https://www.istikbal.com.tr/marka/tinyhouse

Hüseyin Döngel


ÖĞRENCİME MEKTUP-3

Sevgili Öğrencim,


Bu mektubumda sana nitelikli bir insanın birtakım özelliklerinden bahsetmek istiyorum. Umarım faydalı olur.

Sevgili öğrencim, dünyada ne bir fil medeniyeti ne de aslanların hâkimiyeti vardır. Dinozorlar ise çoktan yok olup gitmiştir ama dünya var oldukça insan da var olacaktır. Bireysel ve sosyal yaşamıyla varlığını devam ettirecektir. Bu varlık sürecinde her insan birtakım değerleriyle, hasletleriyle, alışkanlıkları ve ilkeleriyle varlığını sürdürecektir. Yani yaşamımız boyunca tercihlerimiz bizi biz yapacaktır. Ahlakımızı, şahsiyetimizi, karakterimizi ve toplumsal ilişkilerimizi bizim tercihlerimiz belirleyecektir.

Sevgili öğrencim, nasıl ki ağaç kökleri ile dik durur, yaprağı ile gürler ise insan da değerleri ve prensipleri ile varlığını sürdürür.

Sevgili öğrencim, huzurlu ve mutlu bir kişinin ve bir toplumun oluşmasında belli kavramlar ve değerler yer tutar. Bunların başında adalet, sevgi, ahlak,  doğruluk, dürüstlük gibi önemli erdemler gelir.

Sevgili öğrencim, çağımızın en büyük hastalığı ahlak zaafıdır. Bütün sorunların temelinde bu zaaf yatar. Nitelikli insan olmak için ahlaki zaaflar yaşamamak gerekir. Bilgi, yetenek ve deneyim ancak iyi ve güzel ahlakla bütünleşerek daha anlamlı olabilir. Güzel ahlaktan yoksun bir insan sahip olduğu bilgiye, yeteneğe ve deneyime rağmen içinde yaşadığı toplum için beklenmedik sorunların ve huzursuzlukların kaynağı olabilir.

Sevgili öğrencim, bir diğer husus adalet duygusunu yaşatmak ve adaletli olmaktır. Adaletin göç ettiği bir yer yangın yerinden faksızdır. Bütün insani, İslami, kültürel ve ahlaki değerler alt üst olur. İnsanın kişiliğini de milleti de ayakta tutan adalettir, adalet duygusudur. Adaletin olmadığı yerde herkes hak aramaya başlar, huzur bozulur, güven sarsılır. Huzurun bozulduğu, güvenin sarsıldığı yerde toplumsal kurallar işlemez hale gelir. Kargaşa baş gösterir. Toplumu bir arada tutan insan ilişkilerini tanzim eden bütün değerler çöker, kalpler kırılır, gönüller incinir, yaşamın tadı kalmaz.

Sevgili öğrencim, sen sen ol ki daima bu duyguları yüreğinde yaşat, adalet üzere ol ve haksızlığa uğrayanları gözet. Bu sana olan güveni, sevgiyi, saygıyı besler ve artırır. Adil olmayı asla ihmal etme. Zira huzurlu bir yerde veya ülkede mutluluğun ana kaynağı adalete insanların, yöneticilerin adalet üzerine olmasına bağlıdır. Hak ve hukuka uygun davranmak, hakkaniyeti gözetmek toplumda ilişkilerin temel kaynağıdır. Bireyleri adil olan toplumların kurumları da adil olur, herkes huzura erer. Adaletin olduğu bir yer cennet ülkesine dönüşür. Burada güven olur, güvenin oluğu yerde gelişme olur, gelişmenin olduğu yerde de medeniyet olur.

Sevgili öğrencim, dürüst ve güvenilir olmak ruhun ve güzel ahlakın en temel belirleyici ölçülerindendir.

Sözlüğü açıp ´dürüst´ kelimesinin anlamına baktığında ? sözüne inanılan kimse, güvenilir, doğru´ anlamları ile karşılaşırsın. Bu kavramlar sağlam bir kişiliğin ve yüksek bir karakterin en temel unsurlarıdır. Çünkü güvenilir olmak bir medeniyetinde temelidir. Bir milletin güvenilir olması, diğer milletlerce takdir edilmesi onu oluşturan bireylerin karakter özelliklerine bağlıdır. Gerçek bir medeniyet de insanların huzurunu ve mutluluğunu sağlar.

Sevgili öğrencim, bireylerin şahsiyet özelliklerini içinden çıktığı toplumun değerleri belirler. Portakal suyu portakaldan yapılır. Portakal nasılsa suyu da öyledir. Portakaldan elma suyu çıkmaz. Sağlam bir portakalın suyu da bozuk olmaz. Bireyler bir toplum da neyse toplum da öyledir. İyi bireyler nitelikli toplumlar oluşturur.

Sevgili öğrencim, adalet duygusuna sahip olmak akıl ve mantık ölçülerini belirler. Fikri, ruhi donanımını düzenler.

Sevgili öğrencim, bütün bu benzeri değerlerin bir kişinin şahsında ve toplumun nezdinde yer bulması ve kökleşmesi için ilme ve gelişmeye açık olmak gerekir. Yaratılış itibarı ile insan sosyal bir varlık olduğu gibi gelişmeye ve değişmeye de açıktır. Bu bağlamda ilmi ve kültürel çalışmalara önem ver ve ciddi bir zaman ayır. Farklı fikirlere açık ol, zira her fikir ciddi bir emeğin ve çilenin ürünüdür. İster kişilik oluşumunda olsun, ister ilmi, kültür ve sanat ikliminin oluşmasında olsun veya bir medeniyetin teşekkül etmesinde olsun ciddi bir kıymeti ve önemli bir değeri vardır. Farklı fikirleri ve görüşlere açık ol, kendini geliştirmen için bir fırsat bil .Fikri çeşitliliğin   bir çöküşün değil, bir dirilişin ve gelişmenin her daim ana kaynağı oluğunu kulağına küpe et. Balın kalitesi tek bir çiçekten değil de birçok çiçekten süzülmesine bağlıdır. Ne kadar çok çiçekten bal alınırsa bal o kadar lezzetli olur. Fikirlerin çeşitliliği ve ilmi, kültürel çalışmaların çeşitliliği de aynen böyledir. Burada asıl önemli olan edinilen bilgilerin, kazanılan tecrübelerin insanlığın faydasına kullanılmasıdır. Ateş bir ormanı da yakabilir, bir yemeği de pişirebilir. Önemli olan ateşin nasıl kullanıldığıdır. Yapılması gereken onu faydalı işlerde kullanmaktır.

Sevgili öğrencim, Öğrendiklerinle ve tecrübe ettiklerinle bizzat kendin amel edersen çevrene karşı olan nüfuzun artarak yayılır. İnsanları etkileme kabiliyetin gelişir. Söylediklerine yaşadıkların arasında bir tezatlık olmaz, çelişkili ve tutarsız bir karakterin, kişiliğin oluşmaz. Bilgi, kültür önce sahibini olgunlaştırıp aydınlatmalı ki o insan bir irfan çeşmesine dönüşebilsin.

Sevgili öğrencim, mektubumu her daim adaletli, dosdoğru, güzel ahlaklı, güvenilir ve aranan nitelikli bir insan olman dileği ile sonlandırıyorum.

Seni sevgi ve muhabbetle kucaklıyorum?