15 Temmuz gazisi Muhammet Emin Sergili: "7 tane şarapnelle madalyamı almış durumdayım"
15 Temmuz gazisi Muhammet Emin Sergili: "7 tane şarapnelle madalyamı almış durumdayım"
15 Temmuz Darbe Girişimi sırasında görev yaptığı TÜRKSAT’ı canı pahasına koruyan güvenlik amiri Muhammet Emin Sergili, gazi olduktan sonra kendisine birçok madalya verildiğini belirterek en kıymetli madalyalarının vücudunda taşıdığı şarapnel parçaları olduğunu söyledi.
Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) tarafından 15 Temmuz Darbe Girişiminde ülkenin birçok noktasında olduğu gibi TÜRKSAT’da da mücadele örneği sergilendi. Yayınları kapatmak için gelen darbeciler, TÜRKSAT’ta çalışanlarının mücadelesi ile karşılaştı. Bu mücadelede o gece TÜRKSAT’ta çalışan 2 kişi şehit olurken 4 kişi de yaralandı. TÜRKSAT’ta güvenlik amiri olarak çalışan Muhammet Emin Sergili (45), 15 Temmuz gecesinde yaşananları anlattı. Sergili, "Karanlık gecenin aydınlığı bize, onlara ise karanlık oldu. Sabah ezanlarıyla birlikte biz zafere ulaştık. Onlar da karanlıklarını yaşadılar. Vatansız kalanlar kendileri oldular. Vatan bize kaldı. Vatan bizim vatanımız. Darbe gecesi evimdeydim. Mesai sonrasında istirahat halindeydim. Eşimle çocuklarımla televizyon izlerken haberlerde bu cuntacıların köprüde hareketliliklerini gördük. Herhangi bir darbe vesaire olacağı aklımıza gelmemişti ilk başlarda. Daha sonra işte Binali Bey’in konuşmasını dinledik ve cuntacıların bir kalkışması olduğunu söylediğini duyduk. Mesai arkadaşlarımla haberleşerek iş yerimize doğru ivedi bir şekilde yola çıktık. Evden çıkmadan önce evim Özel Harekat Daire Başkanlığına çok yakındı. Oradan bomba sesleri geliyordu. Küçük kızım korktuğunu söyledi. ‘Baba işte özel harekat bombalanıyor, bomba sesleri geliyor korkuyorum’ dedi. Ben de ‘garaja indim arabanın yedek lastiklerini etrafınıza çevirin yanınızda su ve el feneri alarak beni beklemelerini’ söyledim. Çünkü vatanın tek sadece benim çocuklarım değil, vatanın bir sürü çocuğu vardı ve o an bize ihtiyaçları vardı" dedi.
"Yayınları kapatmak için ellerinden gelen her türlü baskıyı yapmaya başladı"
İlk defa darbe girişimi ile karşılaştıklarını, aldıkları eğitimler çerçevesinde TÜRKSAT binasında önemler aldıklarını ifade eden Sergili, "İlk defa bir darbeyle karşılaşıyorduk. Daha önceki darbeler hep çocukluk yaşlarımıza geldiği için ne yapacağımızı bilmiyorduk ama kendi çapımızda aldığımız eğitimler neticesinde işte hadi yolları kapatalım, arkadaşlarla yolları kapattık. Darbecilerin gelebileceği yerlere özel güvenlik personelini yerleştirdik. Asker gelecekti malum. Bu tür önlemleri aldıktan sonra beklemeye başladık. Sonra bir helikopter sesi duyduk. Karartma yapmış bir helikopter geliyordu. Biz de TÜRKSAT AŞ’yi kararttık. Yani bütün aydınlatmalarını kapattık. Bu hareketi görünce helikopter bize direkt nizamiye bölgesine ateş etmeye başladı. Biz de o ilk ateş onlardan geldiği için artık niyetlerinin kötü olduğunu, bu şekilde geleceklerini bildiğimiz için biz de karşılık verdik. Uzun namlulu silahlarımız vardı. Aldığımız eğitimler bu yöndeydi. Sıcak çatışma esnasında helikopterin attığı mermiler neticesinde bacağıma sıçrayan şarapnelle birlikte ben ilk yaralanmamı yaşadım. Sonrasında bu bizimle temas kuran helikopter uzaklaştı ve ikinci bir helikopterin olduğunu gördük. Helikopter bizim TÜRKSAT AŞ’nin helikopter pistine bir tim asker indirmiş. Askerler nizamiye bölgesine ateş ederek geliyorlardı. Onlarla da malum biz karşılık vererek yine çatışmaya başladık. Orada da bir kurşun alarak bu yine sol bacağımdan yaralandım. Askerler bizi tamamen derdest ettiler. Yayınları kapatmak için ellerinden gelen her türlü baskıyı yapmaya başladılar" şeklinde konuştu.
"Biz mücadeleyi bırakmadık"
TÜRKSAT şehitleri Ahmet Özsoy ve Ali Karslı hakkında da konuşan Sergili, "Daire başkanımız kampüs dışındaydı. Kampüs dışındaki önlemlerle ilgileniyordu ve tankların geleceğini düşünerek özel kuvvetler tarafından o tarafa devriye sürüşü yapmıştı. Telsiz konuşmalarından benim yaralandığımı duymuş Ahmet Özsoy bey rahmetli şehidimiz. Araçla biraz daha ivedi gelmeye çalıştı sanırım. Araç gelirken biz aracın farlarını gördük. O esnada herkes özel kuvvet askerleri zaten kendi önlemlerini almışlardı. Zaten bu eğitimleri aldıkları için bize göre daha profesyonellerdi. Araçta siviller var dememize rağmen gelen araca ve hareket eden her şeyi ateş edecek durumda oldukları için direkt araca ateş ettiler. Yaylım ateşine tuttular. Orada Ahmet Özsoy ve Ali Karslı beyi şehit ettiler. Kötü bir durumda şehit oldular. Bir arkadaşımız yaralı kurtuldu araçtan. Ama biz mücadeleyi bırakmadık. Teknik arkadaşlar, teknik personel canları pahasına, yayınları kapatmamak için ellerinden gelen mücadeleyi verdiler. Oyalama stratejileri, onların da aldığı eğitimler, kapatabilecekleri yayınları kapatmadılar" diye konuştu.
"7 tane şarapnelle zaten madalyamı almış durumdayım"
Sergili son olarak, "15 Temmuz darbe girişimi sonrasında bize plaketler, devletimizin bize layık gördüğü bir devlet nişanı olan madalya verildi ama ben en büyük madalyayı bacak ve vücudumun farklı yerlerinde, karın boşluğumda taşıdığım 7 tane şarapnelle zaten madalyamı almış durumdayım. Hani madalyam vücudumdadır. 15 Temmuz gecesi aklımızdan hiç çıkmıyor zaten. Çünkü şehit verdiğimiz Ali abimizin evlatları o kurumda çalışıyordu. İşte her gün onlarla göz göze gelmek, onlarla mesai yapmak, evlatlarından biri kendisine çok benziyor. Kurumdan erken yaşta emekli olmamın sebebi de budur" ifadelerini kullandı.