Kırıkkale'nin Keskin ilçesinde, yaklaşık 1 milyon 220 bin metrekare otlak mera arazisi üzerine imar planı uygulandığı iddiası üzerine belediye hakkında idari soruşturma başlatıldığı öğrenildi. Kamuoyuna yansıyan iddiaların ardından ilgili Bakanlıklardan görevlendirilen müfettişlerin konuya ilişkin incelemelerini sürdürdüğü belirtildi. İmar planı uygulamasının gerçekleştirildiği öne sürülen bölgede çok sayıda çam ağacının kesildiği ve iş makinelerinin faaliyette olduğu gözlemlendi.
Söz konusu mera vasfındaki arazinin hukuki statüsünün değiştirilmesine yönelik ardışık plan değişiklikleri yapıldığı da iddia edildi. Alanın önce yeşil alan ve sosyal donatı olarak planlandığı, ardından kamu hizmet alanına dönüştürüldüğü, son aşamada ise konut veya ticaret alanı olarak imar planına dahil edildiği öne sürüldü. Bu yöntemle arazinin mera niteliğinin örtülmeye çalışıldığı ve denetim süreçlerinin zorlaştırıldığı ileri sürülürken, konunun müfettişler tarafından tüm yönleriyle incelendiği öğrenildi.
Bölgede küçükbaş hayvancılık yapan İsa Mermer, yaşananlara tepki göstererek, hayvanları için yaylak alan kalmayacağı endişesi taşıdığını ifade etti. Mermer, "Küçükbaş hayvancılığı çok seviyorum, adeta sevdalısıyım. Meram olmadan bu hayvancılığı yapmam mümkün değil. Bu şekilde devam ederse ben bu hayvancılığı bırakacağım. Ben bıraktıktan sonra sonraki nesil ne olacak?" dedi. Meraların parsel parsel satıldığı yönünde duyumlar aldıklarını ve sahada bu duruma ilişkin çalışmaların sürdüğünü belirten Mermer, "Güzelim çamlarımızın yarısı kesildi maalesef. 40 senede yetişen çamları 4 günde söktüler" diye konuştu.
Mera arazileri üzerinde yapılan imar planı uygulamalarının hukuki boyutuna ilişkin değerlendirmelerde bulunan Avukat Süleyman Teryaki, mera alanlarıyla ilgili mevzuatın son derece açık ve bağlayıcı hükümler içerdiğine dikkat çekti. Teryaki, mera niteliği devam ederken imar geçirilmesinin kanuna karşı hile niteliği taşıdığını dile getirerek, "Mera arazisi üzerine imar planı uygulaması yapılması durumunda, yaptırımlar oldukça ağırdır. Eğer mera komisyonunda tahsis amacı değişikliği kararı çıkmadan bir belediye söz konusu alanı imara açarsa, bu işlem hukuken sakattır" şeklinde konuştu.
Yaptırımlara da değinen Teryaki, kural ihlalleri halinde uygulanacak cezaların kesin ve affı bulunmadığını belirterek, "Birincisi yıkımdır. Mülki amir olan valilik ya da kaymakamlık, mera üzerindeki yapıyı derhal yıktırır. İkincisi para cezasıdır. Üçüncüsü ve en önemlisi ise hapis cezasıdır. Türk Ceza Kanunu'nun 184. maddesi uyarınca, 'imar kirliliğine neden olma' suçundan 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ile yargılanırlar. Son olarak masraf tazmini yapılır. Yıkım masrafları ve meranın eski haline getirilmesi bedeli, yapıyı yapan kişilerden tahsil edilir" ifadelerini kullandı.