15 Temmuz’un en genç şehitlerinden olan Mahir Ayabak’ın annesi o geceyi gururla anlattı

15 Temmuz’un en genç şehitlerinden olan Mahir Ayabak’ın annesi o geceyi gururla anlattı

15 Temmuz’un en genç şehitlerinden olan Mahir Ayabak’ın annesi o geceyi gururla anlattı

Darbeci askerlerin 15 Temmuz’da darbeci askerlerin sırtından vurarak şehit ettiği 16 yaşındaki Mahir Ayabak’ın annesi oğlunun şehitlik mertebesine eriştiği geceyi gururla yad ediyor. Anne Muhteber Ayabak, “O günün üzerinden 8 yıl geçti ama bana acısı 8 gün kadar taze. Acısı da çok büyük onuru da gururu da çok büyük. İki duyguyu bir arada yaşıyoruz. Hiçbir zaman oğlum keşke gitmesiydi demedim. Bu vatan için hepimiz canımızı vermeye hazırız. Bu vatan öyle kolay kazanılmadı. Kolayda teslim edilecek bir vatanımız yok bizim" dedi.
Fetullahçı Terör Örgütü tarafından 15 Temmuz 2016 gecesinde düzenlenen darbe girişiminde İstanbul başta olmak üzere bir çok kentte halk sokağa çıkarak vatanını savundu. 7’den 70’e bir çok vatandaşlar tankların ve silahların karşısında durarak vatanını savundu. 251 kişi şehit olurken yüzlerce vatandaş da yaralanarak gazi oldu. Darbe gecesi vatanını savunmak için Atatürk Havalimanı’na gidenlerden biri de 16 yaşındaki Mahir Ayabak oldu. Ayabak, darbecilerinin açtığı ateşle sırtından vurularak şehit oldu. En genç şehitlerden olan Ayabak’ın ismi İstanbul Bahçelivler’de bulunan bir okula verildi.
Darbe girişiminin üzerinden 8 yıl geçerken Ayabak ailesi oğlunun şehitlik mertebesine eriştiği geceyi gururla yad ediyor.

"Kurşun sırtından girip kalbinden çıkıyor"
15 Temmuz şehidi Mahir Ayabak’ın annesi Muhteber Ayabak, “Oğlum okullar tatil olduğu için bir yerde garsonluk yapıyordu. O gün kalktı işine gitti. Akşam diğer oğlum geldi. Anne köprüde asker ve polis karşı karşıya gelmiş dedi. Nasıl oğlum asker bizim polis bizim öyle bir şey olamaz muhakkak bir terör saldırısıdır dedim. Mahir işteydi o saate aradım. Rutin çalıştığını söyledi. Tekrar aradığımda yolların kapalı olduğunu işe geri döndüğünü söyledi. Öyle diyince rahatladım. Çünkü hiç birimiz ne olduğunu bilmiyoruz. Baktım herkes Havalimanına gidiyor. Kızımla kalktık bizde gittik. Bir müddet gittikten sonra ya Mahir geri dönerse ne olacak diye düşündüm. Tekrar döndüm aradım ulaşamadım. Daha sonra babası arıyor baba üzerimize ateş açılıyor diyor. O anda kurşun sırtından girip kalbinden çıkıyor. Beni de arkadaşı aradı Atatürk Havalimanı’ndayız Mahir ayağından vuruldu dedi. Benim kendi ailem eşimin ailesi hepimiz Atatürk Havalimanı’ndaydı. O daha erken gidiyor. Biz hastaneye gittik. O sırada uçaklar uçuş yapıyorlar oraya gelince ses bombası bırakıyorlar. Çok zor bir geceydi. İki tane çocuğum yanımda onları korumaya çalışıyorum. İçeride ki ne durumda bilmiyorum. Oğlum orada şahadet şerbeti içmiş ama bana söylemiyorlardı” ifadelerini kullandı.

"Üzerinden 8 yıl geçti ama bana acısı 8 gün kadar taze"
Darbe günün üzerinden 8 yıl geçmesine rağmen acısının hala taze olduğunu dile getiren anne Ayabak, “O günün üzerinden 8 yıl geçti ama bana acısı 8 gün kadar taze. Acısı da çok büyük onuru da çok büyük. Guruda çok büyük. İki duyguyu bir arada yaşıyoruz. Şehadet en güzel mertebedir. Hiçbir zaman oğlum keşke gitmesiydi demedim. Bugün olsa ailecek yine gideceğiz. Bu vatan için hepimiz canımızı vermeye hazırız. Bu vatan öyle kolay kazanılmadı. Kolayda teslim edilecek bir vatanımız yok bizim. Oğlum arayıp sorsaydı ailecek gidelim derdim. Allah öyle bir şey vermişti ki bize durmak imkansız. Mutlaka ailecek gidelim diyecektim. Ben onun üzerine çok düşüyordum. O herhalde bırakmazdı diye haber vermedi. Hainler mahkemede de çok canımı acıttılar. Başaramadılar başaramayacaklarda. Allah bütün hainleri açığa çıkarsın. Allah birliğimizi beraberliğimiz bozmasın” dedi.