Bakır işlemeciliğinin coğrafi patentini elinde bulunduran Gaziantep'te, geleneksel yöntemlerle üretilen bakır su mataraları büyük ilgi görüyor. Gelişen teknolojiyle bir dönem kaybolmaya yüz tutan meslek, yeni model ve tasarımlarla yeniden canlandırılıyor. Bakır ustaları, sektörden çekilmek yerine hediyelik eşya üretimine yönelerek kendilerine yeni bir gelir kapısı açmayı başardı.
Ahşap kaplamalı dükkanları ve taş sokaklarıyla yüzyıllardır hiç boş kalmayan tarihi Bakırcılar Çarşısı, bu yılın en gözde ürünü olan bakır su mataralarına ev sahipliği yapıyor. Su, meyve suyu ve kokteyl gibi soğuk içecekleri taşımak için şık bir seçenek olan bu mataralar, sızdırmaz ve termos özellikli tasarımlarıyla öne çıkıyor. Üzerindeki el işlemeleri ve estetik gövdesi, özellikle doğa gezilerinde tercih edilmesini sağlıyor.
50 yıllık bakır ustası Recep Hançerkıran, bakır su mataralarının bu yılın en gözde ürünlerinden olduğunu vurguluyor. Hançerkıran, "Bakır ürünlerimize eskiden beri büyük ilgi var. Sağlıklı olduğundan dolayı eskiden su bakır kaplarda içiliyordu. Şimdi en popüler ürünümüz bakır su matarası oldu" diyor. Bakırın doğal antimikrobiyal özelliklerine dikkat çeken usta, ürünlerin kalitesini ve herhangi bir zehirleyici madde içermediğini belirtiyor.
Mataraların 7-8 aşamalık bir üretim sürecinden geçtiğini anlatan Hançerkıran, artan ilgi nedeniyle daha çok matara üretimi yaptıklarını ifade ediyor. Plastik ürünlerin çıkmasıyla azalan ilginin, son dönemde sağlık açısından faydaları nedeniyle tekrar arttığını söylüyor. Bakır su mataraları, bin 300 TL'den başlayan ve 3 bin TL'ye kadar çıkan fiyat aralığıyla satışa sunuluyor. Bu el yapımı ürünler, Türkiye'nin yanı sıra Irak, İran, Suriye ve birçok Avrupa ülkesine ihraç ediliyor.