Ama bu kadar zor olacağını da hiç düşünmemiştim. Sahada ilk yarı ve ikinci yarı özelinde konuşacak olursak, Kayserispor çok değişik görüntüler verdi. İlk yarıda özlediğimiz bir Kayserispor sahada yer aldı. Maçta baskı yapan, rakibi kendi alanında boğan hatta ceza sahasında bulduğu sayısız gol fırsatı ile tribünleri hop oturtup, hop ayağa kaldıran bir Kayserispor vardı. Bu kadar güzel bir oyun karşısında sadece şapka çıkartarak, takımın zevkli oyununu izlemek bizi mutlu etti.
İlk yarıda böylesi bir oyun karşısında bir kez daha belirteyim ki, sadece şapka çıkartırım. Takım soyunma odasına girip ikinci yarı için sahaya çıktıktan sonra ise farklı bir durumla karşı karşıya kaldığımızı anladım. Maçta Gençlerbirliği baskısı ve saha içinde zorlanan bir Kayserispor görüntüsü yeniden hortladı. Özellikle bazı oyuncu değişimleri sonrasında yaşanan durum bana farklı düşünceleri de hatırlattı. Mesela daha önceleri bu sütunlardan sizlerle paylaştığım takım içindeki gruplaşmalar gibi. Evet, bu görüşümde hala sabit bir şekilde kalmaya devam ediyorum. Çünkü Kayserispor´da orta alan ile forvet kesimindeki bazı oyuncuların arasında bir uyuşmazlık var. Hele birde bu iş yerli, yabancı durumu gibi ortaya çıkıyor. Mesela Badji´ye birileri sorar mı, ikinci yarıda oyuna Umut girdikten sonra bu oyuncu neden varlık göstermedi?
Diyorum ya daha çok konuşulacak konu var ama bunları programda konuşmak daha uygun. Bu maçta Boldrin ve Amorim ikilisini kutlamak isterim. Gerçekten güzel bir oyun ortaya çıkardılar. Umarım ikinci yarıda dökülen o ecel terleri, bir daha yaşanmaz. Allah´tan kalp yok. Eğer ki birde böyle bir sorunumuz olsa Maazallah birde hastaneyle uğraşırız?
