Kayseri Ticaret Odası (KTO) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Kasım Ayı dış ticaret verilerini değerlendirdi. Kasım ayında 314 milyon 776 bin dolar ihracat, 125 milyon 488 bin dolar ithalat gerçekleştirildiğini açıkladı.
Başkan Gülsoy, "11 aylık toplam 3 milyar 469 milyon 74 bin dolarlık ihracatla giriyoruz. İş dünyası olarak tüm gücümüzle üretim, ihracat ve istihdamın sürdürülebilirliği için olağanüstü mücadele veriyoruz. Bu başarı, alın teriyle üretim yapan sanayicimizin ortak emeğinin bir yansımasıdır" dedi.
TÜİK verilerine göre Kasım ayı ihracatında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 1,38 oranında artış, bir önceki aya kıyasla ise yüzde 7,90 oranında azalış yaşandı. İthalatta ise geçen yılın aynı ayına oranla yüzde 6,21 artış, bir önceki aya oranla yüzde 4,71 azalış gerçekleşti. Yılın ilk 11 ayında toplam ithalat 1 milyar 587 milyon 393 bin dolar oldu ve geçen yıla oranla yüzde 13,35 artış kaydedildi.
Kayseri'den ihracat gerçekleştirilen başlıca ülkeler Almanya, Irak, ABD, Avusturya, Polonya, İtalya, Romanya, Fas, Fransa ve Tunus olarak sıralandı. Sektörel bazda ise Elektrik ve Elektronik, Kimyevi Maddeler ve Mamulleri, İklimlendirme Sanayii gibi sektörlerde artış yaşanırken; Demir ve Demir dışı Metaller, Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri, Tekstil ve Ham maddeleri gibi sektörlerde azalış görüldü.
Küresel ekonomide talebin zayıfladığı, maliyetlerin arttığı bir dönemde Kayseri'nin dış ticarette gösterdiği direnci değerlendiren Başkan Gülsoy, "Kayseri iş dünyasının bu zorlu küresel şartlara rağmen ortaya koyduğu performansı gönülden tebrik ediyorum. Her türlü engele rağmen 'üretimden vazgeçmeyeceğiz' diyerek rüştünü bir kez daha ispatlamıştır" ifadelerini kullandı.
Gülsoy, önümüzdeki döneme ilişkin kritik bir uyarıda bulunarak, "2026 için 'Bekle-Gör' dönemi bitmiştir" dedi. Avrupa Birliği'ne yapılan ihracatın yaklaşık yüzde 15'inin Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması kapsamında olduğunu belirten Gülsoy, bu sistemin ciddi bir maliyet baskısı oluşturabileceğini vurguladı.
Başkan Gülsoy, "Yeşil dönüşüm artık bir seçenek değil, zorunluluktur" diyerek sözlerini tamamladı. Rekabet gücünü korumak ve Avrupa pazarındaki payı artırmak için karbon ayak izini düşürmenin ve akıllı üretim teknolojilerine yatırım yapmanın şart olduğunu ifade etti. 2026 yılının bu dönüşümü tamamlayanlar için fırsat, erteleyenler için ise büyük maliyet yılı olacağını sözlerine ekledi.