3 bin yıllık fındığın bulunduğu kutsal şehirdeki kazılar 20. yıla ulaştı

3 bin yıllık fındığın bulunduğu kutsal şehirdeki kazılar 20. yıla ulaştı

3 bin yıllık fındığın bulunduğu kutsal şehirdeki kazılar 20. yıla ulaştı

Samsun’da, 3 bin yıllık fındığın bulunduğu Hititlerin kutsal şehri Nerik’te araştırmalar 20 yıldır aralıksız sürüyor. Nerik Kazı Başkanı Prof. Dr. Rainer M. Czichon, Karadeniz’in en eski fındığının ve dünyada 3 tane bulunan en eski çapanın bu kazılarda bulunduğunu söyledi.
Kazı çalışmasını yürüten ekip, Hititlerin ’hava tanrısı’ Nerik’e ait olduğu netleşen antik kentte 20 yıldır kazı çalışmalarını sürdürüyor. ABD, Avustralya, Almanya ve Türkiye’den uzmanlar da tarihi kentteki kazı çalışmalarına katılıyor. Antik kentte önceki yıllarda yapılan kazı çalışmalarında Hititlerin kutsal suyu olarak bilinen 52 basamaklı tünelin içinde 3 bin yıllık fındık kabuğu ile yine 3 bin yıllık bronz aletlerle kesilmiş ahşap parçaları ortaya çıkarılmıştı. 20. yılına ulaşan kazılarda Oymaağaç Höyük-Nerik Kazıları 20. Yılı Vezirköprü Arkeoloji ve Kültürel Miras Çalıştayı Samsun Müzesi’nde yapıldı. 2 gün sürecek çalıştay, kazı alanında yapılacak etkinliklerle sonlanacak.

"Dünyada 3 tane olan çapadan biri Nerik’te çıktı, diğer ikisi Mısır’da"
20 yıldır süren kazı çalışmaları hakkında bilgiler veren Nerik Kazı Başkanı Prof. Dr. Rainer M. Czichon, "Burada şimdiye kadar 26 çivi yazısı tablet parçaları bulduk. Onun bir kısmı sergi salona sergileniyor. Tabletlerde Nerik’in hava tanrısından bahsettiğinden dolayı Nerik olduğunu kesinleştirdik. Nerik’te kutsal bir pınar var ve onu da çivi yazılarında görebiliyoruz. Bu pınarın yerini Oymaağaç Höyüğü’nde bulduk ve 9 yıl boyunca onu kazdık. Bir sürü sıkıntıları yaşadık çünkü yer altına giden bir tünel var. Bu kutsal havuzun içinde hiç beklemediğimiz bir botanik hazinesi bulduk. Hazine diyorum yani hazine duyunca insanlar genellikle altın, gümüş bekliyorlar ama bizim hazinemiz işte bu botanik malzemeler ve ahşap malzemeler. Yani tarımdan kalan bir çapa mesela, dünyada belki 3 tane var, ikisi Mısır’da, birisi bizde. Bunun haricinde tezgah, dokuma tezgah malzemeleri var. Bir boyunduruk parçası var. Bir sapan ucu var. Hepsi ahşaptan. Çok nadir buluntular olduğunu diyebiliriz. Bunlar söz konusu havuzun içinde çıkmış. Onlar Hitit döneminde ait değil, Demir Çağı olarak tarihleniyor çünkü Demir Çağı’nda bu pınarı kullanmışlar ve sonra depo olarak kullanmışlar" dedi.

"Karadeniz’in en eski fındığının Oymaağaç’tan geldiğini söyleyebiliriz"
Yine kazı çalışmaları sırasında çıkan 3 bin yıllık fındık ve odun parçalarına da değinen Czichon, "Bu kazı alanında ayrıca 3 bin yıllık fındık da havuzun içinde bulundu. Hitit tarihli olduğunu değerlendiriyoruz. Çünkü biz radyokarbon tarihleme yaptırdık ve bize Hitit döneminde 15. yüzyıl tarihi verdi. Karadeniz’in en eski fındığının Oymaağaç’tan geldiğini söyleyebiliriz" diye konuştu.
Samsun Vali Yardımcısı Hançer Baştürk, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ayşe Pınar Sumer, Samsun İl Kültür ve Turizm Müdürü Süleyman Demirtaş, Samsun Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanı Eyüp Çakır, Samsun Müze Müdürü Kenan Sürül ve Nerik Kazı Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Mehmet Ali Yılmaz’ın katıldığı çalıştayın ilk oturumunda Dr. Sezer Seçer Fidan, "Hitit belgelerinde bir kült kentinin ve gizemli halkın izleri", Prof. Dr. Yılmaz Selim Erdal ve Dr. Melis Koruyucu ise "Oymaağaç’ta kıyıma uğramış iki şahıs: Biyoarkeolojik bir değerlendirme" konularında sunum yaptılar.