Tarih: 30.12.2025 10:58

Skolyozda Erken Tanı Hayat Kurtarıyor: Anneler İlk Fark Eden Oluyor

Facebook Twitter Linked-in

Skolyoz: Sinsi İlerleyen Bir Omurga Rahatsızlığı

Omurganın yana doğru eğilmesiyle ortaya çıkan skolyoz, özellikle çocukluk ve ergenlik döneminde fark edilmeden ilerleyebiliyor. Bu durum, hem estetik kaygılara hem de hayati sağlık sorunlarına yol açma potansiyeli taşıyor. Eğriliğin derecesi ve çocuğun yaşı, tedavi seçeneklerini doğrudan belirliyor. Prof. Dr. Mehmet Nuri Erdem, erken tanının cerrahi müdahaleye giden süreci kökten etkilediğinin altını çiziyor.

Duruş Bozukluğu Değil, Tıbbi Bir Hastalık

Toplumda sıklıkla 'duruş bozukluğu' olarak algılanan skolyoz, ilerleyen evrelerde omurga gelişimini olumsuz etkileyebiliyor. Uzmanlar, omurganın kendi dengeleme mekanizmaları nedeniyle hastalığın uzun süre fark edilmeyebileceğine dikkat çekiyor. Bu nedenle, çocukluk çağında düzenli yapılacak kontroller büyük önem taşıyor. Tanı ve tedavi süreci, VM Medical Park Kocaeli Hastanesi Omurga ve Skolyoz Cerrahisi ekibinde olduğu gibi, birden fazla branşın değerlendirmesini gerektiriyor. Bu ekipte Prof. Dr. Mehmet Nuri Erdem, Prof. Dr. Mehmet Tokmak, Op. Dr. Cem Sever ve Op. Dr. Bedrettin Özsoy yer alıyor.

Eğrilik Derecesi Tedaviyi Belirliyor

Skolyozda tedavi yaklaşımının belirleyicisi, eğriliğin derecesidir. Prof. Dr. Erdem, "Biz 10 dereceye kadar olan eğrilikleri skolyoz olarak değil, asimetri olarak kabul ediyoruz" diyor. 10 ila 20 derece arasında genellikle tedavi gerekmiyor ancak düzenli takip şart. 20 ila 40 derece arasındaki eğriliklerde egzersiz programları ve korse tedavileri öne çıkıyor. 40 derecenin üzerindeki eğriliklerde ise, çocuğun yaşı da dikkate alınarak cerrahi tedaviler değerlendiriliyor. 50 derecenin üzerindeki eğriliklerin mutlaka tedavi edilmesi gerekiyor.

Anneler İlk Uyarı İşaretlerini Görenler

Skolyozun sinsi ilerleyişi, teşhisi geciktirebiliyor. Prof. Dr. Erdem, "Omurga eğriliği telafi etmeye çalıştığı için çocuklar tamamen yana eğilmiş gibi görünmez. Bu nedenle hastalığı çoğu zaman anneler fark eder" diye açıklıyor. Omuzlardaki seviye farkı, bel çukurlarındaki asimetri ve kıyafetlerin vücuda düzgün oturmaması, önemli erken uyarı işaretleri arasında yer alıyor. Kesin tanı ayakta çekilen röntgenle konulsa da, öne eğilme testi basit ve etkili bir tarama yöntemi olarak kullanılıyor.

Yaş, Tedavi Stratejisini Değiştiriyor

Skolyozun başlangıç yaşı, tedavi planlamasında kritik bir rol oynuyor. Prof. Dr. Erdem, 10 yaş altındaki erken başlangıçlı skolyozlarda, omurga büyümeye devam ettiği için 'büyüme dostu' cerrahilerin tercih edildiğini belirtiyor. Bu yöntemle omurganın doğru yönde yönlendirilmesi amaçlanıyor. 10 yaş sonrası ve büyümesini büyük ölçüde tamamlamış çocuklarda ise omurgayı sabitleyen füzyon ameliyatları uygulanıyor.

Sadece Estetik Bir Sorun Değil

Skolyoz, yalnızca dış görünüşü etkileyen bir durum olarak görülmemeli. Prof. Dr. Erdem, özellikle erken yaşta başlayan ve tedavi edilmeyen vakalarda akciğer kapasitesinde ciddi kısıtlılıklar ortaya çıkabileceğini vurguluyor. Bu nedenle skolyoz, mutlaka tıbbi bir hastalık olarak ele alınmalı ve zamanında müdahale edilmelidir.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —
G-F0G61HQYBB