Prof. Dr. Tayfun Uzbay, Ondokuz Mayıs Üniversitesi'nde (OMÜ) düzenlenen "21'inci Yüzyılda Bağımlılık" konferansında yaptığı konuşmada, her türlü bağımlılığın aile yapısına zarar verdiğini vurguladı. 2000'li yıllarla birlikte bağımlılık türlerinin değiştiğini belirten Uzbay, davranışsal bağımlılıklar adı verilen yeni bir kavramın ortaya çıktığını ifade etti. Uzbay, "Kumarın şekil değiştirmesi, yaygınlaşması ve kolay ulaşılabilir hale gelmesi ciddi bir tehdit oluşturuyor. Aile yapısını tehdit etme açısından kimyasal bağımlılıklarla diğer bağımlılıklar arasında hiçbir fark yok" dedi.
Prof. Dr. Uzbay, internetin yaygınlaşmasıyla birlikte bilişsel işlevlerde gerileme yaşandığına dikkat çekti. Araştırmaların, internetin hayatımıza girmesiyle ortalama IQ seviyesinde düşüş olduğunu gösterdiğini söyleyen Uzbay, "Z ve alfa kuşakları için büyük beklentiler vardı ancak fazla kolaycılığa yöneldikçe okuma ve yazma becerileri zayıflıyor. Sürekli ekrana dokunuyoruz ama yazamıyoruz. Kalem tutmakta zorlanan gençler görüyoruz" diye konuştu. İnsanı diğer canlılardan ayıran el becerisi ve muhakeme gücünün önemini vurgulayan Uzbay, dijital devrime henüz tam adapte olunamadığını ve bu sürecin de kurbanları olacağını belirtti.
Bağımlılığın sadece ahlaki bir sorun olarak ele alınmasının yanlış olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Tayfun Uzbay, bağımlılığın keyif verici bir unsurun beyni etkilemesiyle ortaya çıkan bir beyin hastalığı olduğunu söyledi. Uzbay, "Parkinson, depresyon ve anksiyete gibi beyinle ilişkili hastalıklar neyse, bağımlılık da aynı şekilde değerlendirilmelidir. Bağımlılığı sadece irade veya ahlak zayıflığı olarak görmek çözümü yanlış yerden aramaktır" ifadelerini kullandı. Bağımlılığın ahlaki değerleri çökerttiğini, aile yapısına zarar verdiğini ve toplumsal çürümeyi hızlandırdığını belirten Uzbay, bu sorunun mutlaka kontrol altına alınması ve tedavi stratejileriyle ele alınması gerektiğini kaydetti.