Süper Lig’de milli maçlar nedeniyle verilen araya girmiş bulunuyoruz. Her ne kadar bu arada moralimizin düzeleceğini bilsem de, yine de geçen hafta sonunda oynadığımız Alanyaspor maçında aldığımız son dakika mağlubiyetini unutamıyorum. Hani ‘maçta bir etken vardı da, o yüzden bu mağlubiyeti aldık’ desem ama yine anlam veremediğim bir şekilde bulduğumuz pozisyonları boşa harcamış olduk. Bunun sonucunda da ‘atamayana atarlar’ felsefesi bir kez daha karşımıza çıkmış oldu. Daha öncesinde Hatay maçında da bu kadar pozisyonu kaçırırsan ne yapacak çevredeki diğer etkenler demiştim. Yine aynı senaryo ile karşı karşıya kaldığımız için gerçekten işin içinden nasıl çıkacağını bilemiyorum. Teknik ekip oturup futbolcularla bir şeyler mi paylaşacak ya da bir cezalandırma sistemi mi ortaya koyacak ya da yönetim bu konuda primlerin nasıl olacağına mı karar verecek, bir şeylerin yapılması gerekiyor.
Bu arada edindiğim bilgilere göre Alanyaspor maçında da öyle az bir prim açıklanmamış. Yani maçı kazansa futbolcular bir hayli kârlı olacaklarmış.
Dediğim gibi artık geriye değil de ileriye bakmak gerekiyor. Ligin alt tarafında kazan kaynamaya devam ediyor. Öyle bir yakalandığınız da o sıcak sizi kavurur ki nasıl kavurur. Bu yüzden bu sıcağa fazla yaklaşmadan bir an öncesinde kendimizi yukarıya doğru atmalıyız. Milli aradan sonra Kasımpaşa ile karşılaşacak olsak da, bu takıma karşı bir şansımızın olduğunu veya tuttuğunu bildiğim için biraz daha galibiyetten yana inancım fazla bunu da söylemiş olayım…
