https://www.istikbal.com.tr/marka/tinyhouse

Dr.Metin Ekici


DOĞA SPORLARI VE SAĞLIK

Günümüzde, özellikle çocuklarımız, sokaklar güvenli değil diye sokağa çıkarılmıyor; çocuklar, televizyon, telefon ve bilgisayar başında vakit geçiriyor. Maraton ve at yarışı bir spordur ama çocuklarımızın ders ve sınav maratonunda yarış atı konumunda spor


Günümüzde, özellikle çocuklarımız, sokaklar güvenli değil diye sokağa çıkarılmıyor; çocuklar, televizyon, telefon ve bilgisayar başında vakit geçiriyor. Maraton ve at yarışı bir spordur ama çocuklarımızın ders ve sınav maratonunda yarış atı konumunda spor yapması mümkün olmuyor.

Hayatı yaşarken çeşitli olaylardan dolayı hayal kırıklıkları yaşar, öfkemizi bastırmak zorunda kalır, zihinsel ve bedensel olarak yoruluruz. Bu içimize dolan negatif enerjiyi kimseye zarar vermeden atmak için spor biçilmiş kaftandır.

Spor, beyne ve bedene yaptığı biyolojik ve psikolojik etkilerle beden ve ruh sağlığını iyileştirici özelliğe sahiptir. Aktivite esnasında salgılanan birtakım hormonlar, kişinin yaşamdan zevk almasını sağlamaktadır, fizyolojik değişimler de beden sağlığını olumlu yönde etkilemektedir. Spor, kişiler arasında iletişim ve etkileşim sağlamakta, iş birliğini geliştirmekte, böylece toplumsal ve sosyal açıdan da önem arzetmektedir. Spor,  kişinin bedenini ve kendini umursamasını, kendine verdiği değeri ve özgüveni artırmaktadır.

Dünya Sağlık Örgütü, her gün 30 dakika spor yapılmasını önermektedir. Hafif ve orta derecede depresyonda sporun tedavi edici etkisinden yararlanılabilir. Düzenli spor yapanlarda mutluluk hormonu artar. Spor, beyne oksijen gitmesini artırır, hafızayı güçlendirir. Fazla kilolardan, gergin ruh halinden, uykusuzluktan, yorgunluktan, mutsuzluktan, baş ağrısından, hazımsızlıktan şikayetçi olanlara özellikle spor tavsiye edilmektedir.

Yüksek rakımlarda havadaki oksijen azalır. Dağcılık ve kayak sporu gibi yüksek rakımlarda yapılan sporlarda, kişinin vücudu, bu az oksijenli ortamda vücut için gerekli oksijeni yeterli almak için, vücutta oksijen taşıyan kırmzı kürelerin ( alyuvarların ) sayısını artırır ve kişi bu şekilde daha dinç ve daha sağlıklı olur. Bu durum, yaylada yaşayan kişilerde daha belirgindir, bu kişlerin yüzleri daha kırmızı olur ve yüzünden kan damlıyor veya kanlı-canlı kişi diye tabir edilir. Sigara içen kişilerin de kanı yükselir ve yüz renkleri daha koyudur fakat, sigaranın kanı kirletmesine ve koyulaştırmasına bağlı olduğu için sağlıksız bir durumdur.

Kişi uyurken yarım saatte 30 kalori, televizyon seyrederken 40 kalori, kayarken 250- 300 kalori, koşarken ve dağ tırmanışında350- 400 kalori harcar.

Sağlık için spor yaparken sağlığımızdan olmamak için belli kurallara da uymak gerekir. Spor, kişiye, yaşa, hastalığı varsa hastalığın düzeyine göre ve doktor kontrolünde yapılmalıdır. Ağır kalp ve akciğer hastalığı, solunum yetersizliği, bel-boyun fıtığı, ileri düzeyde kireçleme, menisküs gibi hastalığı olan kişilerin dağcılık ve kayak sporu ile uğraşması doğru değildir.

Kayak sporu, boks ve futbol gibi vücut teması olan sporlara göre daha az tehlikelidir ve her yaşta yapılabilmektedir, temiz havada yapılması, zevkli olması, insanın mücadele gücünü artırıcı özellikleriyle tercih edilmekte, ülkemizde, Kayserimizde ve Hacılarımızda bu sporu yapanların sayısı her geçen gün artmaktadır.

Spor yapanların ve spor çeşitlerinin artması ile spor yaralanmaları da artmaktadır. Yaralanmalar, daha çok kayakçıya ve kayak takımına ait nedenlerden kaynaklanmaktadır. Ölümle sonuçlanan yaralanmalar nadirdir. Ölüm sebepleri arasında aşırı hız, iyi tanınmayan pistlerde kaymalar, çığ altında kalma, sis ve tipide kaybolarak donma gelmektedir.

Kayak sporunda yaralanma en sık bacak ve ayak bileğinde meydana gelmektedir. Kayak ayakkabılarında yapılan büyük değişikliklerle ayak bileği yaralanmaları azalmıştır. Ayak bileğinde en sık rastlanan lezyonlar, dış yan bağ yırtıkları ve malleol kırıklarıdır. Dış malleolün yukardan aşağıya ve arkadan öne doğru olan kırıklarına kayakçı kırığı denir. Kayağa yeni başlayanların, durma yöntemini tam bilmemesi, çukura saplanma, bol kar´a girme, denge kaybı ve çarpışma ve kayak bağlamalarının gevşek olması sonucu gereğinden önce açılması ile kırık meydana gelebilir. Diz bölgesine iç yan bağ ve iç menisküs yırtılması en belirgin yaralanmalardır. El, kol, baş, boyun, karın ve kafa tası yaralanmaları da görülebilir.

Seçilen kayma tipi kişiye uygun olmalıdır. Alp disiplinli inişte bir kaç dakika içinde 200-250 metre gibi yükseklik farkları meydana gelmektedir. Sporcunun solunum ve dolaşım sistemi ani değişen yükseklik farkına uyum göstermeyebilir. Yükseklik fobisi olmamalı, görme tam, refleksler süratli ve keskin olmalıdır. Kuzey disiplininde ( kros ) vücudun uzun süre kayağa dayanıklı olması gerekir.  Şeker hastalarının yanlarında insülin gibi ilaçlarını ve şeker bulundurması;  kalp ve astım hastalarının spor yapabilir raporu alması ve ilaçlarını yanlarında  hazır bulundurması gerekir.

Dağcılık zor ve bir takım tehlikeleri olan bir spordur. Yüksek rakım, soğuk ve su kaybı insan sağlığını olumsuz etkileyebilir.

Bölge havasına ve yüksekliğe alışma, kişinin tırmanma hızına, yüksekliğe ve kişisel adaptasyona bağlıdır. Yükseklerde oksijen az olduğu için fiziksel fonksiyonlar azalır, nefes almakta güçlük, baş dönmesi, halsizlik, bitkinlik, uykusuzluk, bulantı ve kusma görülebilir, 4000 metreden daha yükseklerde akciğer, beyin ve vücutta su birikimi, kan pıhtılaşma bozukluğu, göz içi kanamaları ve zihinsel bozukluklar görülebilir, buna Akut Dağ Hastalığı denir. Bu durumda kişi uyanık tutulmalı, oksijen verilmeli, idrar söktürücü ilaçlar verilmeli, tuz alımı kısıtlanmalı, gerekirse steroid ilaç verilmelidir.