En azından önde olunan maçta, skoru koruyarak rakibi saha içinde oyun oynayamaz hale getirmesini beklediğim sarı-kırmızlılar, endişeli bir oyunla beraberlik golüyle sonuca razı oldular. Gol yemenin kolay, gol atmanın ise çok zor olduğu maçta temsilcimiz kolay olanı seçti. Rize karşısında daha maçın başından itibaren oyunda ipleri eline alan futbolcularımız, rakibin erken gelen golüyle bir anda sarsıldılar. Birde sahada 10 kişinin mücadele etmesi tüm dengeleri değiştirdi.
Bu durum ne zamanki rakipten de, bir kişi azaldı sonrasında değişim başladı. ?VAR´ ile gelen bir penaltı, sonrasında uzun haftalardır eleştiri yağmuruna tuttuğumuz Umut´un golü, yüzümüzü bir nebze olsun güldürdü. Tam ?maç bu sonuçla ya da bir gol daha atarız ve galibiyetle noktalarız´ dediğimizde olanlar oldu ve kabuğuna çekilen oyuncuları Ali Çamdalı akıllandırdı. Çamdalı´nın ceza sahasına girmeden uzaktan çektiği şutunda top kaleye girdi ve hesaplar ters düz oldu. Maçta önde olan tarafın ceza sahasına kadar çekilmesine hala bir anlam veremiyorum. Atak oynamak varken, rakipten korkak oynamakta ne oluyor. Rakibiniz sizden üstün değil ki! Bu takımda eleştirilecek mutlaka birçok isim var. Onları şimdi tek tek, isim isim söylemek istemem ama defans bloğundaki bazı isimlerin kendilerine biraz daha çeki düzen vermeleri gerekiyor. Ali Çamdalı o kadar mesafeden şut çekecek, kalede adamın önünde olup da top gelirken kendini korumaya alarak toptan kaçacaksın ve kalecini yanıltacaksın, topta filelerle buluşacak.
Demem o ki, maç öncesinde alınacak bir galibiyetin 6 puan değerinde olduğunu söylüyordum. Şimdi ise sadece bir puan ve değerini tartışıyoruz. Ha bu arada orta alanda hemen hemen her maçta mutlaka bir isim eksilmeli midir? Yani birçok konuyu konuşabiliriz ama bu hafta da bir puanda diyerek yolumuza bakalım?
