yabancı Basın Merkezi’nde basın toplantısı gerçekleştirdi. Büyükelçi Barrack, Türkiye, Suriye ve bölgesel güvenlik politikaları hakkında açıklamalarda bulundu. Gazetecilerin sorularını da cevaplayan Barrack, ABD’nin Orta Doğu yaklaşımını, Türkiye’nin rolünü ve terör örgütü PKK/YPG/SDG konusundaki tavrını ayrıntılı şekilde ortaya koydu.

"YPG, PKK’nın bir parçası ve uzantısıdır"
Büyükelçi Barrack, Suriye’deki YPG oluşumuna ilişkin, "YPG, PKK’nın bir parçası ve uzantısıdır. Biz YPG ile birlikte DEAŞ’a karşı savaştık. Bu nedenle bir vefa borcumuz var ama bu, onların (YPG’nin) bir devlet kurmasını destekleyeceğimiz anlamına gelmez. ABD’nin böyle bir borcu yoktur. Suriye’de federal bir sistem öngörmüyoruz. Tek bir devlet, tek bir bayrak, tek bir ordu olmalı. Bu bizim pozisyonumuz" ifadelerini kullandı.

"ABD, sonsuza kadar Suriye’de kalıp arabuluculuk yapamaz"
SDG’ye yönelik desteğin devam edip etmeyeceğine ilişkin soruyu cevaplayan Barrack, "SDG’nin bazı beklentileri olabilir. Ancak biz onlara bir devlet kurma hakkı borçlu değiliz. Onlara karşı ancak Suriye hükümetine nasıl entegre olacaklarına dair geçiş sürecini destekleme sorumluluğumuz var. ABD, sonsuza kadar Suriye’de kalıp arabuluculuk yapamaz. Suriye ile SDG anlaşmayacaksa, anlaşmaz. Yeni bir yol haritası çizmek istiyorlarsa bu onların takdiridir" dedi.

Türkiye’ye F-35 satışı: "Kapsamlı bir süreç yürütülüyor"
Büyükelçi Barrack, Türkiye’nin F-35 programından çıkarılması ve savunma sanayi ilişkilerine yönelik, "F-35 meselesi, 2016’daki darbe girişimi ve ardından S-400 alımıyla başladı. Kongre, ’S-400 aldınız, size F-35 veremeyiz’ dedi. Ama Türkiye bu süreçte TB-2 gibi kendi insansız hava araçlarını geliştirdi. Bunlar dünya çapında takdir ediliyor. Şimdi ise F-16’lar, F-16 modernizasyonları ve F-35 için yeniden yapılandırma çalışmaları sürüyor. Bu konuda Başkan Trump ve Cumhurbaşkanı Erdoğan arasındaki yakın ilişki belirleyici oldu" ifadelerini kullandı.

"Türkiye, Gazze ve Ukrayna sürecinde arabuluculukta kilit ülke"
Türkiye’nin bölgesel krizlerde oynadığı yapıcı role dikkat çeken Büyükelçi Barrack, "Türkiye, hem Ukrayna-Rusya tahıl anlaşmasında hem de Gazze’deki ateşkes çabalarında önemli bir rol üstlendi. Hamas ile ilişkileri nedeniyle eleştirilse de Türkiye ve Katar olmadan bölgedeki diplomasi yürütülemezdi. Türkiye, Gazze meselesinde en güçlü arabulucularımızdan biri oldu" diye konuştu.

"Suriye rejimine zincirlenmişken şans veremezsiniz"
Barrack, ABD’nin Suriye politikasının değiştiğini işaret ederek, "Başkan Trump’ın yaklaşımı netti: ’Suriye’ye bir şans verin. Onlara zincirlenmiş haldeyken şans veremezsiniz. Bu nedenle yaptırımların bir kısmı kaldırıldı. Eğer Suriye rejimi kötüye giderse yaptırımlar geri getirilebilir. Halkın umuda ihtiyacı var" dedi.
Barrack, "Bizim misyonumuz ulus inşa etmek değil. İnsan hakları önemli ama biz oraya DEAŞ ile savaşmak için gittik" diyerek ABD’nin bölgede kalıcı askeri varlık istemediğini de vurguladı.

"PKK’nın silah bırakması önemli bir gelişme"
Gazetecilerin terör örgütü PKK’nın silah bırakma süreciyle ilgili sorularını da cevaplayan Barrack, "Bugün PKK’nın Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nde silahlarını bırakmaya başlaması çok önemli. Bu Türkiye için kritik bir adım. Kürt halkının kültürel haklarına empati duyuyoruz. Ancak ne Kürtler, ne Aleviler, ne de Dürziler için ayrı devletleri desteklemiyoruz. Ortak bir Suriye devletine entegre olmaları gerekiyor" ifadelerini kullandı.

Hizbullah ve Lübnan mesajı: "Yumuşak bir toplama süreci olmalı"
Barrack, Hizbullah’ın silahsızlandırılması konusuna ilişkin, "Hizbullah’ın Lübnan’daki siyasi parti kimliği ile militan yapısı ayrıştırılmalı. Silahları yumuşak bir şekilde toplamak, iç savaş çıkarmadan bu geçişi sağlamak gerekiyor. Lübnan ordusuna bu süreçte destek vermeye hazırız" dedi.

"Türkiyesiz Orta Doğu diplomasisi eksik kalır"
Türkiye’nin diplomatik gücüne dikkat çeken Barrack, "Cumhurbaşkanı Erdoğan, (MİT Başkanı) İbrahim Kalın ve Türk hükümetinin üst düzey isimleri, ABD’nin yürüttüğü arabuluculuk çabalarına doğrudan destek verdi. Türkiye, yalnızca Gazze değil, Ukrayna-Rusya, hatta İran konularında da çok yardımcı oldu. Türkiye olmasaydı bu kadar ilerleme sağlanamazdı. Türkiyesiz Orta Doğu diplomasisi eksik kalır" şeklinde konuştu.

Suriye’de federalizm tartışması
Barrack, Suriye’de federalizm düşüncesinin uygulanabilir olmadığını yineleyerek, "Kürtler özerklik istiyor, bu taleplerine empati duyuyoruz. Ama tek bir ülke, tek bir ordu olacak. Suriye hükümeti bunu söylüyor. ABD, Rusya ve Çin de bunu destekliyor. Yani, başka bir yapı olmayacak. Bu bizim değil, Suriye’nin kararı" ifadelerini kullandı.

"Şimdi yeni bir hikaye yazma zamanı"
Büyükelçi Barrack, "1919’daki Sykes-Picot Anlaşması’ndan beri bu coğrafya parçalanıyor. Şimdi yeni bir hikaye yazma zamanı. Başkan Trump bunu gerçekleştirmek istiyor. ABD artık güvenlik garantörü değil, yol gösterici bir güç olmalı" dedi.

"Türkiye merkezde"
Barrack, konuşmasının sonunda Trump yönetiminin Türkiye ile yeniden tanımlanan ilişkilere büyük önem verdiğini vurguladı. Barrack, "Türkiye, NATO’nun en büyük ikinci ordusuna sahip ve merkezde. Savunma sanayiinde önemli ilerlemeler kaydetti. Şimdi S-400’ler gibi sorunlar çözülürse F-35 süreci de yeniden gündeme gelebilir. Başkan Trump bu konuda esneklik gösterdi. Türkiye’yle ileriye dönük iş birliğimizin artacağına inanıyoruz" diye konuştu.



Orjinal Habere Git
— HABER SONU —
G-F0G61HQYBB