Tarih: 18.09.2025 16:53
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "KKTC, Dogu Akdeniz’de Türk dünyasının bir gücü olarak bulunuyor"
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Kırgızistan'da gerçekleştirilen Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Hükümet Başkanları ve Başkan Yardımcıları 1. Toplantısı'nda, "Aile meclisimizin tüm kıymetli üyelerini, 2022 yılında gözlemci üye statüsü kazanan KKTC ile siyasi, ekonomik ve kültürel ilişkileri kuvvetlendirmeye temaslarını artırmaya davet ediyorum. Dogu Akdeniz dünyanın en stratejik bölgelerinden bir tanesi ve KKTC o bölgede yer alıyor. KKTC Dogu Akdeniz'de Türk dünyasının bir gücü olarak bulunuyor" dedi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Türk-Kırgız Hükümetlerarası Karma Ekonomik Komisyon (KEK) 12. Dönem Toplantısı'na katılmak üzere geldiği Bişkek'te temaslarına devam ediyor. Yılmaz, Kırgızistan Bakanlar Kurulu Başkanı Adılbek Kasımaliyev'in ev sahipliğinde "Intımak Ordo" Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Hükümet Başkanları ve Başkan Yardımcıları 1. Toplantısı'na katıldı. Toplantıda, Yılmaz'ın yanı sıra Kazakistan Başbakanı Oljas Bektenov, Azerbaycan Başbakanı Ali Asadov, Özbekistan Başbakanı Abdulla Aripov ve TDT Genel Sekreteri Kubanıçbek Ömüraliyev de hazır bulundu.
Toplantıda Türk devletleri arasında ekonomi, ticaret, yatırım, ulaştırma, dijitalleşme, enerji, tarım ve diğer alanlarda iş birliği ve bu iş birliğini daha da güçlendirmeye yönelik mekanizmaları iyileştirme konuları ele alındı. Yılmaz, toplantı öncesinde çekilen aile fotoğrafına da katıldı.
"Bu toplantı, önemli bir fırsat teşkil etmektedir"
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz yaptığı konuşmada, ilk defa bu formatta böyle bir toplantı gerçekleştirildiğini belirterek, "Devam etmesini temenni ediyorum. Bu toplantı aile meclisi olarak gördüğümüz teşkilatımız bünyesinde güçlendirmeye öncelik verdiğimiz eşgüdümü sağlamak açısından önemli bir fırsat teşkil etmektedir" dedi.
TDT'nin üye ülkeleri arasındaki dayanışmayı güçlendirerek bölgede refahın, kalkınmanın ve bütünleşmenin önemli aktörlerinden biri haline geldiğini söyleyen Yılmaz, "Teşkilatımızın temel belgelerinden olan Türk dünyası 2040 vizyonu ve Türk Dünyası Şartı, Nahçıvan Anlaşması amaç ve prensipleri doğrultusunda refah ve kalkınma hedeflerimizi kurumsal bir çerçevede güçlendirmekte ve ortak bir gelecek tasarrufuna rehberlik yapmaktadır" diye konuştu.
"Doğu-Batı-Orta Koridor, ülkelerimizin kardeşlik ilişkilerini daha da pekiştiren stratejik bir projedir"
Yılmaz, Türkiye'nin Türk devletleri coğrafyasını stratejik bir bölge olarak gördüğünü kaydederek, "İstikrarın korunması, enerji bağlarının güçlendirilmesi ve sürdürülebilir kalkınma açısından hayati önemde değerlendirmektedir. Zengezur Koridoru'nun açılmasıyla güney Kafkasya'da ortaya çıkacak yeni lojistik ağlar, Türk dünyasını yalnızca bölgesel ticaretin merkezine taşımayacak, aynı zamanda enerji güvenliği noktasında stratejik bir konuma yükseltecektir. Hazar geçişli Doğu-Batı-Orta Koridor, tedarik zincirlerini güçlendiren, ticareti çeşitlendiren, refahı ve istihdam imkanlarını artıran ülkelerimizin kardeşlik ilişkilerini daha da pekiştiren stratejik bir projedir. Türkiye bu güzergah üzerinden Bakü-Tiflis-Kars demiryolu hattı basta olmak üzere geniş altyapı ağında yer almakta ve katkı sunmaktadır. Bu koridorun dünya ticaretinin etkin ve hızlı şekilde gelişebilmesine imkan verecek şekilde daha verimli hale getirmek için tüm ortaklarımızla çalışmaya devam edeceğiz" şeklinde konuştu.
"Üye ülkelerin iş dünyalarının ihtiyaç duydukları mali desteği sağlayarak bölgesel kalkınmaya ivme kazandırabiliriz"
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, kurucu anlaşmasını 24 Şubat 2024 tarihinde onayladıkları Türk Yatırım Fonu'nun operasyonlarına bir an önce başlaması ve prestijli bir uluslararası finansal kuruluş mertebesine yükselmesi için fon üyesi ülkelerin ortak çabaları sürdürmesi gerektiğinin altını çizdi. Cevdet Yılmaz, "Üye ülkelerin iş dünyalarının, Türk yatırım fonu çatısı altında buluşturup ihtiyaç duydukları mali desteği sağlayarak bölgesel kalkınmaya ivme kazandırabiliriz. Bu bağlamda Türk dünyası, 2040 vizyonu çerçevesinde ikinci 5 yıllık stratejinin hazırlanmasına yönelik çalışmalara vakit kaybetmeden başlanmasının faydalı olacağına inanıyoruz. Yeni vizyon, yeni strateji hazırlanırken yeşil ve dijital dönüşüme, yeni teknolojilere, yapay zeka başta da olmak üzere bütün alanları dönüştürecek yeni kavramlar özel önem ve öncelik vermemiz gerektiğine inanıyorum" ifadelerini kullandı.
"Türkmenistan'ı en kısa sürede aile meclisimizde üye olarak görmek isteğimizi vurgulamak istiyorum"
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Budapeşte zirvesindeki teşkilatın insan ve mali kaynakların artırılmasına yönelik vizyoner çağrısının, kurumsal kapasitenin güçlendirilmesi bakımından kritik bir eşik olduğunu söyledi. Yılmaz, "Devlet başkanlarımızın ortak kararıyla Şuşa'da başlatılan bu sürecin Kebele'de gerçekleştirilecek 12. Zirvede teşkilatımızın geleceğine yön verecek somut bir kararla neticelenmesini ümit ediyoruz. Teşkilatımızın gözlemci üyeleri Macaristan, Türkmenistan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), TDT'nin kurumsal olgunluğuna, diplomatik görünürlüğüne ve stratejik dayanıklılığına önemli katkılarda bulunmaktadır. Bu vesileyle gözlemci üyelerimizden Türkmenistan'ı da en kısa sürede aile meclisimizde üye olarak görmek isteğimizi bir kez daha vurgulamak istiyorum. Aile meclisimizin tüm kıymetli üyelerini, 2022 yılında gözlemci üye statüsü kazanan KKTC ile siyasi, ekonomik ve kültürel ilişkileri kuvvetlendirmeye temaslarını artırmaya ve uluslararası toplumdaki haklı davalarını desteklemeye davet ediyorum. Dogu Akdeniz, dünyanın en stratejik bölgelerinden bir tanesi ve KKTC o bölgede yer alıyor. KKTC, Dogu Akdeniz'de Türk dünyasının bir gücü olarak bulunuyor" diye konuştu.
"Gazze başta olmak üzere gönül coğrafyamızda yaşanan zulümler derin yaralar açmaktadır"
Yılmaz, TDT'nin bölgesel dayanışmayı pekiştirirken, aynı zamanda küresel barış ve güvenliğe de yapıcı katkılar sunan güvenilir bir ortak olma yolunda hızla ilerlediğini işaret etti. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, "Küresel gelişmeler karşısında kardeş ülkeler olarak milli menfaatlerimizi ilgilendiren hayati konularda istişare ve dayanışma içinde olmanın önemi açıktır. Bugün Gazze başta olmak üzere gönül coğrafyamızda yaşanan zulümler hepimizin yüreğinde derin yaralar açmaktadır. Gazze'de 64 binden fazla masumun hayatına mal olan katliam çağımızın en büyük insanlık suçlarından biridir. Çocukların, kadınların ve yaşlıların hedef alındığı bu vahşete, sessiz kalan herkes tarihe kara sayfa olarak geçecektir. Türkiye, Filistin halkının onurlu mücadelesine her zaman sahip çıkacak, zulme karşı adaletin bayrağını yükseltmeye devam edecek. İki devletli siyasi çözümü ve uluslararası hukuku savunmaya devam edecektir" dedi.
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —
G-F0G61HQYBB