’’2024-25 mali yılımızda toplam 19,1 milyar TL yatırım yaptık’’

13.06.2025 13:12:35

’’2024-25 mali yılımızda toplam 19,1 milyar TL yatırım yaptık’’

Vodafone Türkiye CEO’su Engin Aksoy, ’’Nisan 2024-Mart 2025 arası dönemi kapsayan mali yıl sonuçlarımıza göre, servis gelirlerimiz 101,8 milyar TL olarak gerçekleşti. 2024-25 mali yılımızda toplam 19,1 milyar TL yatırım yaparak ülke ekonomisine ve dijitalleşmeye katkıda bulunduk. Mobil abone sayımız 25,2 milyon, sabit genişbant abone sayımız 1,4 milyon oldu’’ dedi.

Vodafone Türkiye CEO’su Engin Aksoy, İhlas Haber Ajansı’na (İHA) özel açıklamalarda bulundu. Engin Aksoy, 2024-25 mali yılında toplam 19,1 milyar TL yatırım yaptıklarını belirtti. Aksoy ayrıca, 5G ihalesi, 5G’nin getireceği faydalar ve fiber altyapıya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Yeni mali yılı değerlendiren Engin Aksoy, ’’Vodafone olarak, Türkiye’nin ve sektörümüzün geleceğine duyduğumuz güvenle yatırımlarımıza devam ediyoruz. Nisan 2024 - Mart 2025 arası dönemi kapsayan mali yıl sonuçlarımıza göre, servis gelirlerimiz 101,8 milyar TL olarak gerçekleşti. 2024-25 mali yılımızda toplam 19,1 milyar TL yatırım yaparak ülke ekonomisine ve dijitalleşmeye katkıda bulunduk. Mobil abone sayımız 25,2 milyon, sabit genişbant abone sayımız 1,4 milyon oldu. Faturalı abone sayımız ise 20,7 milyona yükseldi. Vodafone Yanımda ve Online Self Servis gibi dijital kanallarımızı kullanan aylık aktif müşteri sayımız 18 milyon olurken, bu müşterilerimizin aylık toplam etkileşimi 440 milyona ulaştı. Mali yılımızda müşterilerimizin toplam mobil data kullanımı 4.960 petabyte olarak gerçekleşti. Bu dönemde dijital servisler alanında da gelişmeye devam ettik. Yeni nesil mobil finans çözümümüz Vodafone Pay’in ürünlerini kullanan toplam kullanıcı sayısı 9,2 milyona ulaştı. Bine yakın farklı işlem yapabilen kişisel dijital asistanımız TOBi’nin aylık tekil kullanıcı sayısı 9 milyona yükselirken, aylık sohbet sayısı 30 milyon oldu’’ dedi.

’’5G’ye geçiş sürecinde ihalenin makul fiyat ve koşullarda, yatırım-yükümlülük dengesi gözetilerek yapılması önem taşıyor’’
5G ihalesine değinen Aksoy, ’’5G’ye geçiş sürecinde ihalenin makul fiyat ve koşullarda, yatırım-yükümlülük dengesi gözetilerek yapılması önem taşıyor. Frekans tahsislerinin yüksek 5G performansını sağlayacak miktarda ve orantılı ve ekonomik olarak uygun seviyede olan spektrum ücretleri ile yapılması, operatörlerin şebeke yatırımına daha fazla odaklanmasını sağlayacak. Bu da 5G’nin yaygınlaşması yoluyla uzun vadeli sosyoekonomik faydalar sunacak.
Uluslararası ihalelerde ödenen spektrum bedellerine de baktığımızda, özellikle son 5 yılda önemli bir düşüş söz konusu. Kullanıcılara uygun fiyatlarla kaliteli hizmet sunulabilmesi için gereken yatırım bedellerinin karşılanabilmesi için ülkelerin spektrum ücretlerini daha makul seviyelere indirdiğini görüyoruz. Operatörlerin makul bedellerle spektrum kullanım hakkını elde etmesi ve şebeke kurulumuna ilişkin yatırımlara daha fazla kaynak ayrılabilmesi için spektrum bantlarının zamanında hazır edilmesi ve planlanması, her yeni bant için işletmecilere tahsis edilecek frekans miktarının azami derecede olması önem arz ediyor. Ayrıca, tahsis edilecek frekans dilimleri arasında yüksek asimetri olmasından kaçınılmalı. İhale sonrasında piyasada adil rekabetin sağlanması ve tüm kullanıcıların deneyimlerinin iyileşmesi için ihalede bu hedefin de gözetilmesi gerektiğini düşünüyoruz’’ şeklinde konuştu.

’’Yükümlülükler, yatırımları teşvik edecek ve operatörlerin yatırım yapma iştahını artıracak şekilde belirlenmeli’’
Aksoy, sözlerine şöyle devam etti: ’’Bununla birlikte kapsama, kalite, yerlilik ve yatırım gibi yükümlülükler de yatırımları teşvik edecek ve operatörlerin yatırım yapma iştahını artıracak şekilde belirlenmeli. Örneğin, kapsama ve kalite yükümlülüklerinin teknoloji bağımsız olması ve kapsamanın artırılması için teşviklere yer verilmesi önemli. Yerlilik yükümlülüğünün üreticileri teşvik edecek bir mekanizmaya dönüştürülmesi yerli yatırımları artıracak. Diğer yandan, sabit genişbant ile ilgili yapılacak lisans uzatım koşullarıyla 5G ihalesi arasında orantısız farklar olmaması gerekiyor. Başka bir deyişle, düşük bir sabit uzatım bedeli gündeme gelip, yüksek bir 5G frekans bedeli kabul edilemez.’’

’’5G teknolojisi, ağırlıklı olarak, aldıkları hizmetin kalitesi artacak olan birey ve kurumlara fayda sağlayacak’’
5G’nin neleri değiştireceği konusunda bilgilendirme yapan Aksoy, ’’5G ile birlikte operatörler daha verimli olan yeni teknolojilere yatırım yapacak ve bu, kullanıcılar için aynı miktarda data ihtiyacını daha yüksek bağlantı hızı ve daha iyi bir deneyim ile karşılayabilecekleri anlamına gelecek. 5G teknolojisi, ağırlıklı olarak, aldıkları hizmetin kalitesi artacak olan birey ve kurumlara fayda sağlayacak. Operatörler açısından ise verimlilik artışı sağlarken, eski nesil teknolojilere kıyasla yatırım miktarı artacağından, bir gelir sıçraması oluşturmayacak.
5G, kullanıcı deneyimi açısından 4.5G’ye göre daha güçlü ve etkin alternatifler sunan bir teknoloji. 5G, önceki teknolojilere göre daha yüksek veri hızları, yüksek cihaz yoğunluğu kapasitesi ve ultra düşük gecikme süresi sunuyor. Böylece akıllı telefonlar, Nesnelerin İnterneti cihazları veya bulut gibi teknolojiler arasında veri aktarımını sağlıyor ve yüksek kapasiteyi destekliyor. 5G, hem bireyler hem de sektörler için dönüştürücü bir sıçrayış vaat ediyor. Bireyler için, filmleri anında indirmeyi, büyük dosyaları saniyeler içinde aktarmayı ve gecikmesiz oyun oynamanın keyfini çıkarmayı hayal edin. Bu yüksek hızlar, eğlencede devrim oluşturacak ve kişisel üretkenliği artıracak.
Sektörlerde ise robotların sorunsuz çalıştığını, makinelerin anında iletişim kurduğunu ve üretim hatlarının en yüksek verimlilik için optimize edildiğini hayal edin. 5G tarafından desteklenen bu "akıllı üretim" çağı, benzeri görülmemiş üretkenlik seviyelerinin kilidini açacak ve kesinti süresini en aza indirerek hem bireylere hem de endüstriyel ortama önemli faydalar sağlayacak. Bugün dünyadaki örneklere baktığımızda, 5G teknolojileri fabrikalarda, mağazalarda, ulaşım altyapısında, limanlarda uygulanıyor; verimlilik artışı, maliyet tasarrufu gibi operasyonel faydalarla beraber kullanıcı deneyimini iyileştiriyor. 5G adaptasyonunun imalat ve ticaret başta olmak üzere pek çok sektörde iş yapış biçimlerini iyileştirerek verimlilik kazanımları ve yeni istihdam alanları ortaya çıkaracağı bir gerçek’’ diye konuştu.

’’5G’yi ülkemizde kurum ve bireylerin hizmetine sunmak için uzun zamandır çalışmalar yürütüyoruz’’
Vodafone Türkiye’nin 5G hazırlıklarına dikkat çeken Aksoy, ’’Bu teknolojiyi bugüne kadar 14 ülkede hayata geçirmiş olan Vodafone Grubu’nun global deneyiminden aldığımız güçle 5G’yi ülkemizde kurum ve bireylerin hizmetine sunmak için uzun zamandır çalışmalar yürütüyoruz. Bu kapsamda, Özelleştirilmiş Mobil Şebeke alanında Tofaş’ta bir pilot çalışmamız oldu. Tofaş bugün yaklaşık 1 milyon metrekarelik bir alanda insanları ve nesneleri birbirine bağlamak için bu lokal şebeke çözümünden yararlanıyor. Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası’nın kurduğu, dünyanın en kapsamlı dijital dönüşüm ve yetkinlik gelişim merkezi olan MEXT’te Türkiye’nin ilk 5G Özelleştirilmiş Mobil Şebeke kurulumunu tamamladık. Türkiye’nin ilk 5G stadyum konserini gerçekleştirdik. Geçen sezon Vodafone Sultanlar Ligi play-off final serisinde uyguladığımız 5G destekli Şahin Gözü sistemiyle salondaki ve ekran başındaki voleybol seyircilerinin seyir zevkini artırdık. Voleybol Milletler Ligi döneminde Antalya Spor Salonu’na 5G’yi kurduk ve maçlarda oluşturulan istatistiklerin ve ölçümlerin anlık olarak 5G ile dünyadaki diğer yayıncılara gitmesini sağladık. Bu sezon da 5G destekli Şahin Gözü sistemini Burhan Felek Vestel Voleybol Salonu’nda oynanan normal sezon maçlarında ve Play-Off 1-4 Etabı maçlarında kullandık. Müşterilerimizin 5G uyumlu bir cihaza sahip olması için dünyanın önde gelen cihaz markalarıyla işbirliği yapıyoruz. Xiaomi ve Samsung ile yaptığımız işbirlikleriyle 5G destekli ürün portföyümüzü genişlettik’’ ifadelerini kullandı.

’’Fiberi ülke genelinde hızla yaygınlaştıracak bir yatırım modeli geliştirilmeli’’
Aksoy, fiber altyapına ilişkin şöyle konuştu: ’’Fiberi ülke genelinde hızla yaygınlaştıracak bir yatırım modeli geliştirilmeli. Ülke kaynaklarının verimli kullanılması için ortak yatırıma imkan sağlayacak bir ortak altyapı şirketi kurulmasının ülkemizde yatırımları hızlandıracağını düşünüyoruz. Ortak altyapı şirketi kurulması için Varlık Fonu’nun liderliğinde çalışma başlatılmasına yönelik geçmişte umut vaat eden girişimler oldu. Biz bu gelişmelerin önümüzdeki dönemde hız kazanması için somut adımlar bekliyoruz. Bu bağlamda, 2026’da sabit genişbant ile ilgili yapılacak lisans uzatım sürecini önemli bir fırsat olarak görüyoruz.
Fiber altyapının yaygınlaşmasının, altyapı sahipliğinin yapısal ayrışmayla tamamen bağımsız bir şirket tarafından yönetilmesi ile mümkün olacağına inanıyoruz. Altyapı ve üstyapı hizmetlerinin ayrılması, telekom operatörlerinin iş modellerini sadeleştiriyor. Ayrışma ile sadeleşmiş yönetim stratejileri; kurum içi etkin uygulamalar, yönetim motivasyonu ve nihayetinde genel verimliliğin artmasını sağlayabiliyor. Tüm operatörlere açık ve eşit hizmet veren bir altyapı firmasının varlığı, altyapının en verimli şekilde kullanımını sağlayacak, perakende piyasada artan rekabet ile yatırımın aboneliğe dönüşmesi hızlanacaktır.
Bunun yanı sıra yeni yayımlanan fiber altyapıya erişim düzenlemelerinin hem sektör hem de tüketicilerin gelişmiş hizmet kalitesi beklentilerini karşılayacak şekilde geliştirilmesi önem taşıyor. Sektör olarak birlikte çalışmayı da etkinleştirerek daha büyük bir katma değer oluşturabileceğimize inanıyoruz.’’