https://www.istikbal.com.tr/marka/tinyhouse

TUĞBA FİLİK


NAMAZ, KURTULUŞ VESİLESİDİR

Yüce Rabbimiz, Mülk Suresi´ nde ? O, emel bakımından hanginizin daha iyi olacağını denemek için ölümü ve hayatı yarattı. O, üstün ve güçlü olandır, çok bağışlayandır.


Yüce Rabbimiz, Mülk Suresi´ nde ? O, emel bakımından hanginizin daha iyi olacağını denemek için ölümü ve hayatı yarattı. O, üstün ve güçlü olandır, çok bağışlayandır. ?Yasin Suresi´ nde de ? O halde her şeyin mülkü ve tasarrufu elinde bulunan Allah´ın şanı ne yücedir. Siz de yalnız O´na döndürüleceksiniz.?  buyuruyor.   Ölüm varsa hayatta,  Allah´ a kulluk etmek birinci amacımız. Kulluğumuzu da göstermek için, insanlarla iyi ilişkiler içinde olmalı, hayır hasenatta yarışmalı, şükrümüzü göstermeli, en önemlisi de üzerimize farz olan ibadetlere sıkıca sarılmalıyız. Hele ki kıyamette kulun ilk sorguya çekileceği ibadet olan namaz namaz namaz?

Dünyaya geliş amacımızı unuttuğumuz şu günlerde hata üstüne hata yapıyoruz. Bizi amaca ulaştıracak araçları amaç haline getirmişiz. Bu araçları o kadar abartmışız ki,  Allah´ım senin bana emrettiğin benim boynumun borcu olan namazı kılmıyorum çünkü benim işlerim daha önemli diyoruz. İşimiz, eşimiz, çocuğumuz, arkadaşlarımız için saatlerimizi harcıyoruz ama namaza gelince nedense vakit bulamıyoruz. Biz secdeye gittikçe hem vücut sağlığımızı korumuş, hem Allah´ı zikretmiş, hem de günahlardan kurtulmuş oluyoruz. Bu kadar faydası olan bir ibadeti neden görmezden geliyoruz?

Bir arkadaşımız bize bir hediye verdiğinde,  bize bir iyilik yaptığında aman altında kalmayım ayıp olur ben de ona şunu yapayım ya da o benim halimi hatırımı sormuştu ben de onu arayıp gönlünü alayım diyoruz. Vefa güzeldir, gönülleri fetheder, kalbin kinini söndürür. İnsanlara böyle hassas davranıyoruz da bize o kadar nimeti, sağlığı sıhhati, aklı, duyguyu veren Rabbimize neden vefamızı göstermiyoruz? Allah´ın rızasını neden gözetmiyoruz? İnsanların kininden çekiniyoruz de insanı yaratan Rabbimizden neden çekinmiyoruz? Bunun muhasebesini yapmamız lazım. Allah´ ın emrettikleri mi yoksa dünyevi işler mi önemli diye sorsak, herkes tabi ki Allah´ın emrettikleri cevabını verir, ama uygulamaya baktığımızda kimse verdiği cevap gibi davranmaz.  Müslümanız diyorsak bu çelişkide olmamamız lazım.

İnsanız, aciziz, hata yapmaya meyilliyiz çünkü iki büyük düşmanımız var: nefis ve şeytan. Ölümümüze kadar bu ikisi ile savaşımız devam edecek. O yüzden önce verdiği nimetlerden dolayı şükrümüzü göstermek, nefsin ve şeytanın hilelerinden uzaklaşmak, omzumuzdaki günahları dökmek ve en önemlisi ezelimizin ebedimizin sadece Allah´ a yönelmek olduğu şuurunu hissettirmek, kul olduğumuzu ispatlamak için namazı kılmamız gerekiyor. Ölümün ne zaman geleceğini bilmiyoruz, geçmişteki hatalara tövbe edip onları geride bırakmalı, anı yaşayarak kulluk vazifemizi yerine getirmeye özen göstermeliyiz. Çocuklarımızı bu bilinçle yetiştirmeli, etrafımızdaki insanlara da bu uyarıyı yapmalıyız. Çünkü hepimiz birbirimizden sorumluyuz, bir şekilde birbirimizin hayatlarına dahil oluyoruz. Uyarı yaparken de ısrarcı olmamalı, namazdan soğutacak söz ve tutumlardan dikkatle kaçınmalıyız.  Şeytan ve nefis bu evrede de devreye girer, namaza başlatmamak için türlü oyunlar sergiler, etrafımızdaki bazı insanlar da farklı yorumlarla bizi soğutmaya çalışabilir. İmtihan dünyasında olduğumuzu unutmadan bu evrede de iradeli olmaya çalışmalıyız.  Dinimizde zorlama yoktur, hoşgörü vardır, niyete göre sevap vardır. Rabbimiz bağışlayıcı lütfu bol olandır.

Taberani´ den rivayet edilen bir Hadis-i Şerif´te de  ? Kul namaza durduğunda, bütün günahları getirilir. Başı ve omuzları üzerine konulur. Rüku ve secdeye gittikçe dökülür, o insandan ayrılır.? buyurmuş Peygamber Efendimiz. Belki de kıldığımız namaz hatırına Rabbimiz bizi affedecek, öyle ümit ediyoruz. Namaz kılan insan imtiyazlıdır. Artısı bol, huzuru bambaşkadır.

Peygamberimizin gözümün nuru dediği namaz, dinimizin direği, şükrümüzün göstergesi, belki de bizim için bir kurtuluş vesilesidir. Rabbim herkese bu şuuru nasip etsin ( amin ).