Liv Hospital Ankara Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Elif Başaran, yeni yıl kutlamalarının kış mevsimiyle aynı döneme denk gelmesinin bağışıklık sistemi üzerinde ek bir yük oluşturduğuna dikkat çekti. Kalabalık sosyal ortamlar, gece geç saatlere kadar süren etkinlikler ve alkol tüketiminin bu döneme özgü riskler olduğunu belirten Başaran, bu tablonun kışın fizyolojik zorlukları ve artan solunum yolu enfeksiyonlarıyla birleştiğini, bu nedenle daha dikkatli olunması gerektiğini ifade etti.
Dr. Başaran, alkol tüketiminin bağışıklık sistemi üzerindeki olumsuz etkilerini vurguladı. Alkolün mukozal bariyerleri zayıflattığını, inflamatuvar yanıtı bozduğunu ve enfeksiyonlara karşı savunmayı azalttığını açıkladı. Aşırı alkol tüketiminin, bağışıklık sisteminin hücresel ve antikor yanıtını baskılayarak influenza gibi viral enfeksiyonların daha kolay gelişmesine ve ağır seyretmesine yol açabileceğini söyledi. Özellikle hipertansiyon, diyabet, kalp-damar veya karaciğer hastalığı olan bireylerin alkolden kaçınması gerektiğini belirtti.
Kış mevsiminin, soğuk hava nedeniyle insanların kapalı ve kalabalık ortamlarda daha fazla bulunmasıyla enfeksiyon riskini artırdığına dikkat çeken Uzm. Dr. Başaran, influenza virüsünün damlacık yoluyla kolayca bulaştığını ve risk gruplarında ciddi komplikasyonlara neden olabildiğini hatırlattı. Korunma için düzenli el hijyeni, kapalı alanların iyi havalandırılması, hastalık belirtisi olan kişilerle yakın temastan kaçınılması ve gerektiğinde maske kullanımının etkili olduğunu söyledi.
Dr. Elif Başaran, influenza aşısının önemine de değindi. Grip sezonu devam ettiği sürece aşılamanın anlamlı koruma sağladığını vurguladı. Özellikle 65 yaş üzeri bireyler, gebeler, kronik hastalığı olanlar ve sağlık çalışanları için grip aşısının, hastalığın daha hafif seyretmesinde önemli bir araç olduğunu ifade etti.
Bağışıklık sisteminin yaşam tarzı alışkanlıklarından doğrudan etkilendiğini belirten Başaran, bozulan uyku düzeninin bağışıklığı zayıflatan önemli bir faktör olduğunu söyledi. Yetersiz uykuyun enfeksiyon riskini artırdığını ve iyileşme süresini uzattığını ekledi. Dengeli beslenme, yeterli protein, sebze-meyve tüketimi ve sıvı alımının bağışıklık için vazgeçilmez olduğunu, takviyelerin ise hekim kontrolünde kullanılması gerektiğini vurguladı.
Dr. Başaran, yüksek ateş, şiddetli kas ağrıları, nefes darlığı, üç günden uzun süren belirgin halsizlik veya kronik hastalığı olan bireylerde hızlı klinik kötüleşme durumlarında erken tıbbi değerlendirmenin hayati önem taşıdığı uyarısında bulundu.
Yeni yıl kutlamalarının yaşamın keyifli bir parçası olduğunu ancak sağlığın bu keyfin sürdürülebilirliğinin temel şartı olduğunu vurgulayan Uzm. Dr. Elif Başaran, dengeli beslenme, korunma önlemleri, yeterli uyku ve doğru zamanda sağlık hizmetine başvurma bilincinin, yeni yıla sağlıklı girmenin temelini oluşturduğunu söyledi. Kış mevsiminde sağlığı korumanın yalnızca bireysel değil, toplumsal bir sorumluluk olduğunu ifade etti.