Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü'nden Doç. Dr. Murat Köken, diz ağrılarının, çocukluktan ileri yaşa kadar her yaş grubunda görülebilen ve günlük yaşamı ciddi şekilde etkileyen yaygın bir ortopedik sorun olduğunu belirterek, "Dizdeki ağrının basit bir zorlanmaya bağlı olabileceği gibi, altta yatan ciddi eklem hastalıklarının ilk işareti olabiliyor" dedi.
Memorial Sağlık Grubu Medstar Antalya Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü'nden Doç. Dr. Murat Köken, ileri yaş grubunda kireçlenme nedeniyle, genç ve aktif bireylerde ise ani dönme hareketleri, spor yaralanmaları ve menisküs yırtıklarının sık görülebildiğini ifade etti. Köken, "Kadınlarda hormonal değişiklikler ve özellikle diz kapağı problemleri nedeniyle bazı diz sorunları daha sık karşılaşırken, aşırı kilolu veya hareketsiz yaşam sürenlerde eklem yükünün artması ve kas desteğinin zayıf olması ağrı riskini yükseltmektedir" diye konuştu.
Doç. Dr. Köken, her diz ağrısının ameliyat gerektirmediğini vurguladı. Çoğu hastanın ilaç tedavisi, egzersiz ve fizik tedavi programları, kilo kontrolü ve diz içi enjeksiyonlar gibi cerrahi dışı yöntemlerle başarılı şekilde tedavi edilebildiğini belirtti. Ancak menisküs yırtıkları, bağ kopmaları veya ileri evre kireçlenme gibi durumlarda cerrahi müdahalenin kaçınılmaz olabildiğini ekledi. Uzmanlar, bu tür durumlarda kapalı (artroskopik) yöntemlerle veya protez ameliyatlarıyla dizin işlevini korumanın ve ağrıyı azaltmanın mümkün olduğunu ifade ediyor.
Köken, iki haftadan uzun süren ağrı, istirahatle geçmeyen ağrı, şişlik, kilitlenme veya dizde boşalma hissinin önemli belirtiler arasında yer aldığını söyledi. "Erken dönemde doğru müdahale hem cerrahi ihtiyacını azaltıyor hem de hareket özgürlüğünü koruyor" diyen Köken, diz sağlığı için düzenli egzersiz, kas güçlendirme, kilo kontrolü, ani hareketlerden kaçınma, spor yaparken uygun ekipman kullanma ve şüpheli ağrılarda erken dönemde ortopedi uzmanına başvurmanın kritik olduğunu vurguladı.